Haklarımız ve Sorumlusu kim?

Başıboş köpeklerin daha çok; Çöplüklerde, park, otopark, mezarlık ve şehrin kenar mahallelerinde yaşadığına şahit olurken, şimdilerde şehrin en işlek cadde ve sokaklarında; işe, okula, alışverişe giderken birden karşınıza çıkarsa hiç şaşırmayın. Sabahın erken saatleriyle, gecenin geç saatlerinde, toplu halde dolaşan ve kimi zaman birbirleriyle dalaşan, değişik mekân ve saatlerde tanık olduğumuz başıboş köpeklerin;
Uyuz, bit ve değişik haşeratlardan korumasız, kuduz olma ihtimalide eklenirse, insanlarımız nasıl bir tehlike ile karşı karşıya kaldıkları gözler önüne serilmiş olacaktır.
Okul ve işe giden insanların karşılaştıklarında, yolunu değiştirmesine sebep olurken, kimi çocuklar bu tehlikelerden habersiz, onları yakalamaya, sevmeye çalıştığı, hatta bazılarının boynuna ip bağlayarak oynadıklarından, ailelerinin haberi dahi olmamaktadır.
Hayvan severler; Hayvanların haklarını ararken, bir köpeğin, sahipli ve ya sahipsiz, insana verebileceği zararlarını da asla unutmayalım. Elbette bir insan olarak, hayvanları korumamız ve kollamamız insani değerlerimiz olmalıdır. 30 Mart 2008 tarihinde C. İ. adlı iş adamının, kendi elleriyle besleyip büyüttüğü ve yanından hiç ayırmadığı kangal köpeğinin, küçük oğluna saldırması sonucu öldürdüğünü hatırlamanızı isterim.
Kimi sahipli köpekler ise, kalabalık arasında huzursuzlaşarak saldırganlaşmakta, ısırılan insanların yaralanmalarına ve mağdur olmalarına sebebiyet vermektedir.
Bazı insanlar, toplu yaşam alanlarında ”balkon ve merdiven altı” kümeslerde, besledikleri yırtıcı saldırgan Pitbul ve kurt cinsi azgın görünümlü köpeklerinin, çıkardıkları ses ve yaydıkları kokuyla çevreye verdiği rahatsızlığa karşı,
”Şikâyet edenlerin kimliği saklı kalıyor”, gereken yapılıyor mu?
Kimi haber araçlarında geçtiği gibi, sahiplerinin emir ve komutlarıyla hareket eden bu tür köpek ve hatta aslan besleyen çeteler, mekânlarını ve kendilerini korumada kullandığı, hatta isteklerini yerine getirmeyen insanları parçalattırdıklarına dair haberler, kimi art niyetliler için sahip olunduğuna dair ipucu değil mi?
Yine sokak ve caddelerimizin yaya kaldırımlarını paylaşırken, araçların park istilası ve ya iş yerleri tarafından işgale uğrayan kaldırımlar iyice daraldığından, birde insanın karşısına aniden çıkan bu köpekler, özellikle çocuklu bayanları daha çok korku ve endişeye sevk ederek kaçışmalara sebep olurken, olası trafik kazalarına da davetiye çıkartmakta,
İnsanın en temel hakkı can güvenliğine tehdit oluşturduğunu, nasıl göz ardı edilebilirsiniz?
Daha öncelercide bu konuda şikâyetçi olunmasına ve birçok kez basında yer almasına karşın, kayda değer bir gelişme olmaması, sahipli ya da sahipsiz köpeklerin çoğalarak, şehrimizin adeta işgal edilişi, çağdaş bir şehir anlayışına ne kadar uyum sağlamaktadır?
Samsunumuzun hemen, hemen her mahallesinde en az 7-8, hatta 10-ar 15 şer, gurup halinde gezen bu köpekler, şehrin muhtelif yerlerinde ve cumhuriyet meydanına varana kadar, park ve bahçelerde boy göstermesi, şehrimizin başıboş köpeklerle kuşatıldığının kanıtıdır.
Bir değerli dostum kıymetli meslektaşım Sayın, S. Yavuz bey; Bir cuma sabahı, selahiye mahallesindeki evinden, Pazar camiine namaza giderken karşılaştığı başıboş köpek sürüsünün tehditvari bakışları arasında yanından geçerken hissettiği korku ve yaşadığı endişeyi, bizzat bende fatih mahallesi alsancak sokak"ta evim ile cami arasında yaşadım.
“Yapayalnızsın ve alaca karanlıkta tek başına sabah namazına gidiyorsun. Birden, ara sokaktan karşına 10-15 köpek, kaçma mesafen yok. Ürkütmemek ve korkunu belli etmemek için geri dönüşün hiç yok. İşte o an insanın kanı donacak gibi. Tüylerin ayağa kalkmış, saçların dikenleşmiş, korku ve endişe kaplamış tüm bedenini. Hırlaşarak yanından değercesine geçerlerken, insanın tepesinden duman çıkıyor sanki. Kalbimin ritmi bu heyecanla bozulmuş, göğüs kafesine yaptığı basınçla yerinden fırlayacak gibi. Hani belgesellerde seyrediyoruz ya, vahşi köpeklerin toplu saldırısı geliyor o an insanın aklına. Şükür kazasız atlatıyoruz bu olayı.
Buradan tüm yetkililere sesleniyorum; İnsan hayatının, en değerli can ve mal güvenliği olan yaşam hakkının; Sahipli veya sahipsiz köpekler tarafından tehdit edilmesine karşı görev ve yetki sahibi olan yöneticilerimiz;
Lütfen bu çağrımıza kulak veriniz.
Huzur ve güven içinde yaşamanız dileklerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
  • Hümeyra ULUBAY / 11 Eylül 2008 Perşembe 18:46

