Umut verici değil



Samsunspor süper lige çıktıktan sonra uzun bir süre yazı yazmama kararı almıştım. Ancak son zamanlarda yaşanan olaylar ve Samsunspor'un iç açıcı olmayan durumunun yavaş yavaş su yüzüne çıkan sorunlarla patlak vermesi beni de Samsunspor hakkında bir iki kelam konuşmaya zorladı ne yazık ki.
Samsunspor'un bugünkü solgun durumunun ardında aslında herkesin farklı farklı kabahatleri var. Mesela kongre üyelerinin yeterli çoğunluğu sağlyamaması ya da mevcut yönetimin hazırlıklarını tamamlayamaması nedeniyle yönetimin 1 hafta geç göreve başlaması bile süper lige yeni çıkmış bir takım için büyük bir vakit kaybıydı. Kimileri bu vakit kaybını Samsun'un en büyük iş adamlarından Kazım Yılmaz'ın, Samsun'un ulusal anlamdaki en büyük iş adamı olan Galip Öztürk destekli yönetiminin maddi olarak kapatacağını varsayıyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Galip Öztürk'ün “eski defterleri açın da verdiğim paralar nereye gitmiş görelim” çağrısına, Kazım Yılmaz red cevabı verince, yönetim kurulumuz daha balayını bile yaşamadan çatırdamaya başladı.
Tabi bu çatırdamalar başarısız bir transfer sezonunu da takıma getirdi. Birçok Anadolu takımının sezon açtığı günlerde Petkovic'i hoca adayı olarak Samsun'a getirebildik. Hoca Samsun'a gelir gelmez 3-4-3 taktiği ile oynayacağını açıkladı. Petkovic'in Young Boys'a oynattığı futbola kimsenin itirazı yoktu ancak eldeki oyunculardan bu şablona uyacak olanların sayısı da ortadaydı. – Kağıt üzerinde uyacak olan Agbetu, Abdülaziz gibi adamlar da elde tutulmadı. - Zaten süper lige yeni çıkan bir takımın ihtiyacı olan transferler yapılacaktı ancak öyle oyuncular alınmalıydı ki hocanın inatçı şablonuna ayak uyduracak isimler olmalıydı. Samsunspor'da artık her sezon kronikleşen “İsa Turan olayı” takımın transfer balonunu da ortaya çıkardı. Yalnız bir başkan, çatırdamış bir yönetim, görev ve yetki sınırları konusunda her sezon problem yaşayan sportif direktör, teknik direktör ve kimi getirse “Messi olur “ gözüyle bakılan bazı menajerlerle birlikte ortaya çıkan çok başlılık. Birlikten kuvvet doğar atasözü hiçbir zaman Samsunspor camiası için kullanılmamıştır. Başkanın kulüp için ortaya attığı para ve yapılan transferlerin kalitesi arasındaki ters orantıdan çıkarılacak tek bir anafikir var. Başkanın yanında ne yazık ki futboldan anlayan hiç kimse yok. Kendimizle eşdeğer Mersin ve Ordu'nun yaptığı transferler ve maliyetlerine baktığımız zaman içimizin yanmaması imkansız.
Disiplin ve ayrılıklar konusunda yine Samsun'a özgü tuhaflıklar var. Takım kaptanı daha iyi ücret almak için bir alt lige gidiyor. Takımın yedek kalecisi Kılıçarslan 3.hazırlık kampı sonucunda yetersiz görülüyor. Orhan satış listesinde iken daha fazlası olduğunu düşünmediğim Yenal “kiralık” olarak geliyor yerine. Hakan Bayraktar - resmi sitede - performansı yetersiz diye kadro dışı bırakıldı açıklaması yapıldıktan 3-4 gün sonra A takıma geri çağrılıyor. 3-4 günde performansını nasıl arttırdı bilinmiyor. Yönetimin daha doğrusu başkanın en doğru hamlesi ise Kemal konusundaki tutum oldu. Trabzonspor İbrahim Öztürk'le anlaşmasa sözleşme uzatır mıydı bilinmez ama Kemal de pabucun pahalı olduğunu umarım anlamıştır.
Ankaragücü maçında izlediğimiz Samsunspor'u ben beğenen görmedim. Okumadım da. Umut verici bir futbol da oynanmadı. Ankaragücü maçında ortaya çıkan tek şey eldeki oyuncularla bu şablon gitmez. Yalnızca sol kanat ve forvetle çözülmeyecek sorunları var gibi Samsunspor'un. Ayağa oynayacak bir takım tertibine rağmen savunmadan topu oyuna sokmada sıkıntı var. Forvet kanatları yetersiz gibi, iyi bir Agbetu iş yapmaz mıydı? Bir de orta sahada fizik gücüyle ısıran birisi lazım. Ankaragücü maçında süper bir gol atan Dominguez biraz ağır geldi gözüme. Tekniği,pasları,şutlar yerinde ancak forvette kanat oynayacak gibi değil. Savunmadaki Valdomiro çok ağır ve 3'lü savunma için topla oynama becerisi yetersiz. Bahia hava toplarında iyiydi. Zenke yalnız kalıyor ileride bir golcü 9 numara lazım yanına. Transferlerden Selim Teber'i beğendim, garanti oynuyor. Lazar ise solda daha iyiydi sanki, sürati de yerinde. Burak Çalık ciddi sakatlık yaşamazsa iyi bir yedek olur ileride. Gurur'u da beğenmiştim ki çocuk talihsiz bir sakatlık yaşadı. Eldeki yabancılardan daha iyiydi defansif kumaşı. Samsunspor'da herşey mi kötü tabiki hayır. Yönetimin takdir edilesi idari hamleleri var. Mesela altyapının futbol akademisine, atış poligonunun altyapı konaklama tesislerine dönüştürülmesi hamleleri harika. Tesislerde her yaş kategorisinde tecrübeli isimler görev alıyor. Şehirdeki diğer amatör kulüplerle olan bağların tekrar ısıtılması Samsunspor'un amatördeki imajını da tazeledi. Şendoğan hocanın izleme komitesine getirilmesi müthiş bir hamle.
Sonuç olarak Samsunspor binlerce kez sütten dili yanmış bir kulüp olarak yoğurdu yine üflemeden yemeye devam ediyor. Açıkcası pek iç acıcı umut verici bir sezon başlangıcı değil uzaktan gözüken. Yine de enseyi karatmadan takımı desteklemek ve yeni sezon için sabırsızlanıyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR