SU AKAR… MECRASINI BULUR!

 

“Her doğan bebek, fıtratı üzere doğar”;

Anne-baba, bebeğini… evladını eğitir;

Kendilerine benzetmeye çalışır;

Ama boşuna!

Eğer çocuklarının fıtratı da;

Kendi fıtratları üzereyse;

Ailede her şey süt liman;

Ama evlatlarının fıtratı cennetlik ise;

Anne-babaları ve yakın çevreleri;

Asortik… aristokratik ise;

Yani cehennemlik gibi gözüküyorsa

Ailede ateş bacayı sarar.

Manevi işkenceler…

Psikolog kapılarını aşındırmalar…

Dayak atmalar vız gelir.

Su mecrasına akar.

Hiçbir güç cennetliği cehennemlik…

Cehennemlikleri cennetlik edemez.

Şefaat para etmez…

Dualar… Eyüp Sultan Türbe ziyaretleri…

Telli Baba ziyaretleri…

Beş para etmez.

İran İslam Cumhuriyeti …

Pers İmparatorluğu ne idiyse;

Hz Muhammed sav döneminde;

Kisra nasıl milliyetçilik onuru üzereyse;

İslam Cumhuriyeti de o milli gurur üzeredir.

Hiçbir zaman Osmanlı Türkleriyle barışmamış…

Yavuz döneminde Çaldıran zaferi ile…

Safevi devletine darbe vurulmuş;

fakat ortadan kaldırılamamıştı.

Safeviler öteden beri Anadolu'ya göz dikmiş…

Osmanlı topraklarındaki Şiileri kışkırtıyordu.

Şah İsmail ölünce yerine oğlu Tahsmab geçti.

Şah; Şiileri kışkırtmayı sürdürdü.

Macaristan'la ittifak kurmaya çalıştı.

Kanuni'nin tahta çıkışını kutlamadı.

Osmanlı'nın Bitlis valisi Şeref Han İran'a,

İran'ın Azerbaycan valisi Ulama Han'ın ise…

Osmanlıya sığınması ilişkileri iyice bozdu.

Kanuni sonra İran üzerine üç sefer yaptı.

Ama İran asla pes etmiştir.

Bugünlerde de Türkiye'nin komşularıyla;

Sıfır problem olma sevdası asla tutmadı.

Suriye'nin Beşşar'ına şahsen güveniyordum.

Babası gibi yapmaz diye…

Belki medenileşmiştir.

İktidarı Nusayri zulmünden aşamalı olarak;

Kurtarır;

Barış rüzgarı estirir demiştim;

Ama babasının kaldığı yerden işe koyuldu.

Erdoğan-Davutoğlu da iyice ısınmışlardı;

Beşşar'la…

İran'ın başı dertte!

Atom bombasını önce İsrail'e atacak;

Ama sonra ne yapar bilinmez.

NATO'nun 'caydırıcılık' amaçlı inşa ettiği;

Füze Savunma Sistemi resmi olmasa da;

Üst düzey üniformalıları tehditler savurdu.

Türkiye NATO antlaşmalarının sorumluluğunu;

En alt düzeyde de olsa kabullenmek zorunda!

Tehditleri 24 saat izleyecek;

tehdit harekete geçtiğinde uyduları..

radarları aracılığıyla bunu yakalayıp,

tehdidi yok edecek silahları çalıştıracak.

Harekete geçecek avcı füzeler,

tehdidi hedefe ulaşmadan havada bertaraf edecek.

Ama İran'a karşı İsrail'e bilgi sızdırabilir mi?

Şimdi de geçenlerde Erdoğan Obama ile görüştü.

Olağandan fazla sürdü.

Obama'nın mesajlarını İran'a iletti.

Her halde mesajlar tehdit taşıyordu ki;

Ahmedinejat hastalandı.

Resmi tokalaşmalarında İran çok dertliydi.

Neredeyse Erdoğan'ın elini bırakacaktı.

Ondan İran tehditleri dozunu arttırdı.

Resmi mesajlar gönderildi.

İRAN'da Düzenin Yararını Belirleme;

adlı kurulun genel sekreteri Muhsin Rızayi,

Türkiye için “sözünü tutmayan bir ülke”

Deyimini kullandı.

yeni tur nükleer müzakerelerin İstanbul yerine

başka dost ülkelerde yapılmasını istedi.

Türkiye, İran'a rağmen Suriye'ye vurabilir mi?

Ergeç Beşşar Esat gidici!

Ama Türkiye'nin elinden mi bilinmez.

Türkiye bu direktifi de Obama'dan mı aldı?

O da bilinmez.

İran yavaş yavaş timsah ağlamalarını…

Tilki dişlerini göstermeye başladı.

Erdoğan, İran Nükleer bomba çalışmaları için:

“İsrail'de var iken İran'ın neden olmasın?”

Demiş ve BM'de savunmuştu.

Ama İran'ın tedirginliği neden?

Bizim “Haber Toplamama Ajansı”mız yok.

Kehanette de bulunmamız yakışık almaz.

Ama önümüzdeki günler çok şeyler olacak.

İnşallah Erdoğan Amerikan sözcülüğü…

Elçiliği yapmaz.

İranla Batılı ülkeler Nükleer görüşmeleri;

İstanbul'da tamamlanır.

Bağdat veya Şam teklifi ortadan kalkar.

Türkiye de komşularıyla sıfır problem;

Davasını kazanır.

 


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR