YOLUN DA YOLSUZLUĞU OLUR MU ?

Pazar günlerinin rutin sohbetleri haline getirdiğimiz, tarihi Amisos kentinde yaşanan entrikalar, dönen dolaplar ve bu olayların baş kahramanları olduğundan, bugün de Venedikliler döneminde yaşamış olan Pompacı Çavuşoğlu"nun hikayesi yer alacaktı. Ancak yaklaşık bir aydan beri yazlığa taşınıp, her gün Çatalçam"a gidip gelirken gördüğüm manzara nedeniyle, Baruthane bölgesindeki trafikte yaşanan rezilliği yazmaya karar verdim. Yıllardan beri Baruthane"de yaşayan insanlar, Taslakoğlu Siteleri vadisine denk gelen, Atatürk Bulvarı"na kavşak veya üst geçit isterler, ancak yetkililerden bir türlü olumlu cevap alamazlardı. Nihayet geçen dönem bu taleplerini yüksek sesle dillendirmeye başladıklarında Ihlamur Vadisi"ne denk gelen Atatürk Bulvarı"na üst geçit yapılmasına karar verildi ve bu dönem yapıldı. Buraya kadar olan işleme kimsenin itirazı olmadığı gibi çok geç kalınmış bir icraat olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Ancak yıllardan beri Atakum"daki İl Özel İdaresi"nin önündeki kavşaktan liman kavşağına kadar dönüş yapma imkanı olmadığından,  gerek Ankara istikametinden, gerekse Baruthane bölgesinden gelen araçlar Liman kavşağına kadar gelip, Bafra, Sinop istikametine dönmekte idiler. Bu uzun mesafeden şikayet edenlere verilen cevap karayollarının trafik akışındaki koyduğu kurallar gereği, trafikte problem yaşanmaması ve hızlı akan trafikte kazaların önlenebilmesi için Liman Kavşağı ile İl Özel idaresi arasındaki kavşak dışında kavşak konmasının veya refüjden geçiş verilmesinin çok sakıncalı ve tehlikeli olacağından, böyle bir uygulamanın söz konusu olmadığı idi. Ne zaman ki Vezir Hazretleri o bölgeye teleferik koydu, dönemin Karayolları Bölge Müdürü trafik akışını sıkıntıya sokuyor, kazalara sebebiyet verebilir, gerekçesi ile olumsuz görüş bildirdi, Karayolları Genel Müdürlüğü olaya müdahale etti. Bu gelişme üzerine Vezir Hazretleri benden yardım talep ederek, karayollarının bu görüşü kaldırması yönünde yardımcı olmamı isteyince, akrabam olan o günkü Karayolları Bölge Müdürü"ne gidip, konuyu açınca bana dedi ki; “Bu yapılan olay Karayolları kurallarına aykırıdır, benim yapabileceğim tek şey o yolu Karayolları ağından çıkartıp, Büyükşehir Belediyesi"ne devretmek olur, o zaman sorumluluk benden çıkar, dilediğiniz gibi uygulama yapabilirsiniz.” Biz dev olur dedik ve Kürtün Irmağı"ndan, Belediye Evleri"ne kadar olan kısım Büyükşehir Belediyesine devredildi. Gayet iyi niyetle ortaya çıkıp, icraatların rahat bir biçimde yürümesi için yapılan bu uygulama ardından, bizim Karayolcu kökenli aklı evvel Büyükşehir yöneticileri, o yolu o kadar kötü bir hale getirdiler ki, özellikle birisine deseniz ki bu yolu içerisinden çıkılmaz bir hale getirin, bunların yaptığı kadar rezil bir proje yapamazdı. Liman"dan giriyorsunuz yola tam bir labirent, bir sağa, bir sola, bir daha sağa, bir daha sola dönüp, dolaşıp, duruyorsunuz, adeta motosiklet yarış pisti gibi bir yol. Bulvar demek için elli tane şahide ihtiyaç var. Yolda dengeyi kaybetmemek için cambaz gibi araba sürmek gerek, bir de tam yolun ortasına refüjün ortasına araç geçişi koymasınlar mı? İşin içerisinden çıkabilene helal olsun, nerede ise on metre ara ile lambalar, kıvrım kıvrım yollar, birde yolun çukurları eklenince, kayıkçının küreği hop hop eder yüreği şarkısını söylemeye başlarsınız. Konuşmaya sıra geldiğinde mangalda kül bırakmayan bizim kayıkçıbaşı icraatta tam bir fiyasko. O sürücüleri de belediye personeli sandığından, kimsenin bu yaptıklarına sesini çıkaramayacağını düşünüyor. Bilmiyor ki o yoldan geçen sürücülerin yüzde doksanı yolu yapanların ceddine rahmet okuyor……

