Allah Resülü, bir hadis-i şeriflerinde, “İnnema buistü liütemmime mekarimel Ahlak” yani “Ben üstün ahlakı tamamlamak için gönderildim.” buyurmakta. Demek ki ahlak, dinden de önce geliyor. Ahlakı olmayanın dini de olmaz. Diyeceksiniz ki nice Müslüman tanıyoruz, İslam’ı yaşıyorlar ama ahlak konusunda sıkıntıları var. Elbette vardır ama ahlakın olmadığı yerde hiçbir ölçü olmaz. Öyle bir toplumda yaşamak zulümdür. Hazreti Adem’in yaratıldığı günden itibaren Cenabı Hak, ahlaklı toplum esasları koymuştur. Kimi peygambere kitap kimisine suhuf yani sahifeler vermiş, kimisine de kendilerinden önce veya aynı çağda yaşadıkları peygamberlerin şeriatlarını uygulama görevi vermiştir. Dinsiz toplumların ayakta kalması mümkündür ama ahlaksız toplumların ayakta kalması mümkün değildir. Tarihe bakıldığında nice güçlü krallar, padişahlar ahlaksız davrandıkları için güçlerini kaybedip yok olup gitmişlerdir. Bugün dinsiz dediğimiz Japonya’nın koyduğu ahlak kurallarına bakıldığında toplumun refah düzeyini en üst seviyeye çıkaracak noktada kanunlar yapılmış. Uymayanlara acımasız cezalar verilmiş, bu sayede toplum her yönüyle mükemmel bir seviyeye çıkmıştır. Tüm semavi dinlerin ortak özelliği ahlaklı insan ve toplum ortaya çıkarmaktır. Bırakın semavi dinleri, batıl dinlerin hatta ta MÖ 1750’li yıllarda Mezopotamya’nın Babil ülkesinde çıkan, tarihin en eski yasalarından biri olan Hammurabi Kanunlarına bakıldığında aynı esaslara dayandığı görülür. Aynı şekilde milyonlarca insanı acımasızca katleden Cengiz Han’ın koyduğu kanunlara bakıldığında bile karşımıza ahlaklı toplum oluşturma çabası çıkıyor.

Bu kadar detayı neden verdiğime gelince; yaşamakta olduğumuz şehirde basın camiasından ticaret erbabına, bürokratından siyasetçisine hepimizin ortak değerinin ahlak olması gerekirken bazı meslektaşlarımızın yapmış olduğu haberleri görünce bunlar da insan mı demeden geçemiyorum. Bu şehirde geçmişte benden daha çok tenkit edici nitelikte haber yapan olmasın ama hepsinde bir ölçü vardı. Eleştirirken eleştiri sınırını aşıp hakaret olabilecek şeyler olmadı mı derseniz elbette oldu ama insanların özel hayatlarına, belden aşağı işlere, yalana ve iftiraya asla izin vermedim. Gazetecilik, birisiyle konuşurken veya bir iddianameyi okurken içinden bir cümleyi alıp kafanıza göre yorumlayarak haber yapma sanatı değildir. Tam aksine olayın tamamını okuyarak veya dinleyerek topluma doğru bir şekilde sunma sanatıdır. Adam biriyle konuşmuş vay efendim o onun ispiyoncusu demek veya biriyle aynı ortamda görülmüş ise işin aslını astarını öğrenmeden kaleme sarılmak acizlik ve seviyesizlik değil de nedir? Aynı şekilde ticaret yaparken kanunların size tanıdığı hakkın sınırlarını aşarak üç kuruş daha fazla para kazanmak adına toplumun hukukuna saygı göstermemek ahlaksızlık değil de nedir?

Atakum’da yapılan CityMall ile ilgili günlerce yazıp çizdik. Burası kültürel alandır burada inşaat olmaz, olursa da Kültür ve Tabiat kurulunun kontrolünde onların vereceği karara göre yapılır dedik. Bırakın bu detayı, o bölgenin trafik yoğunluğu ortada olmasına rağmen kaç kez yoğunluk artışı yapılıp hiç hak etmediği kadar inşaat alanını çoğaltmak akla mantığa ve hafsalaya uymayan bir durumdur. Üç, dört kez yoğunluk artış taleplerinin büyük bir kısmı yasalar zorlanarak verilmiş olmasına rağmen hala daha ruhsata aykırı inşaat yapılmış ise bunun hesabını kimse sormayacak mı? Gelinen noktada inşaat ruhsatları iptal edildi, iskanları yoktu, belki 2018’de çıkan yasadan istifade edilip yapı kayıt belgesi aldılar ama şimdi o da iptal oldu. Gelinen noktada Atakum Belediyesi yapması gerekeni yapmış yapı ruhsatları iptal edilmiş. İş yerlerine de gerekli tebligatlar yapılmış. Oradaki yüzlerce esnaf kepenk kapatmayla karşı karşıya kalmış, içler acısı bir durum ortaya çıkmış. Yaptığınız işi ahlaki kuralları göz önüne alarak ve yasalara uyarak değil de birtakım zorlamalarla ve yasaların boşluklarından istifade ederek yapmaya kalkarsanız karşınıza böyle içinden çıkılmaz bir durum çıkar. Bu arkadaşın yaptığı binalara bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Yeşilyurt AVM’nin arsasından başlamak üzere, Gazi Caddesi’nde yaptığı otopark, Barış Bulvarı’nın başlangıcında yaptığı otopark ve eski Yimpaş’ın yanındaki otoparktan başlayıp bizim haberlerimiz sonucunda Cumhuriyet Savcılığının operasyon yaparak durdurduğu inşaatının arsalarının ilk imar durumlarının ne olduğuna ve yanlış imar uygulamaları sonunda yapılan binaların imar durumlarına ne kadar uygun olduğuna bakarsanız meseleyi çok iyi anlamış olursunuz. Hepimiz insanız, beşeriz, şaşarız Allah bizi böyle yaratmış ancak amacımız sadece para kazanmak ve işimize geldiği gibi yaşamaksa buna Allah da razı olmaz kullar da. Gün gelir bedeli ödenir. CityMall AVM’de ortaya çıkan durum gerçekten içler acısı bir durum, bunda sorumluluğu ve imzası olan kim varsa hesap sorulmalı diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.