Anneler Gider, İzleri Kalır
Hayat bazen öyle tesadüfler sunar ki, bir hikâye diğerine köprü olur, bir insan bir başka insanda derin izler bırakır.
Geçtiğimiz kış aylarında bir ailenin dramına tanık olmuştum. Elektrikleri ve doğalgazları kesilmişti. Ev karanlıktı, buz gibiydi. Ama beni en çok etkileyen detay, henüz 1,5 aylık bir bebeğin o evde yaşıyor olmasıydı. Hayata gözlerini daha yeni açmıştı; ne sıcak bir battaniyesi vardı, ne de sarılabileceği bir sıcaklık. İçim parçalandı. Sosyal medyada durumu paylaştım, yardım çağrısında bulundum.
Sağ olsun, biri emlak sektöründen, diğeri inşaat sektöründen iki hayırsever hemen harekete geçti. Ailenin elektrik ve doğalgaz borçları ödendi, ev yeniden aydınlandı ve ısındı. Aynı zamanda Hacer Kaya ve "Üzülme Biz Varız Anneleri" yardım platformu da devreye girdi. Anne ve bebeğin mama ve bez gibi temel ihtiyaçlarını karşıladılar. Bu dayanışma, karanlık bir evin içinde umut ışığı yaktı.
Tam o günlerde, hiç beklemediğim bir telefon geldi. MHP Samsun İl Başkanı Burhan Mucur arıyordu. Ses tonu yumuşak, yüreği samimiydi: “Okan kardeşim,” dedi, “bu ailenin neye ihtiyacı varsa elimizden geldiğince destek olalım. Ben de fakir bir ailenin çocuğu olarak geldim bu hayata. Şimdi Allah’a şükür, durumumuz iyi. Paylaşmadan, sahip çıkmadan insan olunmaz.”
O an anladım ki, bazı insanlar yalnızca makam taşımıyor; omzunda insanlık da taşıyor. O günden sonra Burhan Mucur’a bakışım değişti. Siyasetin ötesinde, kalbiyle düşünen bir insan görmüştüm. Gösterişten uzak, derinlikli ve vicdanlı bir duruş... Ve işte şimdi, geçtiğimiz hafta Burhan Mucur’un kıymetli annesi Duriye Mucur’un vefat haberini aldım. Haberi duyduğumda içim burkuldu. Çünkü o günkü telefon konuşmasının ardında, işte tam da böyle bir annenin izi vardı. Evladına sadece hayat değil, karakter de veren bir anne…
Duriye Mucur, sadece bir anne değildi. Evladının içinde büyüttüğü vicdanın, merhametin, paylaşmanın ta kendisiydi. Burhan Mucur’un o gün bir çocuğun karanlık ve soğukta kalmasına sessiz kalamamasının nedeni, işte bu annelik mirasıydı. Anneler gider, evet… Ama içimize öyle izler bırakırlar ki, o izler bazen bir iyilikte, bazen bir telefon aramasında, bazen de tanımadığı bir aileye uzanan bir yardım elinde ortaya çıkar.
Mekânın cennet olsun Duriye Anne.
Sen gittin ama izlerin hâlâ bu şehirde, bu kalplerde yaşıyor.
Ve inanıyorum ki, duaların hâlâ başkalarının evini ısıtmaya devam ediyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.