BANKALAR ALTIN ÇAĞINI YAŞIYOR
Geçenlerde " oturup ağlamamız lâzım" diyerek, bankaların hiç bir şey üretmeden bu milletin sırtından yüz milyarları faiz yoluyla kazandıklarını yazmıştım. Keşke yanılan ben olsaydım, ama rakamlar yalan konuşmuyor. TÜİK rakamlarına göre 2025 yılının ilk altı ayındaki bankaların kâr oranları açıklandı. Rapor söyle efendim: Haziran sonu itibariyle Merkezi yönetimin toplam iç borç stokunun %65,6'sı bankalaradır.
2025 yılının ilk altı ayında bankalar 422 milyar 459 milyon lira net kâr elde ederek yeni bir rekora imza atmıştır.
2024'ün aynı dönemindeki kârları ise 314 milyar 28 milyon lira idi. Rakamlar oranlandığında geçen yıla göre % 34 artış var bankaların kârlarında. Bu rakam yıllık % 68 olacak demek ki. Memur-işçi, asgari ücretliye gelince yapılan ve yapılmak istenen zamlar ortadadır. Bir de burada daha vahim bir durum var kardeşlerim. Bu bankaların % 70'i yabancıların olduğunu unutmayalım. Tam da burada konuya açıklık getirmesi bakımından bir söz aklıma geldi. Söz söyle: Mr. Robot dizisinin bölümlerinden birinde şöyle bir sahne geçiyordu: “Bir adamın eline silah verirseniz banka soyar, banka verirseniz dünyayı soyar..” Burada şu soru akla geliyor. Krediler çok yüksek. Konut kredisi nerde ise kimse çekemiyor. Banka gayri menkulun % 20'sini sana veriyor bir de yüksek faizle. Peki bu bankalar bu parayı kimden kazanıyor?
Bunun cevabı yazımın başında verilmişti. Burada tekrar edeyim. Merkezi yönetimin toplam iç borç stokunun %65,6'sı bankalaradır. Demek ki bankalar bu fahiş kârları âli devletten, devletimiz de bizden kazanıyor. Burada bir soru daha soralım ve cevabını da biz verelim. Her işlek cadde ve sokak başında gördüğümüz faiz müesseselerinin sahipleri kimlerdir? Bir bakalım; Finansbank- Katarlıların. Yapı Kredi hisselerinin %61,17'si Koç Grubu'na aittir. Koç Grubu' nun arka plânını bilirsiniz. Garanti Bankası:2011 yılından beri hissedarımız olan Banco Bilbao Vizcaya Argentaria S.A. (“BBVA”), 2021 yılının sonunda halihazırda elinde olmayan hisseler için gönüllü pay alım teklifinde bulundu.18 Mayıs 2022 gönüllü pay alım teklifi sonuçlandı ve BBVA'nın Garanti BBVA'daki pay sahipliği oranı %85,97'e ulaştı.TEB Holding A.Ş.'nin %50 hissesi BNP Paribas Fortis Yatırımlar Holding A.Ş., diğer %50 hissesi ise Çolakoğlu Grubu tarafından kontrol edilmektedir. DenizBank A.Ş., Türkiye'de faaliyet gösteren Dubai menşeli, özel sermayeli bir mevduat bankasıdır. Mayıs 2018'de Rus Sberbank, Denizbank hisselerini Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Emirates NBD'ye devretti. Aralık 2021 itibarıyla İş Bankası hisselerinin %37,3'ü İş Bankası'nın kendi Emeklilik Fonu'na ait olup, bu hisselerin %28,1'i Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) tarafından temsil edilmekte ve %34,6'sı halka açıktır.
Listeyi uzatabiliriz. Bankalara yerli ortaklar olsa da temelde bu işlerin organizatörleri yabancılar olduğunu unutmayalım. Hal böyle iken bankalar aracılığıyla nasıl cayır cayır sömürüldüğümüz ortadadır. Evet, İlahiyat Fakülteleri, İmam-Hatipler, Kur'an Kursları, tarikatlar, cemaatler sayı itibarıyla artırıldı ve bu dönemde rahat bir nefes aldılar. Ayrıca bu dönemde önemli görevlerin başına mütedeyyin insanlar da getirildi. Askeri vesayet de kaldırıldı. Camilerimizin sayısında büyük artış sağlandı, camilerimiz lüks hale getirildi. İki cemaati bile olmayan yerlerde lüks camiler inşa edildi. Din görevlilerimizin maaşları makul hale getirildi.Güzel hafızlar ve kaariler yetiştirildi. Umre ziyarerleri ve organizasyonları altın devrini yaşıyor. 50 yillık başörtüsü sorunu kökten olmasa bile serbest hale getirildi. Bütün bu olumlu gelişmelerdeki amaç nedir/neydi?
Hırsızlık- yolsuzluk-arsızlık azalsın; alın teri göz nuru- emek korunsun, hak ettiği seviyeye getirilsin, faiz rüşvet ortadan kalksın, fakir- zengin ayırımı olmasın, hak eden hak ettiği yere gelsin, kanun önünde herkes eşit olsun. Faiz, rüşvet ortadan kalksın, özellikle kutsal kitaplarda yer alan "on emir"e sıkı sıkıya bağlı kalınsın, ülke olarak ekonomik, siyasi ve yönetim hususunda tam bağımsız bir ülke olalım diye...değil miydi?
Peki rakamlar neden her alanda bize vahim tablolar sunuyor? Bir yerde bir yanlış yaptık, yapıyoruz, yapmaya da devam ediyoruz demek olmuyor mu acaba? Evet bizden bu kadar. Sözün tamamı deliye, yarısı veliye söylenirmiş. Rabbim şahittir. Meramımı ve derdimi ortaya koymaya çalıştım. Vesselâm....
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.