“İki yolcu, binlerce hüzün…”

Hekimler, “kanser” olduğunu söylediler…

Uzun bir süredir tedavi görüyordu…

*

Diğeri, yine bir “teşkilat çalışması” sırasında Anadolu yollarında “kaza geçirdi”…

Bir saat, “bir gün”…Bir gün, “bir ay” gibiydi, hasta yataklarında…

Dostlarından “ayrı kalışı” ise yıllar kadar uzun…

*

Direndiler…

Anadolu"nun “sisler” içindeki “Mücadele” “dağının” “sarp” ve “patika” yollarında düşe-kalka “ilerlemeyi” de…

“Zirveyi” hedefleyerek, “özleyenlere” “sabahları” götürmenin “hazzını” da iyi bilirlerdi…

İyi bilirlerdi, omuzlarına yüklenen sorumluluğun “çetinliğini”, “ağırlığını”, “değerini” de…

Bir adının da “zafer” olduğunu “direnmenin”…

Direndiler…

“Ruhlarını sallayan”, “Bir mumun ardında bekleyen rüzgara” karşı direndiler…

*

Gözlerindeki çoğalan “umut”, çoktan “gözlerini hüzne yatırmış” dostlarının da umudu oluyordu zaman zaman…

*

Biri “genel başkanı”, diğeri “genel sekreteri” olarak sendikalarının dünden bugüne tarihi süreçlerinin birinci elden “tanıklarıydılar”…

 

Adeta “ellerine doğan” sendikalarını çalışma arkadaşları, teşkilatları, üye ve gönüllüleriyle “nazlı bir bebek” gibi “büyütmüşlerdi”…

 

“Biri” Anadolu"nun en ücra köşesinden yükselen “ezan seslerini”, “diğeri” çilekeş yerel yönetimler çalışanlarının “seslerini” Ankara"da, Ankara"dan dünyaya “duyurmak” için çalıştı gündüz gece…

*

“Tebessümler, gül yüzlerinde yeşermeyi”…

“Güller, ellerinde tebessüm etmeyi” beklerken yeniden…

 

Heyhat;

“Ol” deyince “Olan” “Dur” deyince “Duran” “Emrin” “uygulayıcısı”, “ebedi sona” doğru akan “ilahi saat” durdu…

*

Gök “titredi”…

Yer “sallandı”…

Tamamdı “vakit”…

 Kuşanarak “ölümü”

 “Yolculuk” vaktiydi zaman…

***

“Düşürmeyen” “düşündüren” “fıkralar” “toplayıp” renk renk, “gönüllerle” “paylaşmayı” severdi, Diyanet-Sen Genel Başkanı Ahmet Yıldız …

“Hal hatır sorar”, “Uğrayın, bizi unutmayın” derdi, her karşılaşmamızda…

“Alçakgönüllü”, “kadirşinas”, “naif” ve “nüktedan”dı…

Sevilir, sayılırdı…

“İyiydi…İyi bilirdim…”

*

Keresteci, “şiiri” sever, “gönülden” dinlerdi…

“Genel Sekreter” olarak görev yaptığı Bem-Bir-Sen"de birlikte çalışmıştık İbrahim Keresteci ile, üç koca yıl …  

Eğitim seminerleri, teşkilat çalışmaları derken çok defa birlikte yolculuk yaptık…

Dertlenip söylendiğimde;

“Sabrun cemil” derdi, “Sabrun cemil”…

*

Bir dosttu..Bir ağabey.. Ailenizden biri kadar “yakın”dı…

“Alçakgönüllü”, “kadirşinas”, “naif” ve “nüktedan”dı…

Sevilir, sayılırdı…

 “İyiydi…İyi bilirdim”…

*

İl dışına çıkmadan bir gün önce Memur-Sen genel merkezinde, masamda çalışırken geldiğini hissetmemiştim, usulca yaklaşmış “Kolay gelsin Hamitçiğim” diyerek alnımdan öpmüştü, Çorum"da yattığı hastanede telefonla konuştuk son kez de, “sesi iyi geliyordu” sevinmiştim…

*

Gittiler…

Önce “Ahmet Yıldız”…

Ardından da “İbrahim Keresteci”…

*

 “İyi bilirdik” sesleri ve “dualar” arasında, “Cami avlularından gökyüzüne havalanan beyaz güvercinler gibi” kanat çırparak “ötelere”, “gittiler”…

 

…/Gideriz nur yolu izde gideriz,/Taş bağırda, sular dizde gideriz,/Bir gün akşam olur, biz de gideriz,/Kalır dudaklarda şarkımız bizim.../

 

Diyerek ve “Fethettikleri gönüllerde, binlerce hüzün bırakarak”…

*

Yolları açık, mekânları cennet olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • Kadir Kutlu / 24 Şubat 2010 Çarşamba 17:55

    hamit bey ben sakaryada ikamet eden bir samsunlu olarak denge gazeteini ilk yayınından buyana sitesinden takip ediyorum.GEREK SİZin kaleminize gerekse adnan beyin yalın anlatımına doyamıyorum zevkle okuyorum ellerinize sağlk başarılarınızın devamını diliyorum yazınızda ele aldığınız iki kıymetli insanı sendikalı arkadalarım sayesinde sakaryaya gelişlerinden tanıyorum hAKİKATEN ÜZÜLDÜM ÇOK İYİ İNSANLARDI ALLAH GANİ GANİ RAHMET EYLESİN AİLELERİNE VE CAMİALARINA BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM.SAYGIlar

    Yanıtla (0) (0)
  • Fatih KETENCİ / 23 Şubat 2010 Salı 16:11

    Allah rahmet eylesin.geride kalanlarına sabır niyaz ederim.Gerçekten Acı bir olay.

    Yanıtla (0) (0)
  • Harun S / 23 Şubat 2010 Salı 15:30

    Hakkın rahmetine kavuşan Diyanetsen genel başkanı ahmet yıldız ile bembirsen genel başkanı ibrahim keresteci hemşehrimizdiler Yıldız trabzonlu keresteci rizeliydi.Karadenizin illerinde ilçelerinde Teşkilat çalışmaları yaptık harika insanlardı Karadeniz iki değerli evladını kaybetti üzgünüz başımız sağolsun allah rahmet etsin mekanları cennet olsun

    Yanıtla (0) (0)
  • Sadi / 23 Şubat 2010 Salı 13:50

    Duygulu bir yazı olmuş hamit bey güzel anlatmışsınız her zamanki gibi samsuna çalışmalar için geldiklerinde görüşürdük, hoş sohbet insanlar güzel insanlardı Allah rahmet eylesin ailesi ve yakınlarına sabır ihsan etsin rabbim her ölüm zordur her nefis mutlaka bir gün ölümü tadacaktır (inna lillahi ve inna ileyhi raciun)

    Yanıtla (0) (0)
Hamit Seven Arşivi
SON YAZILAR