    Sema Başar işmindeki kişi gerçek kimliği ile ortaya çıksın ve bu iddiasını kanıtlasın.Aksi takdirde kendisi zayıf, aciz bi o kadar da kişiliksiz bir kişidir.Adım geçen habere bile katlanamayan bir zavallı..Tanınmamış bir kişi ile prim sağlayamayan ayrıca hayatında hiç bir zaman mağdur bir canlıya el uzatmayan ayrıca saldırıyı ne olursa olsun hayatının vazgeçilmez bir parçası olarak kabul etmiş psikolojik anlamda kapanık bir kişidir..

    Yanıtla (0) (0)
  • sema başar / 15 Ağustos 2008 Cuma 02:16

    hanfendi sizi tanıdıgım kadarıyla hayvanları 5 günde bir doyuruyorsunuz neyi savunuyorsunuz artık insanlar sizden bıkmıs durumda herkesmi size karsı bir siz dogrusunuz açlıktan ne yapacaklarını sasırıyor hayvanlar bu odenekler nereye gidiyor

    Yanıtla (0) (0)
  • Hümeyra ULUBAY / 28 Haziran 2008 Cumartesi 13:06

    Merhaba İhsan Bey,
    Sokak köpekleri ile ilgili yazınızı okudum.'Siz gazeteciler bizim sesimizsiniz' den yola çıkarak başlayacağım yazıma kırılmak gücenmek yok.Beni tanıyorsunuz.2002 yılında Samsun Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği'ni kurduğum zaman Samsun sokakları, Samsun Kamuoyu Sokak köpekleri ile ilgili bilinçli olarak ne yapması gerektiğini dahi bilmiyorlardı.Ben derneği kurduktan sonra sizlerin şu anda bilmediğiniz fakat benim araştırmalarım sonucu bu CEYLAN GÖZLÜ sokak köpekleri için belediyelere çok güzel bir ödenek ayrıldığını öğrendim.Kendileri ile beraber biz gönüllüler çalışmayı önerdim.Şifai görüşmelerimin hemen hepsi komedi ile karşılandı.Yazılı görüşmelerimin sonucunda ise sürekli şiddete maruz bırakıldım.Fakat 7. yılımızı doldurduk.Bu arada Samsun'da sizlerin farketmediği ama biz hayvanseverlerin farkettiği gözle görülen bir ilerlemeler var.Kirazlık mevkiinde Büyükşehir Belediyesine ait bir REHABİLİTE yeri yapıldı.Sokak hayvanlarının maduriyetinin önlenmesi açısından yine benim şahsımın çabaları ile İL HAYVANLARI KORUMA KURULU oluştu.Bu kurul her 3 ayda bir toplanır.19 üyesi bulunan bu kurulumuzda Samsun'da kangren olmuş konular gündeme alınır, konuşulur ve neler yapılacağı hususunda Vali yardımcımızın başkanlığında karara bağlanır.Bu kararların takibini ise İL ÇEVRE VE ORMAN MÜDÜRLÜĞÜ yapar.Sokak köpeklerinin üremesi hususu da şehir merkezinde belli sayıda bulunan köpekler her hafta köyden pazarlara satış yapmaya gelen köylüler tarafından sayısının artmasına neden olmuştur.Bu konuda Samsun İl Hayvanları Koruma Kurulunda gündem maddesi olarak konuşulup karar alınmasını sağladım.