ÖZBEKİSTAN: TÜRK-İSLAM MEDENİYETİNİN KALBİ...

Kesmen Turizm organizasyonuyla, altı gece yedi günlük düzenlenen bir kültür turu programı ile Özbekistan'dayız. Semerkant, Buhara, Hive ve Taşkent şehilrerini ziyaret edeceğiz. Türk İslâm Medeniyetinin kalbi olarak hafızalarda yer almış bu güzel ülkeyi mahallinde tanıyacağız. İmam Mâtürîdî, İmam Buhari, Şeyh Nakşibend’nin memleketi olan Özbekistan kadim bir kültür mirasına sahiptir. "Gezmeden görülmez, görülmeden de tamam olarak bilinmez" anlayışını önemsiyoruz. Bu sebeple, sahibi olduğumuz Kesmen Turizm firmamız üzerinden yurtiçi ve yurtdışı kültür turları yaparak, isteyenlere hizmet sunmaktayız.

Hac-Umre ibadeti ve Kudüs ziyaret hizmetlerimize, yurtiçi ve yurtdışı kültür turlarını da ekliyoruz. Balkanlar, Orta Asya, Mısır-Fas, Avrupa tur planlarımız arasındadır. Herbir çoğrafyanın ve ülkenin kültürü bizim de kültür zenginliğimizi geliştirmektedir. Bu zenginliği tüm dostlara da tattırmak istiyoruz. O nedenle de; yorucu olmasına rağmen ticari kaygı duymadan arka arkaya hac ve umre hizmetinin yanında kültür turlarına da devam etmekteyiz.

Özbekistan, Orta Asya’nın tarih ve inanç bakımından en zengin coğrafyalarından biridir. İpek Yolu’nun kalbinde yer alan bu ülke; Semerkant, Buhara, Hive ve Taşkent gibi şehirleriyle hem İslam’ın ilim merkezlerini hem de Türk tarihinin en önemli duraklarını barındırır. Her biri, taşında dua, sokağında hikmet taşıyan birer kültür hazinesidir.

Semerkant, İslam medeniyetinin parlayan yıldızıdır. Milattan önceki dönemlerden bu yana yerleşim yeri olan şehir, özellikle Timur döneminde ihtişamın ve hikmetin merkezi hâline geldi. Timur, Semerkant’ı “dünyanın süsü” olarak nitelendirdi. Registan Meydanı, Gûr-ı Emir Türbesi, Uluğ Bey Medresesi ve Bibi Hanım Camii bu dönemin şaheserleridir. Semerkant, aynı zamanda İmam Buhârî ve İmam Mâtürîdî gibi büyük İslam âlimlerinin yetiştiği topraklardır. Bu yönüyle sadece bir şehir değil; imanın, ilmin ve sanatın birleştiği bir medeniyet merkezidir. Turkuaz kubbeleriyle gökyüzüne dua yükselten Semerkant, “aklın secde ettiği şehir” olarak anılır.

Buhara, “Kubbetü’l-İslâm” yani “İslam’ın Kubbesi” unvanıyla tanınır. Burada doğan İmam Buhârî, hadis ilminin en büyük ismidir. Buhara, asırlar boyunca medreseleri, âlimleri, dervişleriyle İslam dünyasının ışığı olmuştur. Şehir, aynı zamanda Nakşibendî tarikatının piri Hâce Bahâeddin Nakşibend’in memleketidir. Bu sebeple Buhara, hem ilmin hem irfanın şehridir. Kalan Minaresi ve Mir Arap Medresesi gibi eserleriyle Orta Asya’daki Türk-İslam mimarisinin zarafetini taşır. Buhara, geçmişin ilmiyle bugünün ruhunu birleştiren dua kokulu bir şehirdir.

Hive, tarihin duvarlarla korunmuş canlı bir müzesidir. Horesm bölgesinin kalbinde yer alır. 16. yüzyılda Hiva Hanlığı’nın başkenti olmuş ve ticaret, sanat, mimariyle öne çıkmıştır. Şehrin “İç Kalesi” olarak bilinen İçan Kale, bugün UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Bu bölge, minareleri, camileri, sarayları ve dar sokaklarıyla ziyaretçisine zamanda yolculuk yaptırır. Cuma Camii’nin 212 ahşap sütunu, şehrin hem sanatını hem sabrını temsil eder. Hive, taşla örülmüş bir dua gibidir: sessiz ama derin, mütevazı ama ağır…

Taşkent, Özbekistan’ın başkenti ve modern yüzüdür. Adı Türkçe “taş şehir” anlamına gelir, ancak taşının altında derin bir kalp yatar. Binlerce yıllık geçmişi olan şehir, İslam’ın Orta Asya’ya girişinde önemli rol oynamıştır. Bugün Taşkent, hem geçmişin izlerini hem de geleceğin umudunu taşır. Hazreti İmam Kompleksi’nde bulunan Hz. Osman’a nispet edilen mushaf, İslam dünyasının en eski Kur’an nüshalarından biridir. Şehrin metro istasyonları bile sanatla, mozaikle, gelenekle süslenmiştir. Taşkent; bir yandan çağdaş bir başkent, diğer yandan imanla yoğrulmuş bir Türk şehridir.

Bugün Özbekistan, bu dört şehriyle Türk-İslam medeniyetinin adeta açık bir kitabıdır. Semerkant’ın ilmi, Buhara’nın irfanı, Hiva’nın tarihi ve Taşkent’in canlılığı; hepsi birlikte bir milletin köklerini ve bir ümmetin ruhunu anlatır. Her biri farklı sesle konuşur ama aynı hakikati söyler; “İlim Allah’a götürür, dua insanı diriltir, tarih bizi birleştirir.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR