DOĞRUYU YAZMAK ADAM İŞİDİR
Konumuza girmeden önce geçtiğimiz cumartesi günü Semih kardeşimizin açmış olduğu Nefes Et Lokantası’nın açılışını onurlandıran başta Samsun Büyükşehir Belediye Başkanımız Av. Halit Doğan, İlkadım Belediye Başkanımız İhsan Kurnaz, Çarşamba Belediye Başkanımız Av. Hüseyin Dündar, Canik Belediye Başkan Vekili kardeşimiz Muzaffer Emuce, Atakum Belediye Başkan yardımcısı Ali Altınsoy kardeşimiz, TSO Başkanımız Salih Zeki Murzioğlu, Ticaret Borsası Başkanımız Sinan Çakır, TDO Meclis Başkanı Haluk Akyüz, İl Müftümüz Seyfullah Çakır, Atakum ilçe Müftümüz Hüseyin Köksal ve değerli dostlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Semih kardeşimiz uzun yıllardan beri sahilde tek alkolsüz müzikli kafe işletmeciliği yapmaktaydı. Sektördeki gelişmeler değişik konsepte gitmesini gerektirdi ve et lokantası yapmaya karar verdi. Yaklaşık üç aydan beri tadilat işiyle uğraştı, cumartesi günü de açılışını yaptık. Çok kaliteli et döner ve etli yemekler yaptı, ilk günden de çok beğeni topladı. Kendisine bol kazançlar dileyerek konumuza geçmek istiyorum. Gazetecilik mesleğine başladığım günden bugüne kadar Allah kuluna eyvallah etmeden köşe yazıları yazdım. Çok ağır bedeller ödedim, yazdığım yazılar nedeniyle tam beş kez cezaevine girdim çıktım ama asla pes etmedim. Vicdanımın kabul etmediği hiçbir şeyi yazmadım. Doğruyu düşmanım dahi yapsa dimdik yanında oldum, yanlışı en yakınımdaki arkadaşım dahi yapsa aynı şekilde karşısında oldum ama hamdolsun hiçbir zaman haktan ve hakikatten ayrılmadım. Doğruları yazmak gerçekten zor iştir. En yakın dostunuz küser, darılır, hatasını kabullenmez, demez ki ben yanlış yaptım, doğru yaptım diye düşünür ama hakikat hiç de öyle değildir.
Gelelim asıl konumuza. Tekkeköy yıllardan beri bu şehrin sanayisinin dumanını, hurdasını ve her türlü sanayii atığının kahrını çeken bir ilçemizdir. Yıllarca azot ve bakırın dumanı nedeniyle orada oturan insanlarımız ciddi anlamda tarım ürünlerini yapamadılar zarar ettiler. Gerçi devlet bu zararı karşıladı ama orada da pek çok usulsüzlükler olmuştu. Hak eden garibanlar değil işini uyduran bazı uyanıklar devletten yıllarca yüklü miktarlarda paralar almışlardı. Sanayi, ülkemizin geleceği bakımından çok önemlidir. Tarım devleti olmaktan sanayi devletine doğru gidişimizin önünü merhum Erbakan Hoca açmıştı, iki sözünden biri ağır sanayii hamlesiydi. O günlerde onu eleştirenler şimdi yaptıklarını özelleştirip devlete gelir sağlıyorlar. Hiç unutmuyorum yetmişli yılların ortalarında bir ulusal gazetenin manşetinde Lâdik çimento fabrikasına Erbakan Hoca’nın attığı temelle ilgili dalga geçen karikatür vardı. Yahudi menşeli sahibi her gün hocanın attığı temelleri yerden yere vuruyordu. Biz de o zaman çocuktuk, acaba doğru mu diyor diye şüpheye düşüyorduk ama gelinen noktada Lâdik çimento fabrikasının ve diğer sanayi kuruluşlarının bölgeye ve ülke ekonomisine sağladığı gelir merhum hocanın ne kadar ileri görüşlü bir siyasetçi olduğunu ortaya koymuş oldu.
Son günlerde Tekkeköy’le ilgili Cengiz İnşaat’ın yapacağı deniz dolgusu ve oraya yapacağı depolarla ilgili bir hayli tepkiler var. Bu konuda daha önce Tekkeköy’ün yukarısında Çırakman ve o bölgedeki köylerin yüksek kesimlerinde aynı depoların yapımı ile ilgili Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan bizatihi cumhurbaşkanına sakıncaları anlatıp onayını aldığını ve olayın deniz dolgusuna döndüğünü biliyorum. Diyeceksiniz ki deniz dolgusu da olmamalı ancak oradaki Cengiz İnşaat’ın ürettiği bakır madeninin posası veya atığı bir yerde depolanmak zorunda. Bunu nerede yapacak ona çözüm bulmak zorunda. Yazıp çizmek kolay da çözüm önerisinde de bulunmak zorunda olduğumuzu unutmayalım. Sürekli Cengiz İnşaat ile ilgili yazıp çizen arkadaşlar Toros Gübre’nin aynı bölgede yıllardan beri ürettiği azot gübrelerinin atığını kendi sahasına depolayıp metrelerce yükseklikte oluşturduğu slap veya halk deyimiyle silaj için Allah kulu en ufak bir kelam etmemesi sizce dürüstlük müdür? Yoksa Cengiz Enerji iktidara yakın olduğundan mı bu kadar üzerine gidiliyor? Bunu takdirlerinize bırakıyorum. Ben geçmişte Cengiz Enerji ile ilgili pek çok haberler yaptım, şimdi de yaparım umurumda olmaz ancak Allah için doğruları yazmak gerekirse bir tarafta Toros Gübre, azotun özelleştiği iki binli yılların başından bugüne dek ürettiği gübrenin posasını canım toprak arazilere yığıp dururken onlara sesini çıkarmayanların sıra Cengiz İnşaat’ın deniz dolgusuna gelince çevreci kesilmeleri pes yani dedirtiyor. Kaldı ki Büyükşehir Belediye Meclis Komisyonu oy birliğiyle çekincelerini yazdıktan sonra evrakı meclisten geçirmiş, Halit Başkan da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu çekinceleri de giderecek şekilde işin yürütümünü sağlaması konusunda Samsun’un hassasiyetlerini dikkate alsın demek suretiyle çok güzel bir tavır sergilemiş tebrik ediyorum. Yazı başlığında da dediğim gibi doğruyu yazmak adam işidir diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.