Duydum...
Duyunca şaşırdım...
Araştırayım dedim...
Araştırdım...
Sonuç yürekler acısı...
Ülkemde en küçük...
ESNAF...
Kazansın kazanmasın...
Her ay devlete...
Tam olarak...
948 TL evet...
Dokuzyüzkırsekiz TL...
Ödemek zorunda...
Nereden çıktı bu...
Diyeceksiniz...
Geçenlerde...
Bir arkadaşımla...
Sohbet ederken...
KDV beyannemesinin...
Son günü...
Muhasebeciye...
Gitmem gerekli...
Dediğinde...
Birlikte gidelim dedim...
Boş zamanım vardı...
Gitmişken...
Vergiler konusunda...
Biraz bilgi alırım dedim...
KDV beyannemesi...
Eskiden elle doldurulan...
Bir formdu...
Hatta muhasebeciler...
Esnafa doldurulmuş formu...
Verip siz yatırın derlerdi...
Şimdi değişmiş...
Mutlaka sanal ortamda...
Doldurulacak ve...
Alınan çıkış ile birlikte...
Vergi dairesine gidilip...
32 TL yatırılacakmış...
Yani yeni KDV giriş çıkışı...
Olmasa bile mutlaka...
Bu para yatırılıyormuş...
Şaşırdım...
KDV yani...
Katma değer vergisi...
Mutlaka alış-verişlerde...
Fatura üzerinde...
Belirtilmesi gereken...
Bir miktar...
Bu da esnafın...
Yıllık ticaretini gösterir...
Dolayısı ile...
Kazanç vergisinin...
Hesaplanmasına...
Yardımcı olur...
Bu sefer yılda...
32x12=384TL...
Bu esnaftan alınan...
KDV beyanname ücretinin...
Birde hikayesi var...
1999 Gölcük...
Depreminden sonra...
O zamanki hükümet...
Bu parayı...
Depremzedelere yardım...
Amacıyla almaya başlamış...
Daha sonraki hükümetler...
Eğitime katkı payına...
Çevirmiş...
Şimde ise...
KDV beyanname...
Ücreti olmuş...
Devlet bedavadan alıyor...
Esnafın her ay...
Kazanmadan...
Cebinden çıkması gereken...
Miktarı yazayım...
KDV......................32
Stopaj....................32
Geçici Vergi...........45
Gelir Vergisi...........67
Bilanço Defteri......102
Muhasebe Ücreti...100
Bağ-Kur................570
Toplam.................948TL
Bir gerçek varki...
Devlet halktan topladığı...
Vergilerle ayakta kalır...
Devletimize feda olsun...
Can veriyoruz...
Parada veririz...
Vermeliyez de...
AK Parti hükümetlerinin...
İlk Maliye bakanı...
Unakıtan'dı...
Eski İstanbul Defterdarı...
Adı birçok skandala...
Karıştıktan sonra...
Şimdilerde...
Canı ile uğraşıyor...
Ondan sonra...
Çok aranıp bulunan...
Türkçeyi bilmeyen...
Ana dili Kürdilizce olan...
Bir Maliye Bakanımız oldu...
İşçiye, memura, emekliye...
Kaynak bulamayıp...
Zırhlı mercedeslere...
Bunlar devletimizin...
Dişinin kovuğu bile değil...
Diyen maliyecimiz...
Şu günlerde...
Ordumuzun belkemiği...
Assubaylara...
Bir tazminat verilmesi...
Söz konusu...
Ancak alınan duyular...
Maliyenin kaynağımız yok...
Dediği yönde...
Hani bir hikaye vardır...
Nasrettin Hoca'nın...
Bir arkadaşı vardır...
Bir diğerine borçlu...
Ancak borcunu veremiyor...
Alacaklı da durmadan...
Sıkıştırıyor...
Hoca borçluya akıl vermiş...
"Alacaklı geldiğinde...
Hiç konuşma...
Ne söylerse...
Lo lo lo...
Diye cevap ver...
Bir süre sonra bıkar...
Senin yakanı bırakır"demiş...
Borçlu aynı taktiği uygulamış...
Hocanın dediği gibi olmuş...
Bir zaman sonra...
Aynı borçlu...
Bir punduna getirmiş...
Hoca'dan borç almış...
Ödemeyince...
Birgün Hoca...
Alacağını istemiş...
Borçlu "Lo lo lo"...
Diye cevap verince...
Hoca'da şafak atmış...
"Oğlum bu akılı sana...
Ben verdim...
Banada mı Lo lo lo"demiş...
İşte Sayın Maliyecimizdende...
Memura, işçiye, emekliye...
Assubaya LO LO LO...
Sağlıcakla kalın...