DÜNYA ERKEKLER GÜNÜ…
"Dünya Erkekler Günü", çoğu zaman sessizce geçip giden bir gün olsa da, aslında aile yapısında erkeğin, özellikle babanın omuzladığı büyük sorumlulukları hatırlamak için kıymetli bir fırsattır. Çünkü baba, sadece evin maddi yükünü taşıyan kişi değildir; yuvanın dengesini ayakta tutan görünmez direk, aile psikolojisinin omurgası ve çocukların karakterinin en güçlü aynasıdır.
Bir evde baba, otorite ile merhametin, güç ile şefkatin, ciddiyet ile tebessümün dengede durduğu insandır. Anne sıcaklığı evi yuva yaparken, babanın duruşu o yuvaya istikrar, güven ve yön verir. Babanın “varlığı” çoğu zaman sessizdir ama etkisi derindir. Bir çocuğun cesareti, öz güveni, hayata bakışı, adalet anlayışı, hatta kalp kırmayı mı yoksa kalp onarmayı mı öğreneceği; çoğu zaman babasının tutumlarıyla şekillenir.
İslami bakışta baba; evin reisidir ama bu reislik zorbalık değil, sorumluluk demektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Hepiniz yöneticisiniz ve yönettiklerinizden sorumlusunuz” buyurur. Baba; ailesinin maddi ihtiyaçlarını karşıladığı kadar, ruhlarını da beslemekle mükelleftir. Ev halkına karşı iyi ahlak, merhamet, adalet ve nezaket; babanın en büyük mirasıdır. Mallar mirasın görünen tarafıdır; ama asıl miras, çocukların babadan aldığı ahlaki duruştur.
Modern dünyada erkek çoğu zaman sessiz kahramandır. Yorulur, sıkılır, daralır ama ailesi için yıkılmaz görünmek zorunda hisseder. İçinde kırıklar olsa bile, çocuğuna güven verebilmek için güçlü durur. İşte bu yüzden "Dünya Erkekler Günü", babaların emeğini görünür kılmak için bir hatırlatma olmalıdır. Baba; evden çıktığında ailesinin rızkını, eve döndüğünde onların huzurunu düşünür.
Evlatlarının gözünde kahraman olmak kolay değildir. Bu, her gün yeniden sınanan bir imtihandır. Bir baba evde sadece “otorite” değil, aynı zamanda rehber olmalıdır. Çocuğuna haram ile helali öğretirken önce kendisi dikkat etmeli, sevginin bir çocuğun karakterini nasıl beslediğini bilmeli, eşine olan saygısıyla kızına nasıl değer verilmesi gerektiğini, oğluna nasıl adamlık yapılacağını göstermelidir. Erkek olmak, kaba güç değil; ahlaki duruştur. Peygamberimizin aile içindeki nezaketi, yumuşaklığı, eşlerine ve çocuklarına olan inceliği, bugünün erkeklerine en güzel modeldir.
19 Kasım Erkekler Günü, erkekliğin güçlü görünmekten ibaret olmadığını; sorumluluk, sadakat, emanete sahip çıkma ve fedakârlık demek olduğunu hatırlatır. Çünkü babalık, her gün yeniden öğrenilen bir sanattır. Evin ışığı sönmesin diye kendini kısmaktır. Çocuklarının geleceği aydınlık olsun diye kendi hayallerini geri plana atmaktır. Ailesinin huzuru için kendi fırtınasını içine gömmektir.
Bu vesileyle; evladına helal lokma yediren, ailesine güven veren, eşine değer veren, darıldığında barıştıran, çözümsüzlükte çözüm bulan, sesiyle değil, duruşuyla yuvasına yön veren tüm babaların Dünya Erkekler Günü kutlu olsun. Onların sessiz emekleri, aile dediğimiz büyük emaneti ayakta tutan en güçlü unsurdur. "Erkekler Günü"; onları anlamak, onurlandırmak ve dualarımızda anmak günüdür.
Erkekler Günü çok bilinen bir gün değildir. Etkinliklerin konusu olmamıştır. Önemli günlerle ilgili mutlaka gündem oluşmakta ve bu gündemler ülke genellinde de karşılık bulmaktadır. Ancak Erkekler Günü; sessiz ve sakin geçmektedir. Erkekler bile böyle bir gününün varlığından haberdar değildir. Medya da konuya sahip çıkmalaktadır. Böyle olunca da, ancak Google sorulduğunda varlığı ve tarihi bilinebilmiktedir.
Samsun Büyük Şehir Belediyesi Sosyal İşler Daire Başkanlığının 19 kasım tarihli böyle bir programına şahit olduk. Dikkatimizi çekti, daire başkanı Eyüp Çakır'a konuyu sorma fırsatı bulduk ve bir ilahiyatçı olarak program içeriğini de olumlu bulduğumuzu belirttik. Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi eski dekanı Prof. Dr. Osman Şahin 'in günün önemini paylaştığı programda, İslama göre Erkeğin Ailedeki Rolünü anlattığı program takdir toplamıştır. Sayın başkan Halid Doğan ve konuyu gündem yapan ilgili daire başkanı Eyüp Çakır'ı tebrik ediyoruz.
Böylesi günleri gündem yapmak; hem cesaret, hem kabiliyet, hem de sorumluluk ister. Elini taşın altına koymadan yapılamayacak bu tür hizmetler; belediye ile toplumu da buluşturmakta en etkin yöntemlerdir. Belediyelerin vatandaşla direk temas kuracağı; muhtarlıklar, mezarlık hizmetleri, sosyal faliyetler ve yardımlar; vatandaşa belediyeyi sevdirmekte, tanıtmakta, belediye başkanına gıyabında saygı ve hürmeti sağlamaktadır. Büyük Şehir Belediyesinin çalışmalarını takip ediyor, sosyal hizmetler dairesindenin sahaya yansıyan bu ve benzeri hizmetlerini alkışlayarak, takdirle karşılıyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.