ÜÇ AYLARIN ANLAM VE ÖNEMİ…

Zaman, insan için sadece geçen günlerin toplamı değildir; aynı zamanda hatırlatma, uyarı ve yenilenme fırsatıdır. Takvim yaprakları her gün düşer ama bazı zamanlar vardır ki düşen yaprak değil, insanın kalbine yapılan bir çağrıdır. İşte Üç Aylar bu çağrının en güçlü yankılarından biridir. Recep, Şaban ve Ramazan… Sadece ardı ardına gelen üç ay değil; kulun kendine dönmesi, muhasebeye durması ve Rabbine yaklaşması için ilahi bir davettir. Üç Aylar, hayatın hızına kapılıp savrulan insanın “dur ve düşün” levhasıyla karşılaştığı bir kavşaktır. Günlük telaşlar, geçim kaygıları, hırslar, kırgınlıklar ve ihmaller arasında yorulan ruh için bir nefes aralığıdır. Bu aylar, ibadetin şekilden manaya, alışkanlıktan bilinçli kulluğa taşınması için sunulmuş rahmet mevsimleridir.

Recep ayı, tövbenin kapısını aralayan ilk eşiktir. Bu ay, günahlarla kalınlaşmış kalbin inceltilmeye başlandığı bir hazırlık dönemidir. Peygamber Efendimiz’in “Recep Allah’ın ayıdır” buyurması, bu ayın ilahi affa yöneliş için özel bir iklim taşıdığını gösterir. Recep, kulun “Ben neredeyim?” sorusunu kendine sorduğu aydır. Yanlışların inkâr edilmediği, mazeretlerin terk edildiği, sorumluluğun kabul edildiği bir yüzleşme zamanıdır. Gerçek tövbe, günahı terk etmekle birlikte istikameti düzeltme iradesidir. Recep ayı, bu iradenin yeşermesi için bir başlangıçtır.

Şaban ayı ise kalbin inceltildiği, niyetlerin arındırıldığı bir köprü gibidir. Peygamberimizin bu ayda oruca ayrı bir önem vermesi, Şaban’ın Ramazan’a hazırlık yönünü açıkça ortaya koyar. Şaban, ibadetlerin arttığı kadar, niyetlerin de gözden geçirildiği bir zamandır. Çünkü niyet bozuksa amel yorgunluk olur; niyet sahihse az amel bile berekete dönüşür. Şaban, insanın iç dünyasını düzenlemesi, kalp kırıklarını onarması, kul haklarıyla yüzleşmesi gereken bir aydır. Ramazan’a temiz bir kalple girmek isteyenler için Şaban ihmal edilemeyecek bir duraktır.

Ramazan; Kur’an ayı, oruç ayı, sabır ayı, rahmet ve mağfiret ayıdır. Ramazan, sadece aç kalmak değil; nefsin terbiyesi, dilin korunması, gözün haramdan sakınması ve kalbin Allah’a bağlanmasıdır. Ramazan, insana “insan olmayı” yeniden öğretir. Paylaşmayı, empatiyi, merhameti ve şükrü hatırlatır. Açlığın ne olduğunu idrak eden, tokun halini değil; açın halini anlamaya başlar. Ramazan, toplumsal vicdanın canlandığı, bireysel bencilliğin törpülendiği bir ilahi eğitim sürecidir.

Üç Aylar’ın en önemli yönlerinden biri de süreklilik bilincini öğretmesidir. Bu aylar, sadece belli zamanlarda dindar olup geri kalan vakitleri savrularak geçirme izni vermez. Aksine, ibadetin ve ahlâkın hayatın tamamına yayılması gerektiğini öğretir. Üç Aylar bir sonuç değil, bir başlangıçtır. Ramazan bittiğinde ibadet bitiyorsa, burada bir eksiklik vardır. Asıl olan, bu manevi iklimden alınan bilincin yılın tamamına taşınabilmesidir.

Bugün en büyük problemimiz, kutsal zamanları kutsalla sınırlı bırakmamızdır. Oysa Üç Aylar, hayatın her alanında ahlâkı, adaleti ve merhameti diri tutma çağrısıdır. İbadeti ticarete, dini çıkara, maneviyatı vitrine dönüştüren bir anlayışla bu ayların ruhu örtülür. Üç Aylar, samimiyet ister. Gösterişsiz, sessiz ama derin bir kulluk talep eder. Bu aylar aynı zamanda bir uyarıdır: Zaman hızla geçiyor, ömür azalıyor. Her Üç Aylar’a ulaşan, bir öncekine göre biraz daha yaşlanmış, biraz daha eksilmiş olarak gelir. Kimileri için bu aylar son fırsat olabilir. Bu yüzden Üç Aylar, ertelemenin değil; karar almanın zamanıdır. “Sonra yaparım” cümlesinin yerine “bugün başlıyorum” demenin zamanıdır.

Üç Aylar, insanın Rabbine doğru attığı bilinçli adımların mevsimidir. Kalbin pasını silmek, ruhu onarmak, hayatı yeniden anlamlandırmak için ilahi bir fırsattır. Bu fırsatı kaçıran, sadece bir takvim yaprağını değil; kendini yenileme imkânını da kaçırmış olur. Üç Aylar, kula düşen bir davettir. Bu davete icabet edenler için rahmet vardır, arınma vardır, diriliş vardır. Önemli olan; bu ayların gelmesi değil, bu ayların bize ne getirdiğidir. Çünkü zaman geçer ama kazanan; zamanı imanla ve bilinçle değerlendirenler olur.

21 Aralık Pazar günü(yarın), üç ayların ilk günüdür. Üç aylar diye isimlendirilen Recep, Şaban, Ramazan aylarının ilk gününü yarın idrak edeceğiz. Üç ayların; ailemiz, milletimiz, İslâm âlemi ve tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını Yüce Allah'tan niyâz ederiz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR