Siz hiç, bir savaş aletini yemek sofranızda baş tacı yaptınız mı?

İlginç bir soru farkındayım ama insan aklının getirisi daha neler sunacak bize kim bilir..

Merzifon'da tarihi bedesteni kullanan bir işletme, topuz kebabı ile farklı bir damak tadı ve görsellik sunuyor. Bedesten Osmanlı Mutfağının baş aşçısı Ahmet Özdemir, izlediği bir filmden esinlenerek gürz olarak bildiğimiz silahı sofralara taşıdı. Silahın sofranın ortasında durmasını da eşsiz tasarımı ile bütünleştirerek harika bir sunum çıkardı.

Topuz kebabında 5 çeşit et aynı anda yer alıyor. Birbirinden güzel soslar ile sunumu yapılıyor..Büyük beğeni toplamış daha şimdiden. Şef Ahmet Özdemir, proaktif düşüncesi ile yapılışı, sunumu ve tasarımıyla patentini alarak kendi ayrıcalığını ortaya koymuş.

Tarihimizde Osmanlı mutfağının yeri ayrıdır. Günümüzde hala bu yemeklerin sunumu yapılır ancak burada ki fark; tarihin günümüze uyarlanarak ortaya güzel olanın çıkmasıdır. Türkiye'de önemli girişimcilerden olan Baybars Altuntaş Samsun'daki konferansında şu sözleri söylemişti; “ben fikrimi satarak işe başladım.” İlk duyunca inandırıcılığı yok gibi geliyor ama biraz araştırıp bakarsak çevremize gerçekten de fikrin neleri satın alabileceğini görmüş oluruz.

Burada getiri sadece para kazanmak olmuyor üstelik girişimciler bulundukları kente ve ülkeye her zaman anlam ve farklılık katmış olurlar..

Bu farklılıklar kimi zaman izlenilen filmlerde ya da okunan kitapta hatta sokakta gözlemlerken insanları çıkar ortaya..Bakmayı değil görmeyi bilelim yeter.

Unutmayın; siz kartopu oynarken kartopunu nasıl satabilirim diye düşünendir girişimci…

(Not: Topuz kebabı hakkında bilgi için http://www.bedestenosmanli.com/ adresini ziyaret edebilirsiniz.)