İnsanların eskisi gibi yapılanları tahlil etmediğini sananlar, sokağa çıkıp, en cahil sandıkları kişilerle sohbet ederlerse, kuma gömdükleri kafalarını bir nebzecik, kumdan çıkarma şansı yakalarlar. Şehri kırmızı ışık ve refüj yığını haline getirmekle, şehircilik yaptıklarını sananlar, ayda bir-iki kez gittikleri yurt dışı seyahatlerinde otel odalarında fingirdeşeceğine, çıkıp sokaklara bir baksalar bu kadar büyük hatalar yapmazlardı. Liman kavşağından çıkan bir araç daha elli metre gitmeden kırmızı ışıkla karşılaşıp, durmak zorunda kalıyorsa, bunu yapanlara değil şehircilikten anlayan yöneticiler, köy muhtarlığı dahi yapamayacak insanlar derim ben. İşin daha da garip tarafı yamalı bohça haline gelmiş yollara çizgi çalışması yapmalarına ne demeli, olsa olsa o boyaları satan yağlı bonkörlerin ceplerini doldurma operasyonundan öteye geçmeyecek bir rezalettir. Başka türlü anlayan varsa bana da anlatsın da ben de anlayayım, acaba bende anlama eksikliği mi var, yoksa yapılan yolsuzlukları fazla görme zaafı mı henüz tespit edemedim. Her türlü yolsuzluğu anladık da yol yaparken de yolun yolsuzluğuna bir türlü anlam veremedik, varsa veren beri gelsin. Kalın sağlıcakla                    

                         

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
  • mb / 31 Mayıs 2010 Pazartesi 17:23

    Adnan bey bu yolların haberini daha ayrıntılı gazetede yayımlarsanız belki tepki büyürde birşeyler yapılır. daha birkaç gün önce kavun büyüklüğünde bir taş arabamda hasar meydana getirdi.

    Yanıtla (0) (0)
  • vahim / 31 Mayıs 2010 Pazartesi 10:48

    \"Sevgili Adnan Bahadır yazmışken birde eski stadın olduğu kavşağıda yazarmısın. Samsun istikametinden Atakum\'a giden ve sol şeridi kullanan bir araç sürücüsü eski stadın olduğu yerdeki kavşağa geldiğinde birden orta şeride geçmektedir. Bir muhabir gönderin ve yerinde görün. Bu kavşak projesini çizenin o yeri gördüğünü hiç sanmıyorum.\" çok doğru yakın zamanda burada bir kaza olma olasılığı çok yüksek yetkililerden(varsa eğer) bir an önce burası için çözüm üretmelerini istiyorum.

    Yanıtla (0) (0)
  • fm / 31 Mayıs 2010 Pazartesi 00:37

    bu olanlar derhal düzeltilmelidir zira trafik Atakum yönünde hızla akıyor.bu şekilde devam edilmesi suçtur.

