UMUTSUZLUK

“Umutsuzluk insanoğlunun kendine karşı hazırlayabileceği suikastlerin en korkuncudur. Umutsuzluk manevi bir intihardır” J.Paul Sartre.
Tükendiğinizi hissettiğiniz anlar vardır hani. Kimsenin sizi sevmediği gibi , hayatın sorumlulukları altında ezildiğinizi düşündüğünüz. Sanki koca dünyada bir sizi bulmuş gibi onca sıkıntı keder. İşler ters gider sattığınız ürün geri gelir, ya da parasını gününde alamazsınız. Ailenizden birileriyle tartışırsınız. Hastalıklar olur en yakınınızda ya da kendinizde. Hayat işte bir sürü olumlu güzel olayların yanı sıra, bu gibi olumsuzluklarda mevcuttur nefes aldığımız sürece. Her insanın tepkisi farklı olur olaylar karşısında. Kimi oynar mutlu çocuğu büyütmez hiç yaşı kaç olursa olsun. Kimi de aksine isyanlarda. İşte o zaman derin derin nefes alın ve gökyüzüne bakın. Yıldızlar ne kadar uzaktadır aslında, fakat elimiz ile tutacakmışız gibi yakın hissederiz değil mi?
İki yıl önce Antalya da işim ile alakalı bir seminer de, başına gelen korkunç bir kaza sonrasında yaşadıklarından yola çıkarak, yaşama nasıl tutunduğunu anlatmıştı bir konuşmacı. Kazada ailesini kaybetmiş, kendisini de arabada sıkışıp kalmış ve saatler sonra araçtan çıkartılmış. Doktorların yardımı ve içindeki yaşama umudu ile dört elle hayata tutunduğunu söylemiş ve iyileşme sürecinde yaşadıklarının çok ağır olduğundan bahsetmişti. Yaşanılan olaylar kolay değil aslında. İnanın tedavi amaçlı gittiğimiz doktorun da midesi ağrıyor, zaman zaman onların da psikolojileri bozuluyordur. Hastalarına yansıtma şansları maalesef yok. İnsanız ve her şey bizim için bunu kabul ettiğimiz zaman aslında düğüm çözülecek. Fakat biz umudumuzu yitirip olumsuz düşüncelere daldığımızda SARTRE nin dediği gibi manevi intihara teşebbüs ediyoruz kimi zaman.    
Dün akşam saatlerinde Anadolu hastanesi çiftlik şubesine gittim. Acil kapısından tam giriyordum sokaktan gelen kalabalığın sesi ile döndüm. Yaşlı bir teyze acil girişte sandalyede oturuyor. Ailesinden olduğunu düşündüğüm birkaç kişi var yanında. Nöbetçi doktor birkaç adım ötede birileri ile sohbet halinde. Yaşlı teyze de sokaktaki sesi duydu ve ondan beklenilmeyecek tepki ile “Şu üç beş çapulcu aylardır ortalığı karıştırdı “ dedi. Dayanamadım ah teyze cim onlar değil ortalığı karıştıran dedim ve ağzımı kapatmadan teyze adrenalin yüklü bağırmaya başladı. Oradan birileri uyutuluyoruz gibi sözler söyleyince teyze daha bir hışımla konuşmaya başladı .”Herkes buna oy verdiyse vardır bir …. Daha iyisi varsa söyleyin ona verelim. Ben başbakanı hiç sevmem ama bana ne sattıysa aldıysa” diye devam eden sözlerde küfürle karışık yaşına yakışmayan kelimeleri duymamak için acil veznede aldım soluğu. İnsanların ümitsizlik içinde sağa sola saldırı durumda olmalarına çok anlamlar veriyorum ama, tek elin sesinin çıkmayacağın da da netim.
İnsanı hayata bağlayan şeyler,  aynı zamanda hayattan koparan şeylerdir. Her gecenin sabahında aydınlık güzel bir güne merhaba dediğiniz, umudunuzun cebinizde olduğu mutlu günler dileğimle sevgimle kalın .

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sema ÖZTEKİN Arşivi
SON YAZILAR