Her yıl geleneksel olarak düzenlenen Sakarlı Hıdırellez Festivali, bu yıl 25. kez Terme'de halkla buluştu.

Dört gün boyunca kültür, sanat ve spora doyuran etkinlikler; güreş müsabakalarından konserlere, çocuk şenliklerinden yemek yarışmalarına kadar geniş bir yelpazede organize edildi.

Binlerce insanın bir araya gelip kaynaştığı, birlikte eğlendiği bu organizasyon, katılımcıların memnuniyetini ve takdirini fazlasıyla kazandı.

Türkiye Geleneksel Güreşler Federasyonu ve Atlı Spor Dalları Federasyonu’nun desteğiyle gerçekleşen müsabakalar, sporun ve kültürün iç içe geçtiği bir tablo çizdi.

Ancak her güzelin bir kusuru olurmuş misali, festivalin ardından kamuoyuna yansıyan bazı görüntüler hepimizi rahatsız etti.

Sosyal medyada dolaşan ve bazı basın organlarında yer bulan “kumar oynandığı” yönündeki iddialar, dört gün boyunca emek harcayan belediye çalışanlarını, gönüllüleri ve organizasyon komitesini derinden üzdü.

Bu tarz dev organizasyonlarda, gözden kaçan münferit vakalar elbette olabilir; önemli olan, bu olaylar karşısında gösterilen tavırdır.

Tam da bu noktada Terme Belediyesi’nin sergilediği duruş dikkat çekiciydi.

Olaya kayıtsız kalmak bir yana, ivedilikle soruşturma başlatılması, Zabıta Müdürü’nün görevden alınması ve sürecin hem idari hem adli mercilere intikal ettirilmesi, kamu ciddiyeti açısından önemli bir adımdır.

Belediyenin, “sıfır tolerans” vurgusuyla yaptığı açıklama, bir yandan olayın ciddiyetini ortaya koyarken, diğer yandan benzer organizasyonlar için de örnek teşkil edecek bir irade beyanıdır.

Elbette burada altı çizilmesi gereken bir diğer nokta, görüntüleri kaydedip gündeme taşıyan kişinin niyetinden bağımsız olarak, ortaya koyduğu duyarlılığıdır.

Belediyenin bu kişiye “teşekkür” ederek yaptığı açıklama, meseleyi kişiselleştirmekten uzak, toplum menfaatine odaklı bir yaklaşımın göstergesidir.

Bu tür meselelerde siyaset ya da kişisel hesaplar devreye girdiğinde, çözüm değil, yalnızca daha büyük sorunlar üretiriz.

Oysa belediyenin tavrı, çözümün parçası olmaya davet eden bir bilinçle ortaya konmuştur.

Türkiye’nin dört bir yanında benzeri festivaller düzenleniyor.

Sakarlı Hıdırellez’de yaşanan bu münferit hadise, yalnızca Terme için değil, tüm ülke için de bir uyarı niteliği taşıyor.

Güvenlik önlemlerinin, kontrol mekanizmalarının daha sıkı tutulması gerektiği açık.

Fakat bu tür olayları büyütüp, dört gün boyunca sahada ter döken, gece gündüz çalışan insanları, organizasyonun geneline gölge düşürecek şekilde hedef almak, ne hakkaniyete sığar ne vicdana.

Gerçek şu ki, Sakarlı Hıdırellez Festivali, bu yıl da kültürel mirasımıza sahip çıkma yolunda önemli bir görev üstlendi.

Bu toprakların değerlerini yaşatmak, genç kuşaklara aktarmak adına örnek bir organizasyondu.

Küçük bir gölgeyle karalanamayacak kadar geniş çaplı ve faydalı bir etkinlik olduğunu kabul etmek gerekir.

Önümüzdeki yıllarda daha sıkı denetimlerle, daha profesyonel ekipmanlarla, daha bilinçli yaklaşımlarla çok daha güçlü festivaller düzenlenebilir.

Önemli olan, bu süreci karalama fırsatına dönüştürmek değil; eksikleri görmek, kabul etmek ve iyileştirmek için gayret göstermektir.

Terme Belediyesi bu sınavdan, kriz yönetimi açısından başarıyla çıkmıştır. Şimdi önümüzde, daha iyisini yapmak için bir fırsat var.

Yeter ki aynı masa etrafında, aynı iyi niyetle bir araya gelmeyi başaralım.

Kültür, sanat ve spor; toplumları birleştiren en güçlü araçlardır.

Bu araçları heba etmeye değil, daha sağlam temellerle büyütmeye ihtiyacımız var.