    Yanıtla (0) (0)
  • Hakan Yılmaz / 31 Mayıs 2010 Pazartesi 00:06

    yapılmış olan yorumumu gazeteci arkadaşlara sesleniyorum lütfen yazdıklarımı kendi gazetelerinizde sorabilirmisiniz sorarsanız gerçek gazeteci olursunuz soramazsanız yandaş gazeteci olursunuz hadiyin bakalım kimden ses çıkacak gerçek gazetecileri görelim bu yazılarımı vatandaş olarak yazıyorum asla birilerine karşı bir yakınlığım yoktur ve de bir görüşüm de yoktur kise yanlı olduğumu söylemesin başa gelen insanlar elbette çalışacaklar bizler sadece olumsuzlukları konuşuyoruz halk olarak buna hakkımız yok mu? evet herkezi göreve davet ediyorum

    Yanıtla (0) (0)
  • Hakan Yılmaz / 30 Mayıs 2010 Pazar 23:54

    O yolu o hale sokanlar yaptıkları yanlışlardan dolayı bir ölümlü kaza meydana geldiğinde insanlardan nasıl beddua alacaklarını düşünmediler mi ? hiç vicdanları sızlamayacak mı? bunun vebalini nasıl ödeyecekler? kendinize göre kılıfınızı nasıl olsa uydurursunuz ama Allahın huzurunda da uydurabilirmisiniz? Evet beyler çıkın deyin ki bu iş doğrudur biz bu işi biliriz Samsun'da şu yaptığımız yol doğrudur şu sokakta arabanızla hoplamadan gidebilirsiniz falanca sokakta çukur yoktur 100. yıl bulvarında arabanızla hoplamadan gidebilirsiniz klise kavşağında hiç zahmet çekmezsiniz kavşağı geçmek için cambazlık yapmanıza gerek yoktur barış bulvarından aşağıya inerken su kanallarına düşmezsiniz eski hava alanının altında açılan bulvarda seyir halinde lunaparkçılık oynamazsınız o yoldan kadıköy kavşağına inerken korkmazsınız frene basın araba hemen durur az ileri geçin yeni yaptığınız diş hastanesi kavşağındaki köprüde arabanızın lastiklerine güvenin araba hoplamaz basın gaza geçin yollara yapılan bilumum su kanalları arabanıza hiç zarar vermez ses yapmaz korkmayın yollara konan su rogarlarının % 70 ini biz süs olarak yaptık sular % 30 undan anca akar biz bu işi bedava yaptırdık reklam olsun diye biz asla reklama hiiiçç para harcamadık paramızı hep halkın refahı için kullanıyoruz bakın raylı sistemin oraları ne hale getirdik şehirde uğraşacak başka yer kalmadı neco gazinolarını yıkmamak için limanı bedava doldurduk ne gezi yolları yaptık KANALİZASYONU mert ırmağının yanından denize dökmüyoruz hemen yanına da dünyada eşi olmayan mavi bayraklı plaj yaptık atakumda yandaşlarımızın evlerinin önüne sahil düzenlemesi yapmadık sadece denedik belediyemize sulaleyi doldurmadık burası halkın çiftliğidir bizler belediyenin restoranlarında hep paramızla yeriz belediyenin imkanlarıyla asla gezilere gitmeyiz sizleri raylı sistemle nerdeyse bedava taşıyacağız raylı sistem halkımıza hiç yük olmayacak o paraları önümüzdeki dönemde ödemeyeceğiz bize yük olmasın zararını görmeyelim diye devlete yutturmaya çalışmıyoruz ( ah bide raylı sistemi devlete yuttursak ya oh be )dünyada ilk defa teleferikle evlerine giden insanları (tanıdıklar olmasın)yarattık trafik sorunu olmayan bir Samsun yarattık o kavşaktan kalkar öbür kavşaktan geçeriz Eeveeet biz bu işi biliriz kimse bize işimizi öğretmesin söylencek neler daha var da lafı uzattık galiba sinirlenmeyelim barı.birde televizyonda şu soruları sorabilsek de bize cevap verseler ama onlar hep yandaşlarıyla güllük gülüstanlık işlerden bahsederler erkekseniz halkı alın karşınıza sorularına tek tek cevap verin ama bunu asla yapamazsınız çünkü halktan KAÇIYORSUNUZ kaçmıyorsanız çıkın ortaya işte buradayız sorun deyin NEERRDEEEE

    Yanıtla (0) (0)
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR