AHLAKSIZLIK MI? KARAKTERSİZLİK Mİ?
Ahlak ve karakter arasında sıkı bir ilişki vardır. Bu ikisi birbirini tamamlayan unsurlardır. Karakter insanın doğuştan gelen özünü ve kişiliğini yansıtır, ahlak ise karakteri yönlendirir vicdani ve değer yargılarını belirler. Ahlaksız insanın karakterli olması mümkün olmadığı gibi karaktersiz insanın da ahlaklı olması mümkün değildir. Bu iki unsur biri birinin tamamlayıcısıdır. Neden böyle bir başlıkla yazıma girdiğime girmeden önce yaklaşık on günden beri evde düşüp ayağını kıran anneciğimin Tıp Fakültesi Hastanesinde ameliyatını gerçekleştiren Doç. Dr. Murat Erdoğan Hocama, hastaneye giriş yaptığımızdan çıkış anımıza dek bizleri yalnız bırakmayan Hastane Başmüdürü İsa Erfalay ve Hastane Müdürü İbrahim İnan kardeşlerime sonsuz şükranlarımı sunuyorum, iyi ki varlar. Hastalık hepimizin kaçınılmaz sorunlarından biridir, tedavi sürecinde hekimlerin ve diğer personelin desteği çok önemlidir. Sadece bu mu derseniz; devletin imkanları da çok önemli. Ambulans olmasa hastaneye ne ile gideceksiniz? Gerek gidişimizde gerekse dönüşümüzde ambulans kullanmak zorundaydık. Bu konuda da ilgisini esirgemeyen 112 Acil Başhekimi Dr. Onur kardeşimize şükranlarımı sunuyorum. Büyükşehir Belediyesinin Sağlık Bakanlığına aldığı ambulansların bu bakımdan çok kıymetli olduğunu da belirtmek isterim. Bazılarının söylediği gibi belediye bütçesinin Sağlık Bakanlığına tahsisi eleştirisi fevkalade yanlış. Gerek Halit Doğan Başkan gerekse Plan Bütçe Komisyon Başkanı Milletvekilimiz Dr. Mehmet Muş asla kamu bütçesini heba etmeyen tam aksine yerli yerine harcama noktasında çok başarılı yöneticiler. Yaptıkları bu güzel işten ötürü kendilerine şehrimiz adına şükranlarımı sunuyorum. Sağlık her şeyin başı, sağlık olmadan hiçbir şey olmuyor. Kanuni Sultan Süleyman’ın dediği gibi, “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi” beyti işin özetini vermektedir. Allah’tan tüm hastalarımıza şifalar dileyerek yazı başlığımıza geçmek istiyorum.
Son iki aydan beri yoğunlaştığım konulardan biri anneciğimin rahatsızlığının yanında yeni satın aldığımız ofisin tadilatı ile uğraşmak oldu. Normalde faaliyet alanlarımızdan birisi de inşaat müteahhitliği olduğundan bu işlere uzak değiliz ama gelinen noktaya bakıldığında ustaların büyük bir kısmında ahlaki erozyon başlamış desek abartmış olmayız. Sadece ustalar mı böyle derseniz; elbette değil. Gazetecisinden esnafına, sanayicisinden bürokratına toplumun her kesiminde ciddi ahlaki erozyon olduğu muhakkak ancak yaşadığım birkaç örneği paylaşmadan geçmek istemiyorum. Mevcut ofisimizdeki malzemeleri yeni ofise nakletmek için haliyle usta ihtiyacımız olmakta. Klimaları nakletmek için birkaç klimacıyla konuştum. Tek bir klimayı söküp takmaya beş bin lira isteyeninden başladık, nihayetinde üç bin lira olanına yaptırabildik. Bir kamerayı söküp takmak iki saatinizi alır, beş bin lira gibi uçuk bir rakam istemek ne kadar ahlaki siz takdir edin. Kameralarımızı iki üç yıl önce tanıdık bir arkadaşımıza yeniletmiştik, onu arayalım da nakletsin dedik. O kameralar işe yaramaz yenilerini takalım dedi. Bu arkadaş sadece kameralarımızı değil telefon santralimizi de yapmıştı. Bir iki ay önce kameraların adaptörü bozulmuştu, aradım yenisini taktı. Ertesi gün aradı ve üç bin lira dedi, hesabına attım. Daha sonra 500 lira olduğunu öğrendim onun adına üzüldüm. WebTv’nin olduğu binanın kameralarını yapan bir arkadaşı aradım, yeni ofisi gezdi bana 2500 dolar hesap çıkardı. Nihayetinde bir helal süt emmiş ahlaklı ve karakterli olan Murat Usta’yı buldum. “Ağabey, bu kameralarının bir sıkıntısı yok, kabloları biraz sıkıntılı, yeni yerde onları da yenileyeceğiz zaten. Sekiz on bin lira sularında nakleder adam gibi çalıştırırız.” dedi. Düşünebiliyor musunuz 2500 dolara yaptıracağımız işi on bin lira civarında bir rakama yaptırdık. Sağlık sektörünün kamera ve umumi işlerini yapan arkadaşa gel fiyat ver dedik, adamını gönderdi fiyat dahi vermedi. Doğrusu ben de onun yerinde olsam vermezdim, nasıl olsa sağlık sektörünün kaymağını yiyenlerden biri gelip bizim işimizle neden uğraşsın.
Yazı başlığımızda ‘Ahlaksızlık mı? Karaktersizlik mi?' dememizin nedenini sanırım anlamışsınızdır. Toplumun her kesiminde ahlak ciddi anlamda dumura uğramış. Helal, haram mefhumu yok, Allah korkusu yok, karakter yok. Maddi doyumsuzluk had safhada. Kimse aza kanaat etmiyor. Herkes kısa yoldan zengin olma derdinde. Allah sonumuzu hayreylesin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.