İKİNCİ YILIMIZI GERİDE BIRAKIRKEN…

Gazetemiz 14 OCAK 2008 tarihinde ilk baskısını yaparak okuyucusu ile buluştu. 20 OCAK 2008 tarihinde ise kuruluş kokteylimizi yaptık. Bugün gibi hatırladığım kuruluş kokteylinde yaptığım konuşmada söylediğim gibi, habercilik anlayışımızdan asla taviz vermeden, bu günlere gelmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Kokteyle katılanlar hatırlayacaktır, müftünün keçi çalma hikâyesini anlatmıştım, unutmuş olanlar için tekrarında yarar görüyorum; Müftünün keçisi çalınınca karakol, eş, dost komşular aramış bulamamış. Müftü efendi tanıdık bir gazeteye gidip yardımcı olmasını, olayı haber yapması halinde belki keçisinin bulunabileceğini söyleyince, gazeteci "Olur, merak etme" demiş. Ertesi günkü gazetede çıkan haber aynen şu; -Müftü keçi çaldı!- Adamcağız soluğu gazetecinin yanında alıp sorar; Arkadaş bu yaptığın ayıp değil mi? Gazeteci cevap verir, "Hayır hocam yaptığım ayıp değil gazeteciliktir. Her gün bu şehirde yüzlerce kişinin keçisi çalınır bunun ne önemi var ki, önemli olan ve haber değeri olan müftünün keçi çalmasıdır. İşte bu haberi de bundan yaptım" der. Biz geçtiğimiz iki yıllık süreçte bu tür haber yapmamaya özen gösterdik. Olayları birilerinin istediği gibi değil, doğru olduğu gibi verdik. Zaten o yüzden de bedel ödüyoruz, ama hiç önemli değil,önemli olan toplumun doğruları öğrenmesi ve yanlışların üzerine gidilmesidir. Bizde bunu bir nebzecik de olsa başardık, aksi halde biz gazetenin iki yılda bayii satışı, abone ve internet ortam toplamlarında 25.000 kişi ile buluşması imkânsızdır. Gazetemiz iki yılını doldurduğunda, bölgenin en çok okunan gazetesi ve gündemi belirleyen gazete olma şansını yakaladı. Bayii satışlarında ikinci sırada olma nedenimiz, mahalle baskısı. Mahallenin dölleri gazetenin büyümemesi için ellerinden gelen her türlü baskıyı yapmış olmalarına rağmen, başarılı olamamışlar, onlardan korkanlar ise, gazeteyi internet ortamından okumuşlardır. Neticede ise her gün 25000 kişi ile buluşmanın gururunu yaşıyoruz. Gazete ilk çıktığında bazı meslektaşlarımızın bu işi yapamazlar, -sen git kendi işini yap-. -Bu iş kim sen kim- şeklindeki köşe yazılarını ve gölge adamların yazılarını kesip sakladım. Şimdi o yazıları yazanlara bakıyorum, bir de gazetemizin durumuna. Kişinin ayinesi iştir, lafa bakılmaz deyip geçiyorum. İşin enteresan tarafı üç aya yakın bir süredir gazetenin başında değilim, gazete gün geçtikçe daha da güzelleşerek büyümeye devam ediyor. Bunu hazmedemeyenler, gidip öteye beriye şikâyet etse de biz işimize devam ediyoruz. Gazetecilik mesleği ile uzaktan yakından ilgisi olmayan birinin gazete kurup, köşe yazıları yazması ve o köşe yazılarının dünyanın her tarafında okunup, yorumlar gelecek kadar bir noktaya gelmiş olması öncelikle Cenabı Hakkın lütfu, ardından yaptığımız işteki samimiyetimizin eseridir. Bu başarıyı başkaları yakalamış olsa idi, birileri onun heykelini dikerdi, ama biz yakalayınca görmezden gelmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Hiç önemli değil, Hak üstündür Onun üzerinde hiçbir şey olamaz. Gazetemizin kuruluşundan bugüne dek, desteğini esirgemeyen dostlara, çalışanlara, başta aile fertlerime sonsuz şükranlarımı sunar, Mevlanın yar ve yardımcı olmasını temenni ederim. Kalın Sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR