Masalcı Dede Kavaklıgil

Masalcı Dede Kavaklıgil

Şeytan ile Kurnaz Adam

Masal satarım masal!
Hem büyüklere, hem de küçüklere!..
Evvel zaman içinde. Belki bu zaman içinde. Çiftçi adamın biri çift sürerken öteden şeytan çıkagelmiş.
Adama: "Kolay gelsin" demiş.
Adam da: "Kolaysa başına gelsin" demiş.
Şeytan adamı saf sanıp  tarlaya ortaklık önermiş.
Adam şeytanı şöyle bir süzmüş: "Hay hay!" demiş. "Yalnız nasıl olacak bu ortaklık?" diye sormuş.
Şeytan, şeytanca: "Yani ekelim, biçelim. Ürün alma zamanı toprağın altı benim olacak üstü sana kalacak."
Adam buna "Hay hay!" demiş kurnaz kurnaz.
Çiftçi, şeytandan ortaklık giderini peşin peşin aldıktan sonra tarlaya o yıl buğday ekmiş. Ürün alma zamanı gelince toprağın üstündeki ekinleri almış. Şeytana toprağın altındaki anız kökleri kalmış.
Şeytan bu işe bozulmuş. Fakat ortaklığı yine sürdürmüş. Adama: "Bu yıl ben zararlı çıktım. Önümüzdeki yıl toprağın üstü benim olacak, altı senin olacak!"
Adam buna da "Hay hay!" demiş kurnaz kurnaz. "Nasıl istersen öyle olsun sevgili ortağım.."
Çiftçi ortaklık giderini şeytandan peşin peşin aldıktan sonra tarlaya bu kez patatesi dikmiş. Ürün alma zamanı gelince toprağın altından patatesleri söküp almış. Şeytana toprağın üstündeki çer çöp sapları kalmış.
Şeytan bu ortaklıktan da zararlı çıkınca çok öfkelenmiş: "Beni yine aldattın!" diyerek meydan okumuş.
Böylece dövüşe karar vermişler. Kurnaz adam, Şeytan'a uzun bir sırık vermiş. Kendi de kısa bir sopa almış.
Şeytan uzun sopaya sevinmiş. Dövüş başlamış. Kurnaz adam dövüşün başında kaçar gibi görünmüş. Şeytan'ı tarlasını başındaki ormana çekmiş. Ormanlık yerde uzun sırığını kullanamayan şeytan'a kısa sopasıyla yanaşıp güzel bir sopa çekmiş.
Şeytan dayağı yedikten sonra aklı başına gelmiş: "Bir kez daha dövüşelim" demiş. "Fakat bu kez uzun sırık sende olacak, kısa sopa bende olacak.."
Kurnaz adam boynunu bükmüş: "Eh ne yapalım. Nasıl buyurusan.." demiş.
Sırıkları değişmişler. Adam uzun sırığı almış. Kısa sopayı da Şeytan'a vermiş. Sonra ormanlık yerden kaçmaya başlamış.
Şeytan kovalamış, adam kaçmış. Kovalamacadan sonra adam düz tarlaya çıkınca durmuş. Elindei uzun sırıkla birden geri dönmüş.
Şeytan şaşırmış: "Ne oluyor?" diye sormuş.
Kurnaz adam da "Hiiç! Dövüşüyoruz ya.." deyip karşılık vermiş.
Sonra uzun sırıkla "pata küt" girişmiş Şeytan'a. Şeytan kısa sopayla yanaşıp da bir kerecek olsun vuramamış kurnaz adama. Dayağı yiyen hep kendisi olmuş.
O zaman zırıl zırıl ağlayan Şeytan elini göğe açarak: "Hey Allah'ım" demiş. "Madem böyle kurnaz kulların vardı bu dünyada. Bana ne gerek vardı?.."
Gayrı karardı köz, tükendi söz. Şeytan bir daha yanılıp, şaşıp da her oyuna,ayine gelemez olmuş.
Gökten üç elma düştü. Kimseye oyun etmeye kalkışmayanların başına.
Öteki masalda buluşmak üzere.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Masalcı Dede Kavaklıgil Arşivi
SON YAZILAR