HERKESTEN DOST OLMAZ...

İnsan, ömrü boyunca yüzlerce kişiyle tanışır, onlarca ilişki kurar ama kalbinde yer eden insan sayısı çok azdır. Çünkü her yakınlık bir maliyet, her dostluk bir emek, her ilişki bir sınavdır. Uzaklaşmak ise çoğu zaman “kendiliğinden” değildir; bilakis zorunlu bir gerekliliktir. Bir kimseden uzaklaşılıyorsa mutlaka bir sebebi vardır. Çünkü insan boşu boşuna kırmaz kendinden bir parça gibi gördüğü bağı. Fakat bağlar kopuyorsa, kendi içinde bir haklılık taşır. Bazı insanlar vardır, göründüğünden başka, söylediğinden farklı, hissettirdiğinden uzak bir yapıya sahiptir. İlk görüşte anlaşılmayan bu karakter, zaman içinde davranışlarından, üslubundan, vefasından ve dürüstlüğünden kendini ele verir. İşte o noktada insan, kendisini muhafaza etmek için mecburen mesafe koyar. Mesafe; çoğu zaman korunmanın adıdır, uzaklaşmak ise; kendini kurtarmanın zaruri yoludur.

Sözün eskisi yenisi olmaz; hakikatin dili aynı kalır. “Bir kimseden uzaklaşmanın mutlaka nedenleri vardır.” Zira insan kimi zaman ahmakla karşılaşır; düşüncesi dardır, sözü ağırdır, vicdanı çalışmaz. Ahmak insanla yakınlık, insanın kendi kalbini yorup kendi aklını zayıflatır. Zira ahmak iyilikten anlamaz, kötülüğünü bilmez, yaptığı zararın farkında bile değildir. Böyle birinden uzaklaşmak bir kayıp değil, aksine selamettir. Kimi zaman da insan, ahlâkını satmış kimselerle karşılaşır. Sözü güvenilmez, duruşu kaypaktır. Yanında dost, arkasında düşmandır. Bu tip insanlar için halkın “kahpe” tabiri boşuna kullanılmamıştır. Çünkü güvenin olduğu her zemini bozar, samimiyeti kirletir, ilişkiyi çürütür. Bu yüzden ondan uzaklaşmak bir kırgınlık değil, bir korunma refleksidir. İnsanın kendini, değerini, haysiyetini muhafaza etme çabasıdır.

Bazı insanlar yolsuzdur; hakkı tanımaz, hukuku bilmez, helal-haram şuurundan nasip almamıştır. Onunla aynı yola girmek, insanı günahın gölgesine çeker. Böyle bir kişiden uzaklaşmak, aslında manevî bir temizliktir. Çünkü yolsuz insanın dokunduğu her şey kirlenir; onunla yürüyen her ilişki er ya da geç çöker. Bazı insanlar soysuzdur; sadece karakteri çarpık değil, iç dünyası da çoraktır. Ne vefa bilir, ne edep taşır, ne de insana değer verir. Ondan uzaklaşmak, insanın kendi ruhunu kirden arındırmasıdır. Soysuzun yakınlığı; insanın ağırlığını hafifletir, uzaklığı ise; insanı toparlar.

İnsan bazen bunları en başta fark etmediği için acı sonlarla karşılaşır. İyimserliği, temiz kalbi, saf niyeti ona gerçeği geç gösterir. El sıkışmaması gereken kimseyle el sıkışır, kol kola girilmeyecek biriyle yakınlık kurar. Güvenilmemesi gereken birine içini açar. Ama zaman, gerçek karakteri mutlaka ortaya çıkarır. Bazen bir davranış, bazen duyulan bir söz, bazen yaşanan bir olay bütün perdenin yırtılmasına neden olur. İşte o anda uzaklaşmak artık bir tercih değil zaruri bir gerekliliktir. Bu, kırgınlıktan değil farkındalıktan doğar. Bu, kaçış değil; korunmadır. Bu, kibir değil tedbirdir.

İslâm ahlâkı da ilişkide tedbiri elden bırakmamayı öğütler. Resûlullah (s.a.v.) “Mümin, bir delikten iki kez ısırılmaz” buyururken aslında şunu söyler; yanlışı gördüğün kişiye yeniden aynı teslimiyeti gösterme. Ferasetli ol, karakteri okuyamıyorsan bile davranışı oku, sözü anlamıyorsan bile niyeti gör. Görmek bir nasip, uzaklaşmak bir hikmettir. İnsan, kimi zaman korumak için değil kaybetmemek için uzaklaşır. Kendini, kalbini, haysiyetini, izzetini kaybetmemek içindir çoğu kere haklı uzaklaşmalar. Eğer bir insan seni sırtından hançerliyorsa, ona el uzatmak merhamet değil, körlüktür. Eğer bir insan seni değersizleştiriyorsa, ona yakın durmak vefa değil, zaaftır. Eğer bir insan sende yara açıyorsa, yakınlık tedavi değil, tekrar eden bir acıdır.

Uzaklaşmak bazen bir zarurettir, bazen bir tedbirdir, bazen de Allah’ın insana sunduğu bir nimettir. Herkes aynı kalbî seviyede değildir. Herkes aynı samimiyeti taşımaz. Herkes dost olmaya layık değildir. O yüzden, gerçek geç de olsa fark edildiğinde, uzaklaşmak bir kayıp değil hak edilen huzura açılan kapıdır. Herkesten dost olmaz. Dost seçimi önemlidir. Dost diye yan yana olanların bazılarından zamanla ihanet de görülür. Çok dikkatli olmak lazım gelir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR