Merak Edenler Varmış; İşte Benim Tarafım
Gazetecilik, bazen en çok haberi yapanın değil, en çok bedel ödeyenin mesleği olur. Bilindiği üzere geçtiğimiz ay “Samsun Kuşu” operasyonu kapsamında gözaltına alındım. Evimde ve iş yerimde yapılan aramalarda dijital verilerime el konuldu; telefon ve bilgisayarlarım incelemeye alındı. Ben masumiyetimin ortaya çıkacağı günü sabırla bekledim.
Gözaltına alındığım ilk akşam, Siber Polis ekiplerine, Denge Gazetesi sahibi Adnan Bahadır’a haber vermelerini rica ettim. Çünkü geçmişte, gazeteci arkadaşımız Recep Yazgan’ın gözaltına alındığı gün Adnan abinin desteği sayesinde kısa sürede serbest kaldığını biliyordum. Yıllardır siyasetin de gazeteciliğin de içinde olan bir isim olarak Adnan abi, böyle zamanlarda insana yalnız olmadığını hissettiren bir dosttu.
Ben de aynı duyguyla, gözaltında bulunduğum dört gün boyunca dışarıda işlerimi takip edeceğine ve hakkımda “Okan Çakır’a olan güvencim tamdır” diyerek güven aşılayacağına inandım. O süreçte gerçekten de birçok siyasetçiyle görüşüp hakkımda destek verici mesajlar iletti. Haksız yere gözaltına alınmanın yükünü ben biliyordum; ama dışarıdakiler bilmiyordu. O “acaba” düşüncesinin kırılmasında Adnan abinin desteği çok değerliydi.
Gazetecilik mesleğinde dost kazanmak kolay değildir. Haber uğruna kırdıklarımız olur; bu yüzden dostluklarımız da az ama güçlüdür. Recep Yazgan’a “Bu hayatta dost kazanacaksın” demiştim yaşadıklarından bir ders çıkarsın diye. Ben de o sözün doğruluğunu bir kez daha yaşayarak gördüm. Düştüğümüzde yanımızda olan dostlarımız, bizim için sadece meslektaş değil, hayatın yükünü paylaştığımız insanlardır. Bu nedenle Adnan abiye bir kez daha buradan teşekkür ediyorum; yanımda olduğu, bana inandığı ve güvendiği için.
Serbest bırakıldıktan birkaç gün sonra bir güzel haber daha aldım. Savcının verdiği “Kovuşturmaya Gerek Yoktur” kararı, kamuoyu nezdinde de benim bu olaylarla ilişiğimin olmadığını net bir şekilde ortaya koydu.
Ama insanlar hâlâ “Hangi taraftasın?” diye merak ediyor. Cevabım açık: Samsun Kuşu ile bir bağlantım olmadığı gibi, bundan altı ay önce AK Parti Samsun İl Başkan Yardımcısı Adnan Arslan’la birlikte bu hesabı kullanan kişi veya kişilerin ortaya çıkması için mücadele başlattım. “Bu Samsun Kuşu artık Samsun’da görev yapan gazetecilere zarar veriyor, bana da zarar veriyor” diyerek defalarca dile getirdim.
Benim hangi tarafta olduğum belli: Şeffaflıktan, meslek ahlâkından ve adaletten yanayım. Samsun Kuşu hesabını kim veya kimler siyasi amaçlarla kullandıysa ve buradan doğan bir suç varsa, cezasını çekmeli. Bu şehirde gazeteciliği daha güvenli ve onurlu bir zemine taşımak için mücadele etmeye devam edeceğim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.