Mustafa Cemal Tomar

Mustafa Cemal Tomar

KALICI DOSTLUKLARLA HAKKÂRİ!

Bir yerin nüfusu az, mahrumiyet derecesi çoksa insanlarıyla ve yetkilileriyle diyalog kurmak kolay oluyor. Böyle yerlerde kendinizi de bir yerlere koyabiliyorsunuz. Büyük şehirlerde durum tamamıyla farklıdır. Paşa da olsanız fazla dikkat çekmezsiniz. Uzun yıllardan beri büyükşehir kapsamında olan Samsun'da yaşamaktayım. İnsanlar arasındaki samimiyet ve iletişimin çok zayıf olduğunu görüyorum. Daha genel bir ifade ile doğu ve güneydoğudaki dostluklar kalıcı, batıda ve sahil bölgelerindeki dostluklar geçicidir/ zayıftır. Bunun sebebi mahrumiyet ve maduriyet olarak özetlenebilir. Mahrumiyet ve maduriyet aynı zamanda insanları gelenek ve göreneklerine bağlı kılıyor. Mahrumiyet ve mağduriyetin bir başka boyutu ise insanın karşısına fazla seçenek koyamamaktadır. Seçenekler çoğalınca ilgi azalıyor, yavşaklık baş göstermeye başlıyor.

Konuyla pek ilgisi olmasa da merhum Erkan Ocaklı bir türküsünde " Eskiden sevdalıklar yürektendi yürekten, şimdiki sevdalıklar hep döneyi direkten" diyordu. Bunun başlıca sebebi alternatiflerin çokluğudur. Yaptığım kamuoyu araştırmasında Türkiye'de 2024'te ortalama % 33'ü boşanırken Hakkari'de bu oran % 1'in altındadır. Bu konuda aşiretçiliğin, gelenek ve göreneklerin payı çoktur. Lâkin bu hususlar da alternatifi azaltıyor.

Yukardaki paragrafimda buradaki (doğu ve güneydoğu illeri) dostlukların kalıcı olduğunu ima ettim. Bunun örneğini şöyle verebilirim. Samsun- Terme'de yaklaşık 30 yıl önce tanıştığımız ve de halâ dostluğumuz devam eden meslektaşım Nuh Kaya, Hakkari'de bulunduğum süre içinde beni telefonla aradı. 83-90'lı yıllarda Cevizli Köyü ile Hakkari merkezde 7 yıl çalıştığını söyledi. Cumhuriyet İlkokulu/ Ortaokulu müdürü Ali Yalçın Bey hem öğrencisi, hem de kızının müdürü olduğunu ifade etti. Nuh Hoca Ali Yakçın Bey'i ziyaret etmemi istedi. Müdür Ali Bey' i ziyarete gittiğimde çok sıcak karşılandım. Ali Bey Nuh Hoca" yı anlatıyor: " Köyümüzün, öğretmeni, önderi, rehberi, yerine göre babası, dayısı, dedesi, büyüğü,...muhteşem bir insan. Köyümüzün tamamı onu çok seviyordu, sevgileri halâ devam etmektedir. Bir kaç yıl önce Nuh Hocamız köyümüze teşrif ettiler. Yaşlısıyla genciyle yola revan oldular, Nuh Hoca' yı karşıladılar. Hiç bir devlet yetkilisi, din görevlisi ya da aşiret mensubu bu zamanda dek böyle karşılanmamıştır" dedi. Gerisini siz varın düşünün.

Müdür Yalçın Bey' in makamında iken Nuh Hoca' yı canlı olarak aradık. Oradaki samimi diyalog kayda değerdi. Nuh Hoca benim için, "Polis oğlu orada vazifelidir, Hakkari senin elin altındadır, hocanın oğluna gerektiğinde yardım elini uzat" dediğinde Müdür Bey'in cevabı ise " Nuh Hocamız söylediyse mevzu bitmiştir, gereği yerine getirilir" dedi. Ben şahsen bu samimiyet, sevgi ve saygı karşısında donakaldım. Aradan 40 yıl geçmesine rağmen bu dostluğun bu zamanda halâ sürmesini muzazzam ve müstesna bir örnek olarak görüyorum.

