DONANIMLI DİN ADAMI İHTİYACI
Toplumumuzda “din adamı” denince akla genellikle camilerde namaz kıldıran imamlar gelmektedir. Oysa İslam’da özel bir “din adamı sınıfı” yoktur. İbadet hayatının düzenlenmesi için görevlendirilen imamlar, peygamber varisi olarak hizmet ederler ama namaz kıldırmaları karşılığında değil, mesailerini topluma vakfettikleri ve geçimlerini sağlamak için devletten maaş alırlar. Günümüzde imamlar; sadece cami içi görevlerle sınırlı kalmayıp cemaatin tüm sorularına cevap veren, sosyal hayatın nabzını tutan, hatta ikna edici bir rehber konumuna gelmişlerdir. Ancak bu sorumluluk, kişisel donanım ve sürekli yenilenmeyi zorunlu kılmaktadır.
Maalesef ki; her gün kendini geliştiren, kitap okuyan, gençlerle iletişim kuran, dijital dünyayı yakalayan din görevlileri olduğu gibi, asli görevini unutup ticarete, siyasete veya farklı işlere yönelenler de vardır. Böyle olunca, toplumun önünde duran, gençlerin aklını doyuracak ve zeki nesilleri tatmin edecek düzeyde donanımlı din adamı ihtiyacı daha da belirginleşmektedir. Çünkü bilgiyle beslenmeyen, ufku dar kalan bir din görevlisi, günümüzün hızla değişen dünyasında gençlere rehberlik etmekte zorlanmakta ve kendilerine güven azalmaktadır.
İslam’da her Müslüman, dininin temel gereklerini öğrenecek kadar bilgiyi edinmekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, din görevlilerinin sorumluluğunu azaltmaz, aksine artırır. Çünkü toplumda herkesin dini bilgiye ulaşabileceği bir çağda, imamların ve din hizmeti sunanların bu bilgilerin çok üstünde birikime sahip olması gerekir. Donanımlı bir din adamı; Kur’an ve sünnet bilgisinin yanı sıra, İslâm tarihi, tefsir, hadis, kelam, fıkıh, ahlak ve çağdaş ilimlerle desteklenmiş bir entelektüel derinliğe sahip olmalıdır. Böyle bir kadro, hem milletin hem de devletin geleceği için hayati derecede önemlidir.
Donanımlı din adamı yetiştirmek için, bazı köklü düzenlemeler şarttır. Temel İslamî ilimlerde en az doktora düzeyinde eğitim görmüş din görevlileri camilerde istihdam edilmelidir. Görevli maaşları akademik unvanlarına uygun hale getirilmeli, ilmi teşvik edici bir sistem kurulmalıdır. Camilerde sadece ibadet değil, rehberlik hizmeti de sunulmalı; bunun için modern şekilde donatılmış danışma odaları bulunmalıdır. Görev tanımları netleştirilmeli, hakları mevzuatla korunmalı, asli görevleri dışında ticaret ve siyasetle uğraşanlar disiplin ve adli yaptırımlarla karşılaşmalıdır. Din görevlilerinin bilgi ve hitabet becerileri için hizmet içi eğitimler düzenli olmalı, yeni neslin sorularına cevap verecek entelektüel kapasite sürekli tazelenmelidir.
Cemaat, camiye sadece namaz kılmaya değil; aklına, kalbine, ruhuna hitap edecek bir rehber bulmaya da gelmektedir. Bu nedenle donanımlı din adamı, toplum için sadece bir ihtiyaç değil, bir zarurettir. Bilgisiyle ikna eden, ahlakıyla örnek olan, duruşuyla güven veren din görevlileri; genç nesillere ufuk açacak, toplumsal huzurun teminatı olacaktır. Bugün bu alanda yapılacak her yatırım, aslında milletin geleceğine yapılmış bir yatırımdır. Din görevlilerinin donanımlı, aktif, fonksiyonel, huzurlu, mutlu ve çalışkan olduğu bir toplum bunun karşılığını çok kısa sürede hissedecek, toplum için artı değer üreten din görevlileri de toplumdan saygı görecektir.
Güzel ezan okumak, mevlid programı icra etmek, çeşitli makamlarda Kur'an-ı kıraat etmek elbette temel gerekliliktir ama bu kadarla yetinmiş olan görevliler topluma artı değer katamaz, toplumu uyandıramaz, insanlara rehberlik yapıp çözüm üretemezler. Eğitim merkezlerindeki akademik eğitim elbette takdir edilecek bir aşamadır ancak yeterli değildir. Din görevlileri; bulundukları şehri, toplumu, milleti, ümmeti ve dünyayı tanımalıdır. Dil bilen, dinine hâkim, kılık-kıyafeti yerinde, diksiyonu düzgün, misyon sahibi din görevlisi ihtiyacı vardır ve bu artık bir özlem değil gerekliliktir.
Kendisini din adamı olarak gören ve konumu itibariyle din hizmeti sunan herkes yapılan bu hizmetin donanımına sahip olmalıdır. Samsun Müftümüz sayın Seyfullah Çakır hocamızın şahsında, ifade ettiğimiz bu hususların büyük bir bölümünü görmekte ve bulmaktayız. Bu sebepledir ki; Samsun gibi kültür ve medeniyet şehri olan Samsunda sorunsuz görev yapmakta, rahatlıkla sorunların üstesinden gelmekte ve kendisine her kademedeki insan tarafından güven duyulmaktadır. Din adamı donanımında beşeri ilişkiler ve genel kültür bazen mesleki formasyondan da önemlidir. Mesleği icra ederken formasyon gerektiği kadar, hizmeti sunarken de genel kültür ve beşeri münasebetlerdeki başarı belirleyici olmaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.