SİYASETTE YENİ KODLAR
Siyasetin kalbinde bu hafta alışılmadık bir diplomasi trafiği yaşandı.
MİT Başkanı İbrahim Kalın, bir istihbarat başkanı olarak alışılagelmiş sessizliğini bozarak Meclis’teki tüm siyasi partileri tek tek ziyaret etti.
Amaç, PKK’nın silah bırakma sürecine ilişkin bilgilendirme.
Ancak bu ziyaretler, sadece bir bilgilendirme değil; Türkiye siyasetinin yeni kodlarının yazıldığı kritik bir eşikti.
İbrahim Kalın’ın ziyaretleriyle ilgili ilk dikkat çeken unsur, tüm partilerle ayrı ayrı ve doğrudan temas kurması.
Geçmiş dönemlerde benzer süreçler “dolaylı kanallarla” yürütülür, kamuoyuna yalnızca belli başlı figürler üzerinden bilgi sızdırılırdı.
Şimdi ise; istihbaratın en üst düzey temsilcisi, Meclis’in duvarları arasında açıkça konuşuyor.
Bu, bir anlayış değişikliğine işaret ediyor.
Devlet, bu defa sadece güvenliği değil; meşruiyeti ve temsili birlikte inşa etmeye çalışıyor.
Kalın’ın CHP ziyaretinde, Genel Başkan Özgür Özel’in sürece temkinli iyimserlik ve şeffaflık vurgusu öne çıktı.
CHP, çözüm süreci benzeri tek taraflı ve şeffaf olmayan uygulamalardan ders alındığını ima etti.
DEM Parti ziyaretinde ise, temasların doğal olarak çok daha farklı bir zeminde geçtiğini tahmin etmek güç değil.
Silahların susması, onların temsil ettiği taban için tarihi bir mesele.
Ancak aynı zamanda geçmişin derin izleri de masada.
Kalın bu noktada, güven telkin eden teknik açıklamalarıyla süreci temellendirmeye çalıştı.
MHP ve İYİ Parti görüşmeleri ise tamamen “devlet aklı” perspektifiyle şekillendi.
Kalın, sürecin bir zafiyet değil, tam tersine devletin gücünün ve kararlılığının sonucu olduğunu vurguladı.
Özellikle MHP’nin bu konudaki pozisyonu dikkatle izleniyor.
Bu ziyaretlerin bir başka anlamı da şudur.
Türkiye’de artık istihbarat teşkilatı, yalnızca operasyon yürüten bir yapı değil; aynı zamanda siyasi süreci yönlendiren, bilgilendiren ve meşrulaştıran bir kurum haline gelmiştir.
İbrahim Kalın’ın önce Bağdat ve Erbil’deki temasları, ardından Meclis'teki bu görüşmeleri; “silah bırakma” gibi hassas ve yıpranmış bir başlığın bu kez daha planlı, koordineli ve çok taraflı yürütüldüğünü gösteriyor.
Süreç; sahada, diplomaside ve siyasette eş zamanlı olarak örülüyor.
Bu ziyaretlerin en kıymetli çıktısı şu oldu.
Artık siyaset, yalnızca sonuçla değil, süreçle de ilgileniyor.
İbrahim Kalın’ın bu adımı, siyasetin aktörlerini sorumluluk sahibi kılmak ve kamuoyuna “bu sefer farklı” mesajı vermek açısından oldukça anlamlı.
Ancak her ziyaret, beraberinde bir sorumluluk doğurur.
Artık top, sadece istihbaratta değil; siyasetin tamamının sahasında.
Ve bu kez, oyunun kuralları daha açık, izleyiciler daha dikkatli.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.