FIRSATLARLA İMTİHAN...

İnsanın karakterini, kişiliğini ve ahlakını en iyi ortaya çıkaran şey, önüne çıkan fırsatlardır. Elinde imkân yokken, yetki sahibi değilken, cazibeler karşısına çıkmamışken “Ben düzgünüm, ben temizim” demek kolaydır. Ama asıl ölçü; eline güç geçtiğinde, fırsat önüne geldiğinde, nefsini en çok zorlayacak alanlarda sınandığında ortaya çıkar. İşte o zaman kişinin defosu ya ortaya çıkar ya da defosuzluğu tescillenir. Bunun adı; "Fırsatlarla İmtihan"dır.

Bugün toplumda pek çok kişi kendisini düzgün, dürüst ve ahlaklı sayabilir. Fakat devletin imkânını kullanma yetkisi eline geçtiğinde, makamın gücüyle buluştuğunda, karşı cinsle yüz yüze geldiğinde çizgisini koruyabiliyor mu ona bakmak gerekir. Çünkü insanın en çok tökezlediği yer, iki büyük fırsat imtihanı olan para ve karşı cinstir.

Para, insanın en büyük imtihanıdır. Çünkü mal sevgisi fıtridir ve insanı kolayca esir alabilir. Para eline geçince haram-helâl sınırını gözetebilen, kul hakkına el uzatmayan, servetini Allah yolunda paylaşabilen kimse defosuzdur. Aksi halde paranın esiri olan, hırsına kapılıp başkasının hakkını çiğneyen, imkânı kendi çıkarına kullanan kimse için düzgünlük iddiası boş bir sözdür.

Kur’an’da mal sevgisinin insanı nasıl aldattığı sık sık vurgulanır ve Yüce Allah; “Mal ve evlat sevgisi sizi oyaladı.” bilgisini vermektedir. (Tekâsür 1) İnsan, servetle imtihanı kaybettiğinde, hem dünyasını hem ahiretini kaybeder. Defosuz adam parayı cebine koyar ama gönlüne koymaz. Çünkü bilir ki asıl zenginlik malda değil, helâl kazançta ve gönül huzurundadır. O nedenle para karşısında diktir ve direncini muhafaza edecek güce sahiptir. Bu imandır.

Diğer büyük imtihan ise karşı cinstir. Hz. Peygamber (sas) şöyle buyurmuştur ki; “Ben, benden sonra erkekler için kadınlardan daha büyük bir fitne bırakmadım.” Burada asıl tehlike, karşı cinsin varlığı değil sınırların aşılmasıdır. İnsanın zaafı burada ortaya çıkar. Yusuf (as) kıssası bunun en büyük örneğidir. Kapılar kapalıyken, kimsenin görmediği bir anda, fırsat önüne serilmişken “Ben Allah’tan korkarım” diyebilmek, defosuzluğun zirvesidir. Zor olan bu davranış Peygamber tarafından cennet sermayesi olarak tarif edilmiştir.

Bugün de; iş yerlerinde, özel sohbetlerde, sosyal ortamlarda aynı sınav devam etmektedir. Karşı cinsle ilişkilerde ölçüyü kaybetmeyen, edebini koruyan, fırsat doğduğunda nefsine uymayan kimse; gerçek anlamda defosuz adamdır. Bu kişi fırsatın sunduğu imtihanı kazanmıştır. Çünkü bu sınav; en gizli anda ve en hassas yerde yaşanır.

Asıl yiğitlik, fırsat önüne geldiğinde “Ben Allah’tan korkarım” diyebilmektir. Bu sözü dille söylemek kolaydır ama imkân eline geçtiğinde, kimsenin görmediği bir anda kalpten söyleyebilmek ve de fırsatın sunduğ ortama direnmek zordur.

İşte bu zorluğu başaran kimse, Allah katında değer kazanır ve Cennet’e layık olur.

Defosuz adam, ne para karşısında eğilir ne de karşı cinsin cazibesine yenilir. O, fırsatlar karşısında bile Allah’ın huzurunda olduğunu unutmayan kişidir. Çünkü bilir ki kimsenin görmediği yerde bile Allah görmektedir. Böylesi insanlar toplumun direğidir. Onlar sayesinde adalet ayakta durur, güven tazelenir, huzur yayılır. Toplumsal yaşam ahenk içinde yürür. Hak edilmeyenin peşinde olmak ve bunları ede etmek için entrika içine girmek toplumsal balansı bozacaktır.

Defosuz adamın sözü senettir, emaneti sağlamdır, ahlakı çizgisiz değil çizgilidir. İzaha çalıştığımız ve Peygamber’i övgüye lâyık olan insan hatta Müslüman azdır ama bu gibiler çok kıymetlidir. Çünkü bu çağda defosuz kalmak kolay değildir. Nefis sürekli tahrik edilmekte, şeytan sürekli fırsatlar hazırlamaktadır. Unutmamak gerekir ki; asıl kıymet, en zor anlarda ortaya çıkmaktadır. İnsan, imtihanı geçmeden kendini temize çıkaramaz. Para ve karşı cinsle sınavı başarıyla geçen, Allah korkusunu hayatının merkezine koyan kimse, fırsatlar imtihanını kazanan kimse; “Defosuz Adam”dır.

Defosuz adam olmak; söze değil, imtihana bağlıdır. Önüne fırsat çıkmadıkça kimse kendini ölçemez. Makamla, malla, karşı cinsle imtihan olduktan sonra çizgisini koruyabilen,

Allah’ın rızasını dünya menfaatine tercih edebilen kimse; hem dünyada hem ahirette başı dik yaşar, toplumun itibarını kazanır, güvenilen insan olarak markalaşan bir isim hâline gelir.

Cennet, kolay sözlerle değil; zor anlarda söylenen; “Ben Allah’tan korkarım.” cümlesiyle kazanılır. İşte bu sözü hakkıyla söyleyebilen, gerçekten defosuz adam, fırsatların imtihanını kazanan Müslümandır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR