MÜNKER VE NEKİR MELEKLERİ NELER SORAR?

İmanın şartlarından bir tanesi Meleklere inanmaktır.

Meleklerle ilgili Kur’anda ve Peygamberimizin Hadis-i Şeriflerinde geniş ve detaylı bilgiler vardır. Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail büyük melekler olarak bilinir. 
İnsanların günah ve sevaplarını yazan Kiramen Katibin melekleri vardır ve bu meleklerin varlığı Kur’an ayetleri ile sabittir.

Ölümden sonra sorgu melekleri olarak bilinen Münker ve Nekir melekleri mevcuttur.
Ehli Sünnet itikadına göre Münker Nekir melekleri ölen kişiye Rabbını, Peygamberini, Dinini, Kitabını sorarlar.

Bazı İlahiyatçılar söz konusu meleklerin varlığı ile ilgili Kur’ani bilgi olmadığından bahisle bu tür meleklerin de olmadığını ifade ederler ancak ehli Sünnet alimlerine göre Münker ve Nekir melekleri vardır.

Ebu Hureyreden rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Peygamberimiz şöyle buyurmuştur: “Ölü defnedildiğinde, iki melek gelir. Bunlardan birisine Münker diğerine Nekir denir. Ölüye Resulullah hakkında ne diyorsun diye sorarlar. Allah’ın kulu ve Resulü olduğunu söyler. Sonra kabri genişletilir ve ona burada yat ve uyu denir.”

Tirmizide geçen bir Hadis-i Şerifte Peygamberimiz; “Eğer ölen kişi münafıksa, Peygamberle ilgili olarak “herkes ne söylüyorsa ben de onu söylüyordum” der. Sonra onu toprak sıkıştırır, kaburga kemikleri birbirine geçer. Tekrar diriltilinceye kadar azap edilir” buyurmuştur.

Akaid kitaplarının hepsinde Münker Nekir meleklerinden ve bu meleklerin görevlerinden bahsedilir. Kur’an-ı Kerimde bu iki meleğin isimleri geçmez ve ölülerin kabirde sorguya çekileceği konusu da ifade edilmez.

Ama Ehli Sünnet Alimlerine göre bazı ayetlerin Münker ve Nekir melekleri ile onların yaptıkları sorgulamaya işaret ettiği belirtilir ve Münker Nekir’in sorgulaması Kitap ve Sünnetle sabittir denir.

İbni Mace’de geçen bir Hadis-i Şerifte Peygamberimiz; “Ölü mezara konulur. Salih kişi kabrinde endişesiz ve korkusuz oturtulur. Sonra ona; "Dinin nedir ?"diye sorulur. O; "Dinim İslam" diye cevap verir. Sonra ona; "Şu adam (Rasûlüllah, s.a.s.) kimdir?" diye sorulur. O da; "Muhammed (s.a.s.), Allah'ın Rasûlüdür. O, bize Allah katından apaçık âyetler getirdi; biz de O'nu doğruladık" diye cevap verir. Daha sonra bu ölüye; "Sen Allah'ı gördün mü? diye sorulur. O da "Hiçbir kimse Allah'ı görmeye lâyık değildir" diye cevap verir. Bu soru ve cevaplardan sonra onun için ateş tarafına bir pencere açılır.

Ölü ona bakarak ateş alevlerinin birbirini kırıp yenmeye çalıştığını görür. Sonra ona; "Allah'ın seni koruduğu ateşe bak" denir. Daha sonra onun için Cennet tarafına bir pencere açılır. O da bu defa Cennetin süsüne ve nimetlerine bakar. Kendisine; "İşte bu yer senin makamındır" denildikten sonra; "Sen samimi iman üzerinde idin, bu sağlam iman üzerinde öldün ve inşallah iman üzerinde dirileceksin" denir" buyurmuştur.

Ahmet B. Anbelden rivayet edilen bir Hadis-i Şerifte Peygamberimiz; "Bu ümmet kabirlerinde imtihan edilecek. İnsan defnedilip arkadaşları ondan ayrılınca, bir melek gelerek onu oturtur ve; "Bu adam (Rasûlüllah hakkında ne dersin "? diye sorar. Kişi mü'min ise; "Allah'tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed (s.a.s.)'in, Allah'ın kulu ve Rasûlü olduğuna şehadet ederim" diye cevap verir. Melek de ona; "Doğru söyledin" der..."

Ehl-i Sünnet'e göre Münker ve Nekir'in kabirde ölüyü sorguya çekmeleri haktır. Kabrin sıkması ve azabı haktır. Bu, bütün kâfirler ve asi bazı Mü'minler için geçerlidir. Ehli Sünneti itikadi bu doğrultudadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR