Gençlik ve Spor Bakanımız, “Gençlerimiz maalesef okumuyor” demiş, Trabzon Hamamizade İhsan Bey Kültür Merkezi'nde yaptığı konuşmada..

Suat Kılıç ile Mehmet Bekaroğlu'nun Twitter'daki kapışmasını hatırlıyor musunuz? Suat Kılıç Bekaroğlu'nun "Kayseri'de 'Kahrolsun İsrail' sloganları atan 30 genç için suç duyurusu yapanın Gençlik Bak. Suat Kılıç olduğunu biliyorsunuz, değil mi?" diye yazmasının ardından, yine Twitter'da Bekaroğlu'na bir cevap vermişti Sayın Kılıç.. Aynen şöyle,

"Arsız bir yalan, yüzsüz bir iftira. Sahibinin resmi ile münasip bir çamur"

Cümledeki 'münasip' kelimesi yanlış kullanımdır.. Doğrusu 'mütenasip' olacaktır. Düzeltirken Bakan Kılıç'a daha fazla okumasını tavsiye ediyoruz.. Özellikle Osmanlıca..

Ulubay Nerede?

Bir kısım basın Ulubay'ı suçluyor, bakımını üstlendiği hayvanları bırakıp gittiği için..

Habere göre, Karadeniz Bölgesi İnsan - Hayvan ve Doğa Kaynaklarını Koruma Derneği Başkanı Hümeyra Ulubay tarafından 32 köpek ve 2 kaplumbağa bir daireye kapatılmış ve hayvanları, İhbar üzerine apartmana gelen İlkadım Belediyesi Zabıta ve Çevre Koruma ekipleri kurtarmış..

Kimse sormuyor, ne oldu bu kadına, başına bir şey mi geldi.. Neden hayvanları bırakıp gitti, nereye gitti?

Kimsede telefonu yok mu bu kadının arayıp sorsanıza..

Başka bir haberde ise Ulubay'ın kesinleşmiş bir cezası nedeniyle cezaevinde olduğu yazıyor.. Demek ki, kadını suçlayacak bir durum yok ortada.. Dışarıda olsa hayvanları bu halde bırakmayacak.. Belli ki, başına bir hal gelmiş..

Acımasız olmayalım bu kadar..

Kaç Yazar, Şair Boşanmış?.

Seviyoruz biz bu Ahmet Seven'i..

Samsun Yazarlar Derneği Başkanı Ahmet Seven'den bahsediyoruz..

Bulmuş yine açıklama yapılması gereken bir mesele, mikrofon kendisine uzatılınca açmış ağzını, yummuş gözünü.. Diyor ki, “Israrla söylüyorum eşinden ayrılan veya ayrılık sorunu yaşayan kişiler mutlaka müşahede altında tutulmalıdır. Bu kişilerin kesinlikle takip edilmesi ve mecburi olarak psikolog yardımı alması gerekir.”

Ahmet Beyciğim, açıklamanda biz; kaç şair, kaç yazar boşanmış.. Boşanan şair ve yazarların yani, başkanlığını yaptığın yazar, şair ve sanatçı taifesinin sosyal ve psikolojik durumlarını iyileştirmek için nasıl ve ne gibi önlemler alıyorsunuz.. gibi bir şeyler söylemeni bekliyorduk.. Gerisinden sana ne?.. Sen psikolog musun, Sosyolog musun?

Müftü yine açıkladı; “Sokağa ineceğiz”

Ahmet Seven'in açıklamasına yakından bağlı olarak, Samsun Müftüsünü de anlayabilmiş değiliz..

Geçen sefer “Meyhanelere gireceğiz” diyordu.. Şimdi ise, “ Sokaklara ineceğiz” diyor..

Halbuki, “Aile yapısını daha nasıl sağlam tutarız, bu konuda ne gibi çalışmalar, faaliyetler yürütmeliyiz” gibi açıklamaları biz, müftüye daha çok yakıştırırız..

