HEMŞEHRİ DERNEKLERİ NE İŞ YAPARLAR?

Hiç aklımda yokken geçenlerde gelen bir telefondan sonra Hemşehri Derneklerinin ne iş yaptıklarını düşünmeye başladım. Neden başladın derseniz; şehrimizde kurulu bulunan hemşehri derneklerinin yöneticilerinin ne iş yaptıklarını düşündükten sonra, Ankara, İstanbul, Bursa gibi büyük şehirlerde kurulu bulunan Samsunlu Hemşehri derneklerinin ne iş yaptıklarını biraz araştırdım. Karşıma çıkan sonuç, emin olun içler acısı. Zaman zaman bizleri arayıp şikâyet eden insanlar oluyordu ama biz insanlar arasındaki husumetten kaynaklandığını düşündüğümüzden itibar etmiyorduk. Hemşehri Derneği denildiği zaman, ilk akla gelen aynı şehirden gelip o şehirde insanların biri birlerini tanımaları konusunda yardımcı olmanın yanında hemşehrilerin sosyal ve kültürel açıdan bulundukları şehirde söz sahibi olmalarını temin etmektir. Yoksa Dernek Yöneticilerinin ceplerini doldurmaları için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşları değildirler, ama maalesef aldığım bilgiler bu söylediklerimi doğrulamıyor.
Aldığım bilgilere ve bazı gördüklerime gelince; bu derneklerde yöneticilik yapan bazı arkadaşlar bulundukları konumu kullanmak sureti ile pek çok insanı mağdur etmişler. Örneğin bir kısmı 'inşaat yapacağız, sizleri ev sahibi yapacağız' diye insanların biriktirdikleri üç beş kuruşu alıp paralarının üzerine otumuşlar ve inşaat falan da yapmamışlar. Hatta bazıları geçimlerini bu derneklerden sağlıyorlarmış. Rezillik olur da bu kadarı olmaz! İnsan Allah'tan korkar, kuldan utanır arkadaş. Bizi arayan bazı insanlar o kadar mağdur olmuşlar ki anlatamam. Dişlerinden tırnaklarından artırdıkları üç beş kuruşu bu sahtekârlara kaptırmışlar, sahtekârlar da paraları güzelce yemişler! Peki bu insanların haklarını kim koruyacak. Hemşehrilerinin haklarını korumak adına yola çıkan bu tür sahtekârlar hemşehrilerini dolandırıp, paralarını yemiş iseler o zaman bu insanlar kime güvenecekler. Şimdilik isim vermiyorum ama, zamanı gelince isimlerini buradan tek tek açıklayacağım. Bu insanlara, umarım bu yazı, uyarı niteliğinde olur ve gereğini yaparlar. Aksi halde benim gereğini yapacağımdan şüpheleri olmasın.
Bir başka olay ise, geceler tertip ederek, öğrencilere burs ödeyeceğiz diye insanlardan para toplayan bazı dernek yöneticileri, paraları Genel Merkez hesabına yatırtıp öğrencilere ödemeyerek paraları güzelce yemişler. Öğrenci burslarını ödeme işi de, şube yöneticilerinin üzerinde kalınca, zavallı adamlar ellerinde avuçlarında bulunan üç-beş kuruş birikimlerini burslara ödemek zorunda kalmışlar. Bu kişiler yaptıklarını kimsenin duymayacağını veya yazmayacağını zannediyor iseler yanılıyorlar. Biz dün nerede idiysek bugün de oradayız. Muhatabınız kim olursa olsun, yanlış yapar ise gereğini yapmaktan asla geri kalmayız. Bu derneklerin kuruluş amacı belli, yapmaları gereken işler belli ama maalesef yaptıkları da ortada. Bu vaziyette devam eder iseler akıbetleri çok kötü olacaktır! Dernekler kimsenin geçim kaynağı değil, herkes aklını başına alsın, geçinmek için başka uğraş bulsunlar kendilerine.
Bu hususta dikkatimi çeken bir başka önemli konu, Dernek yöneticilerinin sürekli olarak ötede beride yemek, içmek, protokol, tören ziyafetleridir. Allah aşkına sorarım size? Dernekçilik bu mudur? Nerede bir yemek var, bizim dernekçiler orada. Nerede bir ödül töreni var, bizim dernekçiler orada. İyi güzel de, sizin işiniz bu mu arkadaş. Protokolle yemek, içmek güzel de, adama sormazlar mı ki bugüne dek ne iş yaptınız diye. Bir de enteresan bir bilgi ulaştı. Bu kişiler üyelere, 'para ödeyin, protokol yemekleri vereceğiz' diyorlarmış. Allah belânızı vermesin, utanmaz adamlar! Sizin işiniz, milletten para toplayıp, gününüzü gün etmek mi?
Hemşehrilerinizin sıkıntılarını halletmek mi işiniz, yoksa onları söğüşlemek mi? Allah rızası için söyleyin, ne iş yaparsınız siz? Kimin yaralı parmağına merhem olmuşsunuz. Kime hangi konuda nasıl bir yardımda bulundunuz? Söyleyin de bu millet de bilsin.
Hemşehri Derneği demek; yaşadığı şehirdeki hemşehrilerinin haklarını gözetmek, fakir fukara olan hemşehrilerine iş, aş temin etmek, gerek sosyal açıdan gerekse siyasal açıdan sıkıntısı olan insanların önünü açmaktır. Yoksa bu dernekler sayesinde itibar sahibi olmaya kalkmak, hem ayıp hem de günahtır! Herkes işini, adam gibi yapsın. Aksi halde, biz buradayız, haberiniz ola. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR