Gekenekçi bir yönetim yapısı ve gelenekçi bir teknik heyet ile Bank Asya'dan süper lige tırmanan Samsunspor, camianın ve şehrin önde gelenlerinin baskısıyla kabuğunu kırmaya hazırlanıyor. Uzun zaman sonra maddi gücü ve yaptırım gücü kağıt üzerinde yüksek gözüken bir yönetim kurulu ile süper lige merhaba demeye hazırlanan ekibimiz de, yenilik hareketi kulübeye de yansıyacak gibi. Bir aksilik olmazsa yeni sezonda takımımızı çalıştıracak olan Portekizli Jose Coucerio'nun Samsunspor'daki değişim hareketine katkısı ne olur şimdiden bilinmesi çok güç. Ancak Jose'nin karakteristik yapısı ve Samsunspor'un Türkiye arenasında tanınırlığını sağlamlaştıran kulüp kültürü arasında birçok benzerlik göze çarpıyor.

Jose Coucerio'nun CV'sinde Porto ve Litvanya Milli Takımı yazması, Gaziantepspor'da başlayan Türkiye macerasını benim için merak konusu haline getirmişti. Kendisi hakkında bazı araştırmalar yapmış, röportajlarını takip etmeye çalışmış ve Gaziantepspor'u daha yakın bir gözle takip etmeye koyulmuştum. Gaziantepspor başkanı İbrahim Kızıl'ın birkaç kez röportajını okudum ve kendisini Tv'de dinledim. Benim aklımdaki futbol artimetiğine hayli yakındı düşünceleri. O nedenle Jose'nin tabeladaki başarısız Gaziantep macerasında hep kendisine destek oldu. Oyuncularıyla samimi ancak saygıda mesafeliydi. Hiçbir zaman oyuncularını eleştirmedi maç sonu mikrofonlarına. Disiplinden de vazgeçmedi. Beto'yu oynatmadığı için taraftarın baskısına maruz kalmıştı, belki de gidişinde en önemli nedenlerden birisidir. Ancak zaman onu haklı çıkardı, Beto'yu takım oyunundan uzak bulan Jose ile aynı paraleldeydi sonraki hocası Tolunay Kafkas. O da kadrosunda yer vermedi Beto'ya, sonrası malum Buca'da tamamlayamadı bile sezonu sorumsuz Brezilyalı. Sahadaki Gaziantepspor'a bakacak olursak, evet birşeyler eksikti skor anlamında ancak Gaziantepspor ligdeki diğer takımlardan farklı bir oyun yapısına sahipti. Bugünkü göze hoş gelen Gaziantepspor'un temellerini atan isimdir Portekizli. Tolunay Kafkas'ın Kayserispor'unu hatırladıktan sonra ona bu göz okşayan takımı yarattı demek pek akıl karı olmaz. Önde basan, savunmadan dahi ayağa oynayarak çıkan, 4-3-3'ün ofansif şablonundaydı Coucerio'nun takımı. Takıma düzeni ve mantaliteyi aşıladı, eksik olan ise eldeki oyunculardı. Bunu gören İbrahim Kızıl mantaliteyi aynı tutarak şablona uygun oyuncular aldı, başına da Jose'nin en çok eksik olduğu nokta olan Türk mantalitesini sonuna kadar başarıyla sahaya yansıtacak Tolunay Kafkas'ı koydu ve Jose'nin temellerini attığı Antep bu sezon ligi 4.bitirdi.
Jose'nin oyuncuların gelişimine katkıları da kulübümüzün altyapıya önem veren yapısını hareketlendirecek cinsten. Farz-ı misal bir Olcan gerçegi var. Fenerbahçe'de yerli Alex denildiği için daha 19-20 yaşında eli belinde top oynayan bir 10 numaradan, 4-3-3'ün hem ofansında hem de orta sahasında solu teslim edecek bir komple oyuncu yaratan da odur. Olcan'ın 12 golle tamamladığı bu sezonun temellerini de o atmıştır. Bu da beni elde gelişime açık olan birçok genç oyuncu için ümitlendirmektedir. Mesela yetenek açısından tartışılmaz ancak saha içi oyun fundamental'i açısından eksik olan Abdülaziz Solmaz'dan Olcan yaratabilir. Kemal,Murat gibi oyuncuların yeteneklerini daha da parlatabilir. Samsunspor'un kasetlerini izlediğinde Dilaver'i beğenmesini de yadırgamadım. Ayağına top yakışan orta saha oyuncularını sever Portekizli. Hakan Bayraktar Gaziantepspor'da kilit oyuncusuydu şablonunun, Samsun'da da bir benzer görevi dönüşümlü olarak Dilaver ve Hakan arasında paylaştıracaktır. Bir de getiridiği yabancı oyuncuların başarısı. Antep'in kalecisi Karcemarkas en iyi örneğidir sanırım.

Pink Floyd ve Beatles dinleyen, Türkiye'ye geldiği için değil iyi bir entellektüel olduğu için Dolmabahçe Sarayı'na ve Atatürk'e hayran olan, saha dışında da donanımlı bir isim Coucerio. Tutu-Kalpar ikilisinin gelenekçi yapısından, bambaşka bir mantaliteye geçen Samsunspor'un süper lige ısınma turlarında bu değişim sürecini en az sancıyla atlatması umuduyla.