Ali Yalçın Bey ile başbaşa sohbetimizde Ali Bey; Hakkari'nin suçluluk oranının diğer illere göre çok düşük olduğunu, halkın dışardan gelen asker ve polise iyi davrandığını, devlet memurlarının bu bölgede çok rahat görev yaptıklarını söyledi. Yönettiği okulda aylar önce sadece bir telefon hırsızlığı olduğunu bunun soruşturulması için defalarca polislerin okula gidip geldiğini söyledi. Bu vakıanın peşine neden bu kadar alâkadarsınız diye ekibe sorduğumda aldığım cevap enteresandır. " Ne yapalım müdür bey, olaylar çok az olunca var olan olaylara zaman ayırarak vakit geçiriyoruz" demişler. Bu konuyu da kayda değer buldum.

Samsun-İlkadım İstiklâl İlköğretim Okulu'nda görev yaptığım sırada uzun süre müdür baş yardımcısı olarak görev yapan, emekli olduktan sonra da özel okullarda yöneticilik görevinde bulunan Mustafa Arıkan Hocam beni aradı. Meğersem o da 70'lerin sonunda 80'lerin başında Hakkari'de çalışmış, buralarda halâ devam etmekte olan dostluklarından söz etti. Bana İl Milli Eğitim Müdür Yardımcilığından emekli aynı zamanda aşiret mensubu Kemal Tanyürek'ten bahsetti. "Kime sorarsan tanır, ara bul, selamımı söyle" dedi. Mustafa Hoca'nın dediği gibi rastgele iki kişiye sordum..Her ikisi de tanıdığını ve fakat iki ay önce Hakk'ın rahmetine kavuştuğunu söylediler. Bu haberi Mustafa Hoca'ya iletince çok üzüldü tabi bu arada ben de üzüldüm. Bu gibi örneklere günümüzde pek nadir rastlanmaktadır. Geçmişte doğu ve güneydoğuda kim görev yaptıysa mutlaka kalıcı dostlukları olmuştur. Ben deniz de 90-93 yıllarında Urfa- Viranşehir'de görev yapmıştım. O zamanki köyün muhtarı, kanaat önderi Mehmet Ekinci ve bir çok öğrencimle görüşüyorum.

Burada bulunduğum süre içinde Terme- Kocaman İlkokulu'nda beraber görev yaptığımız öğretmen Necmettin Yıldız beni aradı. Kendisi de ilk görev yerinin Hakkâri olduğunu söyledi. Tatlı ve acı hatıralarından bahsetti. O zamanlar terör olaylarının yoğun olduğu dônemdi tabi ki. Görev yaptığı köyün çoğu terör olaylarına karışmıştı bile. Necmettin Hocanın ilgimi çeken anlatımı şu oldu. " Tayınim Samsun'a çıktı. İlişiği kesmek için Hakkari'ye geldim. Teröristler görev yaptığım köyü sardıklarının haberini aldım. Buna rağmen bir taksi tuttum, köye gittim, yatağımı yorganımı aldım. İyi ki teröristler bana bir şey yapmadı. Demek ki köylülerden sevenlerim varmış. Yatak yorgan için insan hayatını tehlikeye atar mı hiç? Delikanlılık mı,, delilik mi?"... diyelim" dedi.

Bu verdiğim örnekler Hakkari'nin bereketi olsa gerektir. Anlatıp geçmek başkadır, olayın içinde olmak başkadır. Arkadaşlar buradaki geçmiş hatıralarını bana anlatınca ben de doğrusu etkilendim. Bu müstesna dostluk örnekleri bulup çıkarmak ve yazıya dökmek gerekir. Bir vesile olmadan da olmuyor . Kalıcı dostluklarla başbaşa kalmanız duasıyla... Ali Yalçın Hakkari Okul Müd. Yazımı okuyup deherlendirirken diyor ki; Abim çok güzel yazmışsınız.Çok sağolun. Bizi, dostluklarımızı, Hakkariyi çok güzel anlatmışsınız. Kaleminize sağlık

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Cemal Tomar Arşivi
SON YAZILAR