Normalde bugün Ak parti mitingini yazmayı düşünüyordum ama son günlerde gündemde olan çocuk yaştaki evliliklerle ilgili konuyla ilgili izlediğim videolar ve savcılık ifadelerinden ciddi anlamda rahatsızlık duyduğumdan bu konuyu yazma gereği duydum. Mitingle ilgili kanaatim kalabalık daha önce de dediğim gibi iyiydi ama eski heyecan var mıydı elbette yoktu, bununla ilgili zamanı gelince yazarız, şimdi konumuza dönelim. Altı yaşındaki Çocuk evliliğiyle ilgili Haberi ilk okuduğumda aklıma 28 Şubat sürecindeki Fadime Şahin Müslüm Gündüz olayları gelmişti, acaba bu olay da bir komplomu diye düşünmüştüm ama yaptığım araştırmalar sonucunda olayın tamamı olmasa da büyük bir kısmının doğru olduğuna kanaat getirdim. Burada şunu açık ve net ifade etmek isterimki yanlışı yapan kim olursa olsun karşısında olacağız, yok benim cemaatimden, yok benim camiamdan gibi düşünceler imanımıza halel getirir. Olayla ilgili kız çocuğunun savcılığa verdiği ifadeyi de okudum, kardeşlerinin yaptığı açıklamayı da izledim, yapılanlan taraflı, tarafsız yayınları da izledim. Objektif olarak şunu söylemek isterimki çocuğun savcılığa verdiği ifadeler inandırıcı ifadeler, çocuk altı yaşından olayın savcılığa intikal ettiği zamana kadar  o kadar mücadele etmiş ki anlatmakla bitmez. Savcılıkta verdiği ifadede olayları özetlemiş ancak delil olarak savcılığa sunduğu telefon kayıtları hukuken ne kadar geçerli olur ona bir şey diyemem, telefon kayıtlarının delil olması için izinli olması gerektiğini biliyorum ama şu bir gerçek ki kızın doğum tarihi 1998 annesinin doktora götürdüğü tarihte 14 yaşında ve Doktor olayı polise bildirince Savcılık kemik taraması istemiş, kızcağızın anlattığına göre kemik taramasına 21 yaşında birisiyle birlikte giriyor, yanındaki 21 yaşındaki kızın kemik taraması alınarak savcılık makamına sunulunca olay kapanıyor.
   Gelelim Beraati zimmet asıldır konusuna, bu konuda en çok bedel ödemiş, sıkıntı yaşamış, çile çekmiş insanlardan olduğumu beni tanıyan herkes bilir. Zaten bu sebeple de gazete kurdum, ülkemizde önce insanlar suçlanıp kamuoyunun önüne atılıyor, ardından mahkemelerde yargılanıyorlar, suçsuz oldukları anlaşılıp beraat etseler ne olur. Bizim şu meşhur A Takımı davası tam on yıl sürdü ve beraat ettik ama ne işe yaradıki, hala daha şu A Takımı davasından yargılananlar diye haber yapan şerefsizler yok mu? Bu konuda bedel ödemiş birisi olarak şunu söylemek isterimki insanlarla ilgili suçlama yaparken çok araştırıp ondan sonra yapmak zorunda olduğumuz bir gerçek. Ancak bu konuyla ilgili yaptığım araştırma sonrasında bendeki kanaat olayın büyük bir kısmının doğru olduğu yönündedir. Kimse kusura bakmasın da mensubu bulunduğumuz İslam Dinini kullanarak bu tür sapıklıklara kılıf arayanların tamamının Allah bin kere belasını versin, böyle saçmalık olmaz.
   İşin daha garip yanı aklı-evvelin birisi Kurandaki boşanma ayetlerini kafasına göre yorumlayıp yok efendim adet görmeyen bayanlar boşandıklarında üç iddet dönemi bekleyip ondan sonra evlenebilirler ayeti kerimesini demekki Kuran evlenme yaşını adet görmeden de kabul ediyor diye yorumluyor. Bunlar kafayı yemişler Ortadoğu coğrafyasında iklim sıcak olduğundan kız çocuklarının ergenlik yaşının daha erken olduğu bir gerçek ama bu olsa, olsa 14, 15 olur ki bu yaşlardaki kız çocuklarını evlendirmek cinayet değil de nedir. O yaşlardaki çocukların yeri okul ve evidir, elin adamının yatağında ne işleri var, aile sorumluluğu almak çocuk oyuncağı m?. Sorarım size yaşanan bu olayın İslam gelmeden önce cahil Arapların kız çocuklarını diri, diri toprağa gömmelerinden ne farkı var, o yavrucağızı altı yaşından itibaren köle yapmanın alemi ne, çocuğun hayatını karartmanın diri, diri toprağa gömmekten farkı ne? Elimde imkan olsa Vallahi bunlar için idam gelmesi lazım, bu kadar ahlaksızlık olmaz.
   Şu da bir geçek ki bazı Tarikatlarda kız çocuklarının okutulmasına asla izin verilmiyor, oysa Allah Resul’ünün ilk kurduğu okul olan Darülerkam’ın 32 öğrencisinden 12si kız, 20si erkektir, Allah Resul’ü bizzat okulun öğretmenidir, eşi Hazreti Hatice de okulun öğrencisidir. Kız çocuklarını okutmayıp cemaate bağlı Kurslarda okutup, oralarda bu çocuklara İslam’da dört evliliği anlatıp zengin işadamlarına ikinci eş olarak verdiklerini çok iyi biliyorum. Özellikle İstanbulda bu iş çok yaygın, zengin işadamlarının bir eşi Anadolu yakasında oturuyor, bir eşi de Avrupa yakasında oturuyor, ikisinin de biri birinden haberleri dahi yok. Bu konu çok uzun zamandan beri var, en az otuz, kırk  yıllık bir olay, bunlara el atıp gereği yapılmalı, aksi halde çok daha bu tür olaylarla karşılaşacağımızı unutmayalım. Yazıyı bitirmeden bir hususa daha değinmek istiyorum, Peygamber Efendimizin Hazreti Aişe validemizle altı yaşındayken evlendiğini söyleyenler ya kasıtlı söylüyorlar, Veya hiçbir şey bilmiyorlar Hazreti Aişe Validemiz Efendimize Risalet görevi geldiğinde altı yaşında olduğunu defalarca ifade etmekte. Efendimiz Risaletten on yıl sonra Medineye hicret etti, birde Medinede bir yıl kaldıktan sonra Hazreti Aile Validemizle evlendi bu şartlarda Hazreti Aişe validemizin onyedi yaşında olduğu açık ve net ortada. Kimse ahlaksızlığına kılıf aramasın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla…