AK PARTİLİLERLE METİN BURMA"NIN SAMİMİYETİ

            Ülke genelinde siyaset arenasında AK Parti ile CHP kıyasıya mücadele ederken, şehrimizde tam tersine bir portrenin olması hayli ilginç olmakla beraber, olayın perde arkasında farklı durumların olduğu dillerden dillere dolaşmaktadır. Doğrusunu ararsanız olayın perde arkasını çözmek için kahin olmaya gerek yok. Mediva Hastanesi"nden başlayan yakınlık ve menfaat ortaklığı şimdi de Çakırlar Orman Piknik Alanı"nın Çevre ve Orman Bakanlığı tarafından Atakum Belediyesi"ne tahsis edilecek olması ile daha da pekişmiş olacak. İktidar ile muhalefetin anlaşması kadar güzel bir şey yoktur, ancak bu anlaşmanın halkın yararına olması kaydı ile. Bizimkilerin yaptığı gibi şahısların menfaatine uygun bir durum söz konusu ise o zaman ortada çok ciddi bir durum var demektir.

            Dilerseniz Metin Burma"nın bazı icraatlarını ve bu icraatlarda kendisine destek olanların girdikleri vebali tartışalım. 2009 seçimlerinden sonra Atakum Belediyesi"nin işletmekte olduğu sahildeki Belediye Tesisleri Adem Bektaş"ın seçimleri kaybetmesinin ardından hazine tarafından geriye alınmıştı. Aslında Adem Bektaş seçimin ardından çok hızlı davranarak bu tesisi Metin Burma"dan kurtarmıştı, ancak daha sonra  AK Partili birilerinin desteği ile Metin Burma bu tesisi yeniden almayı becerdi. Becermesine becerdi ancak tesis birilerine seçim ulufesi olarak verildi, görüntüde belediyeye ait bir tesis imiş gibi olsa da arka planda başkaları tarafından çalıştırılıyor. Tesiste içilen alkollerden elde edilen manevi feyiz ve berekette de orayı onlara veren AK Partililerin manevi ruhaniyetine gidiyor. Daha önce alkolsüz bir aile bahçesi iken şimdi alkolün oluk oluk aktığı bir müessese haline gelen bu işletmenin Atakum Belediyesi"ne değil de bir şahsa verilmesi halinde hem ekonomik olarak devlet faydalanacaktı, hem de sebep olanlar sevap alacaktı, şimdi ise durum tam aksine dönmüş durumda.  Eski İller Bankası Bölge Müdürlüğü"nün İlkadım Kaymakamlığı"na verilmesine karşı koyan AK Partili arkadaşlar bu güzelim tesislerin Atakum Belediyesi"ne verilmesine ses çıkarmamışlar, bırakın ses çıkarmamayı tam aksine yardımcı olup, verilmesini temin etmişlerdir. Ortada o kadar enteresan bir durum var ki sormayın gitsin. Bir yandan eski Atakum Belediye Başkanı Adem Bektaş"la sıkı fıkı olan AK Parti İl Başkanı Adem Güney, diğer yandan rakibi olan Metin Burma"yla kanki olmuşlar. Belki abarttığımı düşünebilirsiniz ancak inanmayan arkadaşlar geçtiğimiz hafta Çakırlar Korusu"nda yapılan Kadırga Şenliği"nin gazetelerdeki resimlerini inceleyecek olurlar ise durumu anlarlar.

            Bizimkilerin yeni icraat projelerine gelince Çevre ve Orman Bakanlığı"na ait olan Çakırlar Korusu"nu  Atakum Belediyesi"ne vermek için bir çalışma başlatmışlar, vekilimiz Ahmet Yeni ile  Ademciğim Metin Burma ile yan, yana adeta kol kola samimi pozlar vererek olayı halka anlatmaya başlamışlar bile. Aslında şehrimizde AK parti ile CHP"nin  Referandum çalışmalarını da birlikte yürütmeleri gerekir. Bu kadar samimi olan siyasetçiler birlikte halkın huzuruna gidip, meramlarını da birlikte anlatmaları halinde işin tadından yenmez. Bilmem düşünebiliyor musunuz?   Çakırlar Korusu Atakum Belediyesi"ne tahsis edilmiş, Metin Burma orayı da bir partili yandaşına işlettiriyor, bir yanda rakı kadehleri, diğer yanda Metin Burma ile Ademciğim sohbete dalıp, bu şehri nasıl kurtaracaklarını tartışıyorlar, birisi çakır keyif, diğeri de içmeden sarhoş olmuş, gelsin yemekler, patlasın şampanyalar, diğer yanda Müslüman kardeşlere hoş görünmek için hac, umre, manevi şahsiyetleri ziyaretler. Sizin anlayacağınız zülcenaheyn siyasetçiler (iki taraflı) iki yüzlü desem yanlış anlaşılacak, o yüzden iki taraflı diyeyim de siz anlamanız gerekeni anlarsınız, hem dünyalarını hem de ahretlerini mamur etmiş bir vaziyette görevlerini ifa etmekteler. Ah şu Adnan Bahadır"da bir olmasa idi değmeyin keyfine.

            İller Bankası eski Bölge Müdürlüğü binasını İlkadım Kaymakamlığı"na vermek istemeyenler,  ötede beride farklı şeyler söyleyip, insanların zihinlerini bulandıracaklarına doğruyu söyleyip, toplumun doğruları öğrenmesine öncülük etseler daha iyi olacaktır. Çalıştırdıkları hastanenin büyük bir bölümünün kaçak olduğunu bilen birileri o binayı Hastane binası yapabilmek için verdikleri uğraşı bu şehirde benden başka birçok insanın bildiğini unutmasınlar. İl Genel Meclisi Başkanı olacak olan o zatı muhterem de on yıllık tahsisi beş yıla düşürürken söylediklerine kendisinin de inanmadığını bilmediğimi sanmasın. Oturdukları koltukları millete hizmet için değil de birilerine hizmet için kullananlar çok kısa sürede deşifre olacaklarını unutmasınlar. Yaptıkları görevi toplum için yapmadıkları sürece hem dünyalarını, hem de ahretlerini kaybedeceklerini unutmasınlar. Atalarımız “Ağaca yaslanma tıkılır, insana yaslanma ölür” ifadesini boşuna kullanmadılar. Şu anda sağlam sanıp, yaslandıkları kişilerin ne kadar çürük olduğunu öğrendiklerinde iş işten geçmiş olacağını da unutmasınlar. Kalın sağlıcakla.

Dünkü yazımızın son kısmında “Yüce Mevla"dan inandıklarımızı yaşayamayan kullardan olmak temennisi ile hoşça kalınız” cümlesinde "yaşayamayan" kelimesi sehven yazılmıştır. Doğrusu "yaşayan" olacaktır. Tüm okurlarımızdan özür dileriz.