Neden, çünkü, dinimiz aile müessesesine çok fazla önem veriyor.. Bu konuda bakın ne diyor Peygamber Efendimiz, şeklindeki açıklamaları da yine kendisinden beklediğimizi beyan ederek; Madem akademisyensiziniz efendim, şöyle bir yayın dünyasına girseniz.. Samsun Müftülüğü'nün bir dergisi var mı? Sokağa çıkıp ne yapacaksınız?.

Kursanıza bir, Samsun Diyanet Akademisi..

Orada bir, anne-baba eğitimi.. Çocuklarımıza karşı nasıl davranalım, onları nasıl kazanalım?. Vatana, millete hayırlı birer evlat olarak nasıl yetiştirelim?. Kurda kuşa yem etmeyelim.

Orada bir, Osmanlıca, Arapça hatta Farsça kurslar..

Orada bir, klasikleri okuma dersleri, Mevlana'yı, İbn-i Arabi'yi, İmam Rabbani'yi ve hatta İmam Gazali, İmam-ı Azam'ı..

Orada bir, Tefsir Dersleri..

Tasavvuf Musikisi..

Konferanslar, Paneller, Sempozyumlar, Bienaller

Orada bir, Ebru Kursları, Hat, Tezhib Sanatları.. Sergiler.. Ohooo, gördüğünüz gibi yapılacak çok işiniz var.. Meyhanede öldürecek vaktiniz yok yani.. Haydi bakalım. Allah yar ve yardımcınız olsun..

Yazıcı yazıyorrrrr!

Bu Yazıcı nerededir, diye düşünürken..

Baktık ki, Pazar günü yine gazeteyi şenlendirmiş..

Kalemine kuvvet…

Uzun süredir yazmayanları merak ediyoruz, ne oldu diye.. Neyse ki tam merakımızın başında geldi Yazıcı, köşesine kuruldu..

Yazıcı köşesinde bizim de temas ettiğimiz, Ekip Gazetesi sahibi ve Cemiyet Başkanı ile Canik Belediyesi arasındaki meseleye temas etmiş..

Yazıcı önemli bir konuya değiniyor, bakın nasıl;

“Canik Belediyesi'nin yolsuzluk dosyalarını açacakmış… “Açarım dosyanızı haaa” Bizim yıllardır anlatmaya çalıştığımız tam da buydu işte! Oysa gazetecilik bu değil tabi... Çıkarına göre kalem oynatılmaz bizim meslekte… Üstelik buna “şantaj” denir… Mesela Canik Belediyesi… Sayın İ.T'in yazısını alsa… Savcıya gitse… “Efendim böyle bir çakma gazeteci var ve bizi tehdit ediyor” dese”

Belediyenin bunu yapması lazım.. Belediye bunu yapmasa bile, savcıların durumdan vazife çıkarması lazım.. Ortada bir suç var, dosyalar dolusu hem de.. ve ortada mahiyeti açıklanmasa da bir suç duyurusu var..

Yapma Çağatay Vekilim..

AK Parti Samsun Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, Partisinin İl Gençlik Kollarında yaptığı konuşmada, “Alınan kararla Fransa kendi halkına ayıp etmiştir. Bu karar, kendi iç hesaplaşması olduğu için ciddiye bile almıyoruz” diyor..

Biz Çağatay Kılıç'ı kendi ifadesi ve gördüğümüz kadarıyla Başbakan'ın dış seyahatlerindeki mütercimi olarak biliyor ve tanıyoruz..

“Fransa'yı ciddiye almıyoruz” açıklamasını bu konuda uzman olmasını beklediğimiz Çağatay vekile yakıştıramazken daha derli toplu bir dış politika açılımı yapmasını beklerdik.. Yine yanıldık..

Türkiye'nin Ortadoğu'da yaptıkları, yapmaya çalıştıklarıyla, Fransa'nın Ermeni Soykırımını yok saymayı suç kabul eden yasayı kabul etmesinin hiç mi ilişkisi yok yani, Sayın Vekilim..