El freni

Bu maçtan alınacak 3 puan, bundan sonraki haftaları rahat bir şekilde geçirmemizi sağlayacaktı, bir nev"i ligi bitirecekti. Ancak bu durum iki takım için de geçerli olduğu için kolay olmayacağı en başından belliydi. İlk yarıda, iki takım da savunmada açık vermeden, kontrollü oyun çıkarmaya çalıştı fakat orta alanda yapılan top kayıpları her iki takımın da kalesinde golü görmesine sebep olabilecek türdendi. İlk yarı gol göremediysek, hücum oyuncularının beceriksizliğindendir, iyi savunma yapıldığından değil.

 * *

   Hüseyin Hoca ilk geldiğinden beri zaman zaman eleştirdik, çoğu zaman da tebrik ettik, hele de savaşan ve kazanan bir takım sahaya sürdüğünde değişimin başladığının müjdecisi olarak göstermiştik. Ama son zamanlarda sonucu etkileyecek o kadar önemli hatalar yapıyor ki, anlamak mümkün değil. Savaş"ın yokluğunda İlhan"ın oynamasını benim aklım almıyor. İlhan bugüne kadar hangi maçta ne yaptı ki hala bu krediyi bulabiliyor? Takımın el freni olarak her topu ezmekten başka ne yapmış Allah aşkına? Sezer mevkisinde oynadığı her maçta vasatın üstüne çıkmayı başarmasına, çoğu zamanda iyi oynamasına karşın kenarda otururken hem de? Sezer oyuna girdikten sonra ölü toprağı kalktı üzerimizden de, Ahmet Şahin"in klasına yakıştıramadığım bir golü yemesine karşın cevap verebildik Erciyes takımına. Bir hatası daha var ki Hüseyin Kalpar"ın, artık hata olarak mı nitelendirsek yoksa alışkanlık mı bilmiyorum. İlk yarı hücumda çabalayan Oktay"ı çıkarıp yerine Caner Çolak"ı alırken ne düşündü acaba. Caner"i oyuna almasına itirazım yok, yanlış anlaşılmasın. Her ne kadar top hiç Caner"e değmese ve olumlu bir hareketi olmasa da, elinde başka forvet oyuncusu olmaması dolayısıyla bu değişikliği anlamlandırabilirim. Ancak sahada İlhan varken, ilk yarı boyunca pek bir varlık gösteremeyen Abdülaziz varken niye Oktay çıkıyor? Eğer sakatlığı varsa tamam ancak teknik karar ise bunun tek bir anlamı vardır, kendi ayağına sıkmak…  İkinci yarı itibariyle Abdülaziz"in de kendini bulması ve geldiğinden bu yana belki de en iyi oyununu oynaması sevindirici bir gelişme. Caner ise kötü oynasa da normal karşılamak lazım, henüz tecrübesi ve oyun karakteristiği bu tip maçları kaldıracak düzeyde değil, inşallah çalışmaktan vazgeçmez de daha iyi bir hücum oyuncusu olur.

* *

  Birkaç hafta önce bu ligin sonuna kadar diken üstünde olacağımıza inanmıyordum ama işler biraz sarpa sardı. Düşme potasıyla aramızda 3 puan fark varken ve haftaya aramızda 5 puan fark olan bir takımla oynayacakken rahat olmayı söylemem abes kaçar. Yine de bizim düşeceğimiz son ligin bu olduğuna inanıyorum. Önümüzdeki haftalarda ihtiyacımız olan puanları alıp, bir dahaki senenin planlarını yapmaya başlamak dileğiyle…  

* *
Geçtiğimiz günlerde annesini kaybeden Hakan Koçarslan kardeşime başsağlığı, sevgili annesine de Allahtan rahmet diliyorum. Koçarslan ailesinin başı sağ olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa KAR Arşivi
SON YAZILAR