Selamünaleyküm arkadaşlar.

Çok şükür bir hafta aradan sonra yine beraberiz.

Nasılsınız iyi misiniz?

İnşallah iyisinizdir.

Ben mi?

Ülke savunmasında göz bebeğimiz olarak bildiğimiz TSK, AKP"nin 2002 de iktidar olmasından buyana her yıla münhasır çıkan darbe planlarının son günlerde TARAF gazetesi marifetiyle ortalara saçılarak havalarda uçuşması,

En son BALYOZ darbe planlarına ait üst düzey komutanların ses kayıt CD"lerinin her zaman olduğu gibi yine TARAF gazetesi marifetiyle ortalığa saçılması, Silivri"de uzayıp giden gözaltı ve sorgular ile ERGENEKON terör örgütü kartopuna dönüşürken,

Anadolu"nun göbeğinde Erzurum ve Erzincan cumhuriyet savcılarının arasında cereyan eden soruşturmalarda yetki savaşına dönüşen ve Adalet bakanlığı arasından yaşanan krizlerle hamdolsun idare edip gidiyoruz…

İnsan hakları, Çağdaş Türkiye söylemleri ve AB'ye üyelik müzakerelerini sürdüren ve bir o kadar da yasa değişikliğine giden iktidar, Ortadoğu"da ise Büyük Ortadoğu (BOP)projesi kapsamında, İSRAİL-ERMENİSTAN-KIBRIS-İRAN–SURİYE –FİLİSTİN-IRAK ve Kuzey IRAK(Kürdistan) Barzani ile Barış, sıfır sorunlu komşuluk arayışları arasında

Anaların gözyaşlarına son deyimleriyle açılımlarına devam ederken,

İçeride muhalefet partileri ile uzlaşı yerine sert tartışmalarla yaşanan üslup, sonunda TBMM ringe dönüşmüş, ülke kavga ve kaosa sürüklemiş durumda…

BDP ile uzlaşı arayışları sürdüren iktidar, açılımla birlikte Habur"da kurdurulan özel mahkemeler ile üniformalı PKK"lıların af edilmesiyle başlayan çirkin sürecin ardından, PKK"nın şehir yapılanmasını sağlayan KCK koluna yapılan baskınlar tezat oluşturmakta.

Özgürlük barış, kardeşlik, (Kürt sorunu) Alevi-Roman çalış tayı ve en son sanatçılarla yapılan toplantılarda açılım ataklarına giren ve tanıtımlarını sürdürürken, iktidar neyi hedeflenmektedir?

Yıllardır gözbebeğimiz olarak bildiğimiz ülke savunmasının yılmaz bekçilerinin ocağı TSK" da deprem etkisi yaratan ithamlar, intiharlar, şok gözaltı ve tutuklamalar kafa karıştırırken,

Yalnız kafa karışıklığı değil, gazete ve televizyonlardan yapılan yayınlar, TV programlarında gerçekleşen cami bombalama görüntüleri, Yunanistan ile savaş çıkartma v.s tartışma ve köşe yazarlarımızın yorumlarıyla adeta mide krampına giriyorum.

Halkın oyuyla iktidara gelen sivil iktidarı darbe plan ve girişimleriyle tehdit edenleri şiddetle kınıyorum.

Her konuşmasında olay olan Sayın Bülent Arınç"ın; ”Şeyini şey ettiğimin şeyi”  

“İyi ki bu askerlerle savaşa girmemişiz” sözünden sonra siyaseti geren şiddet çağrıştıran ve en son "yuhlar…” tuhlar” la, hedefine varan büyük ağabey"e ne yazık ki, şimdilerde AKP"li Kahraman Maraş milletvekili Avni Doğan ve Çorum milletvekili Ahmet Aydoğmuş"un katıldığını öğreniyoruz.

Avni Doğan"ın;

“Yıllardır onlar bizi fişlediler, şimdi sıra bizde”

Sözlerinden daha vahim ve ağır sözü, AKP Çorum milletvekili Ahmet Aydoğmuş;

"İktidar karşıtlarının kanı bozuk" diyerek sarf ediyor.

Ülkemiz bu ağır itham ve hakaret sözleriyle yankılanırken ortam daha da gerginleştiriliyor.

Tüm bunlar yaşanırken Orgeneral rütbesindeki Komutanların Genelkurmayda toplantı yaparak durum değerlendirmesi neyi ifade ediyor?

Sizi bilmem ama yine de sormadan geçmeyelim.

Gerçekten kimin kanı bozuk?

Benim damarlarımda ARH+ Türk kanı dolaşmakta.

Ahlâktan barıştan adaletten söz edenler!

Sizce bu gerginliğin arkası neresi?

Ben muallâktayım abi…