Bugün üç konuya değinmeye çalışacağım. İlk konumuz CHP’de yaşanan gelişmeler olacak, ikinci konumuz Atakum Belediyesi ile ilgili sosyal medyada çıkan bazı iddialar olacak, son konumuz ise Tekkeköy Belediyesinde yaşanan maaş krizi ve Büyükşehir Belediyesinin satın alacağı söylenen arazi olacak. İş yoğunluğu nedeniyle haftada bir kez yazabildiğimden konulara girmeden önce geçtiğimiz cuma günü Avrupa Milli Görüş Teşkilatının Körfez’de temelini attığı cami ve külliye inşaatıyla ilgili de birkaç kelam etmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta bu konuyla ilgili yazdığım köşe yazısı ve arkadaşlarla birlikte yaptığımız WebTV programında konuştuklarımızın ardından bazı kendini bilmez ukalalar inanmadıklarını söylemişlerdi. Aradan bir hafta geçmeden atılan bu temel söylediklerimizin ne kadar doğru olduğunu bir kez daha ortaya koymuş oldu. Böyle güzel bir hayra vesile olanlardan Allah razı olsun diyerek asıl konularımıza geçmek istiyorum. CHP gerek ülke genelinde gerekse şehrimizde hareketli günler geçiriyor. Özgür Özel’in seçildiği kongreden başlamak üzere CHP’li belediyelerde yaşanan gelişmelerden tutun da ilimizde başlayan delege seçimleri ve Atakum Belediye Başkanı ve ekibi ile ilgili yazılıp çizilenlerin ne kadar doğru ne kadar yanlış olduğuna biraz değinmekte yarar görüyorum.

Öncelikle şunu belirtmek isterim ki daha önceki yazılarımda da yazdığım gibi gazetecilik mesleğine başladığım günden bugüne dek Haluk Koç hoca, merhum İhsan Kalkavan ve Kemal Zeybek’ten sonra teşkilat bazında sohbet edebildiğim tek kişinin CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hangi işi yaparsam yapayım dünya görüşümle mesleğimi biri birine karıştırmam, muhatabımın dünya görüşü neyse ona saygı duyarak gereğini yaparım. CHP’li belediye başkanlarının tamamı ile iyi diyaloglarım olmuştur. Metin Burma’dan Cemil Deveci’ye Mustafa Tüfek’ten Serhat Türkel’e hepsiyle seviyeli ve güzel ilişkilerimiz oldu. Geçtiğimiz hafta Metin Burma’nın eşinin cenazesindeydik, buradan kendisine tekrar başsağlığı diliyorum. Serhat Türkel çok yakından tanıdığım biri olmamakla birlikte AK Parti’ye geçeceğine inanmam söz konusu olamaz. Kurduğu ekip çok güzel; özel kalem müdürü olan Gökhan Çakır uzun yıllar sağlık müdürlüğünde çalışmış, asil bir aileden gelen kaliteli bir arkadaş. Başkan yardımcıları da aynı şekilde. Suat Yıldız, büyükşehirden tanıdığım düzgün biri, Ali Altunsoy daha önce de dediğim gibi babası merhum Kaportacı İzzet Usta kırk yıl önce Of’tan tanıdığım bir dost; oğlu da hem işini adam gibi yapan hem de karakterli bir kardeşimiz. Ahmet Yapıcı, Osman Çavuş’un Çatalçam Belediye Başkanı olduğu dönemde belediyeye aldığı çok kaliteli bir teknik adam. Serhat Türkel böyle güzel bir ekibi nasıl kurdu anlamış değilim. Bu ekibin CHP’li bir belediyenin değil AK Partili bir belediyenin kuracağı bir ekip olduğunun altını çizerek bu konuyu burada kapatıyorum. Ayrıca CHP genel merkezinin Atakum Belediyesine personel göndereceği yönündeki haberlere de inanmıyorum. Geçmişte bu yaşandı, sonuç ortada. Atakum’daki delege seçiminde çıkan kavgayı tasvip etmek elbette mümkün değil ancak bu tür işlere artık alıştık desek yeri var. Delege seçim sonuçları Serhat Türkeli’n Atakum’da patron olduğunu ortaya koydu, adaylardan ikisi de bunu görünce çekildi.

Gelelim Tekkeköy’de yaşananlara. Mustafa Candal insan olarak sevdiğim bir arkadaş, ancak iyi insan olmak farklı bir şey iyi bir yönetici veya siyasetçi olmak farklı bir şey. Seçimin üzerinden yaklaşık olarak bir buçuk yıl geçti hala daha Tekkeköy Belediyesinde sular durulmadı. Beş altı aylık personel maaşları ödenmedi, kurulan ekip herkesi şaşırttı, bu atamaların detaylarını daha sonra vereceğim. Tekkeköy’deki maaş kriziyle ilgili Halit Doğan Başkan baktı ki bundan hem partisi hem Tekkeköy halkı zarar görüyor, çözüm bulmak adına taşın altına elini koyup Tekkeköy Belediyesinin kupon niteliğindeki mülkünü satın alarak personelin maaşının ödenmesi noktasında çok güzel bir çalışma başlattı, kendisini tebrik ediyorum. Sadece Tekkeköy’e mi yaptı bunu derseniz; elbette hayır. Atakum Belediyesinin ekonomik sıkıntılarını çözmek adına oradan gelen imar uygulamalarının tamamının önünü açtı, şu partili bu partili demedi. Kemal Vehbi Gül’ün 1970’li yıllarda CHP’li aydın Şimşekalp ile yarıştığı seçimden bugüne kadar seçilen belediye başkanlarını çok iyi tanırım. Halit Başkan gibi gönül belediyeciliği yapan bir başkan olmadı. Vehbi Gül gelen vatandaşa önce iyi bir fırça atar ondan sonra işini de görmeden salmazdı. Selahattin Ereren askerdi vatandaşla işi olmazdı. Merhum Muzaffer Önder vatandaşın gönlünü alır ama Ahmet Sarı’ya havale eder kimsenin işi görülmezdi. Vezir Hazretleri yüzünüze güler, öper yalar siz gidince bildiğinden şaşmazdı. Merhum Mustafa demir çok iş yaptı ama gönül belediyeciliği yapacak bir karaktere sahip değildi. Halit Başkan sadece gönül belediyeciliği yapmıyor aynı zamanda hem vatandaşın işini görüyor hem de canla başla geceli gündüzlü çalışıyor. Önceki gün Çatalçam’dan Samsun’a gelirken Recep Tayyip Erdoğan Bulvarını inşaat nedeniyle kapatıp arkadan açtığı alternatif yoldan geldim, emin olun çok mükemmel bir yol yapmış. Yol beş dakika anca uzuyor ama çok rahat. Halit Başkan’ın ekibi de çok güzel; genel sekreter yaptığı arkadaş maliyeci olmasına rağmen dersine çok güzel çalışıp her şeye vakıf olmuş. Bu şehre hizmet eden, taş üstüne taş koyan kim olursa olsun şapka çıkarır dua ederiz. Rabbim sayılarını artırsın diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.