Sadece tabağımız değil, Hayatımız da dengeli olmalı

Bugünlerde sağlıklı beslenme denildiğinde akla gelenler, artık sadece kalori saymaktan veya belli yiyecek gruplarını tamamen yasaklamaktan ibaret değil. Gelişen bilim ve hızla değişen yaşam tarzımız, bize beslenmenin sadece bir biyolojik ihtiyaç değil, bütünsel bir yaşam felsefesi olduğunu gösteriyor.

Sağlıklı beslenme, temelde vücudumuzun ihtiyacı olan besin öğelerini (karbonhidrat, protein, yağ, vitamin ve mineraller) doğru miktarda ve doğru zamanda alarak, hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı optimum düzeyde tutmaktır. Ancak bu tanımı günümüze uyarlamamız gerekiyor.

Modern yaşamın getirdiği en büyük sorun, hız ve erişilebilirlik. Hızlı tüketim kültürü, bizi işlenmiş gıdalara, yüksek şekerli atıştırmalıklara ve porsiyon kontrolünün kaybolduğu düzensiz öğünlere itiyor.

İşlenmiş Gıdalara Sınır: Market raflarında ömrü uzun olan, yüksek oranda katkı maddesi içeren paketli ürünler yerine, doğal ve bütün gıdalara yönelmek en temel adımdır. Tabağınızda ne kadar az etiketli ürün varsa, o kadar sağlıklı bir seçim yapıyorsunuz demektir.

Renklerin Gücü: Beslenmede denge, aynı zamanda çeşitlilik demektir. Tabağınızda sebze ve meyvelerin farklı renklerine yer vermek, vücudunuza farklı vitamin, mineral ve antioksidan türlerini aldığınız anlamına gelir. Unutmayın, doğa dengeyi renklerle sağlıyor.

Su Hayattır: Çoğu zaman yorgunluk veya açlık sandığımız şey, aslında vücudumuzun su ihtiyacıdır. Suyun sindirimden enerji üretimine kadar hayati bir rolü olduğunu kabul edip, su tüketimini önceliklendirmeliyiz.

Sağlıklı beslenme, kısa süreli bir diyet macerası değil, ömür boyu sürecek bir alışkanlık olmalıdır. "Mükemmeliyetçilik" yerine "sürdürülebilirlik" ilkesini benimsemek en doğrusudur. Bir gün kaçamak yaptığınızda, ertesi gün tüm sistemi bırakmak yerine, tekrar sağlıklı seçimlere dönmek esas olmalıdır.

Ayrıca, yediğimizin sadece fiziksel boyutuna değil, duygusal boyutuna da odaklanmalıyız. Yemek yemek, sosyal bir aktivite, bir keyif ve bir ritüeldir. Dikkati dağılmış bir şekilde, televizyon karşısında veya telefonda yemek yemek yerine, yemeğinize odaklanmak (mindful eating), doygunluk hissinizi anlamanıza yardımcı olur ve gereksiz fazla yemeyi engeller.

Unutmayalım ki, gıdalar bizim yakıtımız, enerjimiz ve bağışıklık sistemimizin temelidir. Tıpkı bir otomobilin kaliteli yakıta ihtiyacı olduğu gibi, vücudumuz da kaliteli besinlere ihtiyaç duyar. Sağlıklı beslenerek kendinize yaptığınız yatırım, gelecekteki en büyük teminatınızdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rabia Bahadır Arşivi
SON YAZILAR