Samsun yıllardır özlemini duyduğu ve gecikmiş bir adımı nihayet atıyor.

Kadıköy, Zeytinlik, Anadolu ve Kökçüoğlu Mahallelerini kapsayan kentsel dönüşüm projesi, sadece binaları değil, Samsun’un şehircilik anlayışını, vizyonunu ve geleceğini de dönüştürmeye aday.

2013 yılında riskli alan ilan edilen 79,53 hektarlık bölge için yıllar süren hazırlık, nihayet somut bir projeye dönüştü.

Fizibilite çalışmaları tamamlandı, ilk etap için 1.500 konut hedefi netleşti.

Bu sürecin, yalnızca bir “beton yığını değiştirme” faaliyeti olmadığını anlamak gerekiyor.

Zira, mesele sadece yeni binalar inşa etmek değil; mesele, daha güvenli, daha yaşanabilir, daha insani bir kent dokusu oluşturmak.

Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın “Kimseyi yerinden etmeden, gönüllülük esasına dayanan bir dönüşüm” vurgusu, projenin en önemli dayanak noktalarından biri.

Türkiye’nin birçok şehrinde karşılaştığımız “zorla tahliye” ya da “rantsal dönüşüm” eleştirileri Samsun’da boşa düşecek gibi görünüyor.

Doğan’ın yaklaşımı, kent sakinlerinin endişelerini yatıştırma ve sürece dahil etme bakımından oldukça önemli.

Gönüllülük, şeffaflık ve ortak akıl...

Bu üç temel ilke, eğer lafta kalmazsa, Samsun’u Türkiye genelinde örnek gösterilecek bir kentsel dönüşüm modeliyle buluşturabilir.

Yeni yapılacak konutların yalnızca depreme dayanıklı ve modern olması yeterli değil.

Projede sosyal donatı alanlarının artırılacağı, yeşil alanların genişletileceği ve doğayla uyumlu bir yaşam çevresi oluşturulacağı açıklaması, umut verici.

Çünkü şehirler sadece binalarla değil, insanlar arası ilişkileri destekleyen alanlarla yaşanabilir olur.

Mahalle kültürünün korunarak modern yaşamla bütünleştirilmesi, bu projeyi sadece bir “inşaat faaliyeti” olmaktan çıkarıyor.

Özellikle altını çizmek gerekir ki, bu dört mahalle; Kadıköy, Zeytinlik, Anadolu ve Kökçüoğlu, Samsun’un geçmişle bugün arasında sıkışmış ama bir o kadar da yaşayan, nefes alan bölgeleri.

Bu mahallelerin dönüşümü demek, Samsun’un geçmişine saygı duyarak geleceğe yürümek demektir.

Yerinde dönüşüm modeliyle mahalle sakinlerinin köklerinden kopmadan yaşamlarına devam edebilmeleri, projeye sosyolojik bir derinlik kazandırıyor.

Kurulan Kentsel Dönüşüm Ofisi ve SAMKENT gibi kurumlar, projeyi bir belediye kampanyasından çıkarıp, kurumsal bir yapıya oturtuyor.

Sürecin şeffaf ve denetlenebilir olması, hak sahiplerinin kendilerini güvende hissetmelerini sağlayacak bir başka olumlu gelişme.

Kadıköy’den Zeytinlik’e, Anadolu’dan Kökçüoğlu’na…

Artık o yıpranmış duvarların, çarpık sokakların, riskli yapıların yerine daha güvenli, daha ferah, daha insanca bir yaşam alanı inşa ediliyor olacak.

Bu sadece Samsun’un fiziksel dönüşümü değil; bu, bir zihniyet devrimidir.

Başkan Halit Doğan’ın ifadesiyle “Samsun değişime açık bir şehir.”

O halde bu dönüşüm sürecini sadece bir projeyle değil, bir toplum sözleşmesiyle yürütmek gerekir.

Bu büyük adım, Samsun’a ve Samsunluya yakışır şekilde atıldıysa…

O zaman bu dönüşüm sadece betonla değil, umutla da yükselir.