Bir nezarethaneden kalan dersler
Hayatın akışı bazen hiç beklemediğimiz şekilde değişir. İnsan, huzur içinde yaşarken bir anda kendini büyük bir fırtınanın ortasında bulabilir. Rabbimiz, kullarını zaman zaman böyle imtihanlarla sınar. Ben de geçtiğimiz günlerde böyle bir imtihanın tam ortasında kaldım.
Hiçbir bağım ve alakam olmadığı halde, “Samsun Kuşu” operasyonu kapsamında gözaltına alındım. Haksız yere dört gün boyunca nezaretin soğuk duvarları arasında tutulmak, hayatımdan çalınmış bir zamandı. İnsan dışarıda akan hayata yetişemezken içeride geçen saatler, kalbinde derin izler bırakıyor. O anlarda anladım ki asıl imtihan demir parmaklıklar değil, kalbin sabrı ve tevekkülüdür.
Çünkü bilirim ki Rabbim buyuruyor: “Sabredenlere mükâfatları hesapsız verilecektir.” (Zümer, 10) Ve yine hatırlıyorum: “Allah sabredenlerle beraberdir.” (Bakara, 153)
Bu ayetler, daraldığım her an bana nefes oldu. Ne kadar zor olursa olsun, sabırla ve tevekkülle bu günlerin de geçeceğine inandım. Ve nitekim öyle de oldu; gerçek ortaya çıktı, suçsuz olduğum anlaşıldı.
Ama bu imtihan bana çok şey öğretti. Bir yanda yanımda duran, bana güvenen, inanan dostlarım vardı. Onların duası, desteği bana güç kattı. Diğer yanda ise bilmeden konuşan, asılsız ithamlarla üzerime yük olanlar… Onlar için içimde kırgınlık var. Çünkü kul hakkı, bu dünyada en ağır sorumluluklardan biridir. Peygamber Efendimiz (sav) buyuruyor ki:
“Kimin üzerinde din kardeşinin ırzı, namusu veya malıyla ilgili bir zulüm varsa altın ve gümüşün bulunmayacağı kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin. Yoksa kendisinin sâlih amelleri varsa, yaptığı zulüm mikdarınca sevaplarından alınır, (hak sahibine verilir.) Şâyet iyilikleri yoksa, kendisine zulüm yaptığı kardeşinin günahlarından alınarak onun üzerine yükletilir.”
Bu hadis bana şunu hatırlatıyor: Kul hakkının hesabı ertelenmez; dünyada helalleşilmezse mutlaka mahşer günü görülür. O gün hiç kimse yaptığı haksızlığın karşılığından kaçamayacaktır.
Ben sabrettim, tevekkül ettim, Rabbime havale ettim. Zira biliyorum ki Allah’ın terazisinden hiçbir haksızlık kaçamaz. Dünya hayatı fani, makamlar fani, şöhret fani… Ama baki olan tek şey, Allah’ın adaletidir.
Bugün gönlüm rahat. Çünkü biliyorum ki hakkım bana Rabbim tarafından iade edilecek. Ve diyorum ki: “Şimdi kul hakkı ile ahirete göç etmeyi bekleyebilirsiniz.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.