Çok yakında KÖYLERDEKİ POPÜLASYONUN durmasını içeren çok güzel bir çalışma ile Samsun Halkının huzuruna çıkacağız.Kollektif hareket edilmesi gereken bu konuda sanırım başarıyı yakalayabileceğiz.Samsun sokaklarındaki köpekler Büyükşehir Belediyesi tarafından aşılanıp, kısırlaştırılıp işaretlendikten sonra alındığı yere bırakılması gerekiyor.Kanun bunu emreder.Sokaklardaki bu köpekleri doyurmak için illa hayvansever olmak gerekmez.Madur olan tüm canlıları, madur olmayanlar GÖZETMELİ, SEVMELİ VE KORUMALIDIR.Bu bizim insanlık görevimizdir.Son olarak size şunu söylemek istiyorum.Peygamberimizinde bir ayetinde buyurduğu gibi ' MERHAMET EDİNİZ Kİ, MERHAMET BULASINIZ'.Aç olan hayvan tabii ki saldırganlaşır.Halbuki hepimiz evimizde kalan yemekleri mahallede bir köşeye koysak ve bu hayvanlar aç kalmasalar ne kadar iyi olur.Onların ilgiye sevgiye ve herşeyden önemlisi de karınlarının doyurulmasına ihtiyaçları var.Biz gönüllü kişiler bubu zaten yapıyoruz.Siz basın mensubu arkadaşlarıma da çok önemli görevler düşüyor bu hususda..Bu konuyu tehlike arzeden bir şekilde değilde aynen benim şu an söylediğim gibi yazarsak, halkımızın bir bvasamak daha atlamasına yardımcı olmuş olursunuz.
    Çalışmalarınızda başarılar dilerim.
    Sevgi ve saygılarımla..
    Samsun Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği
    Başkanı
    Hümeyra ULUBAY.

    Yanıtla (0) (0)
  • önder kalaycı / 21 Haziran 2008 Cumartesi 19:36

    çevreye rahrsızlık veren başı boş köpekleri ve mahalle aralarında köpek besleyenleri kime şikayet edeceğiz.yazarın dediği gibi gece yarıları havlayarak uyanmamıza sebep olanlara çevreyi rahatsız edenlere kim nasıl dur diyecek.Polise mi belediyeye mi görev düşüyor,yorum yazan arkadaş gibi uyku hapı mı kullanalım.yaya kaldırımlar, insanların mı yoksa esnfın mı hizmetindedir.yetkililer duyun bu sesi

    Yanıtla (0) (0)
  • Hicabi ÖZENÇ / 21 Haziran 2008 Cumartesi 10:15

    Nihayet yerel yönetimlerin el atması, önlem alması gereken bir çok konudan birine hemde çok tehlikeli ve konrolsuz bir soruna bir yerel gazetesi yazarımız İhsan İDE tehlikenin boyutlarını ve halkın rahatsızlığını dile getiriyor.
    biz vatandaş olarak bu tip halkın sorunlarına ve şikayetlerine el atan yazarlarımızı yorumlarımızla destekleyelim ki Uyku ilacı içip uyanmayan, bu tip sorunlarla ilgilenmesi gereken kişileri uyaralım.

    Yanıtla (0) (0)
İhsan İde Arşivi
SON YAZILAR