SÜNNET MERASİMLERİ

Hz. İbrahimin bir sünneti olarak, Müslüman olan erkelerin küçük yaşlarda, cinsel organlarında yapılan operasyona “Sünnet” diyoruz. Sıcak ülkelerde kız çocuklarında da benzer operasyonların yapıldığı bilinmektedir.  Sünnet; Peygamberimizin fiili, takriri ve sözlü haline denir. Konumuza başlık yaptığımız beden üzerindeki operasyona da “Sünnet” denmesi anlamlıdır. Bu da Peygamberimizin hem fiili, hem de sözlü sünnetidir. Bu operasyonel Sünnet; bir taraftan Hz. İsmail’in teslimiyetini arz eder. Günümüze uzanan hali de, Müslüman çocuğun Allaha adanmışlığını, Müslüman olarak yaşamaya ahd edişinin de nişanesi olarak okunabilir.

Bedeni sünnetin, tıbbi açıdan önemli olduğunu belirten sağlıkçılar, bu operasyon sonucu bir çok hayati fonksiyonun, daha rahat ve verimli olduğu gerçeğini ifade etmektedirler. Sağlık ve tıbbi açıdan da anlamlı olan bu operasyonel sünnetin, her bir Müslüman aile tarafından çocuklarına yaptırıldığı bir vak’ı, bir ihtiyaç, dini bir gerekliliktir. Söz konusu Sünnet fiilinin topluma duyurulması, bu durumun eş, dost, komşu ve akrabalarla paylaşılması adına yine aynı isimle “Sünnet Programları” yapılmaktadır. Fiili operasyondan bir süre sonra yapılan ve adına “Sünnet Programı” denen bu etkinliklerin, zaman zaman sünnete muhalefet formatında olduğu da görülmektedir.

Sünnet adı altında yapılan programların “Sünnet”e aykırı olması, Müslümana yakışmaz. Bazı kimselerin çocuklarını; sünnet(Peygamberi bir fiil) olduğu için değil, sağlık açısından sünnet ettirdikleri duyulmaktadır. Böyle düşünmüş olanlar bile, bu bedeni operasyona yine “Sünnet” ismini vermektedirler. Sünnet Programları, sünnete uygun olmalıdır. Bunun için her hangi bir program yapma zorunluluğu olmamakla birlikte, konunun duyurulması ve bu durumun eş dostla paylaşılması bakımından çok önemli ve faydalıdır.

Peygamberimizin, çocuklara karşı anne-babanın sorumluluklarını ifade ettiği hadis-i şerifinde, çocuğun sünnet ettirilmesi de vardır. Anne-baba için önemli dünya nimetlerinin başında evlat gelmektedir. Çocuklar; anne-baba için ya saadet ve rahmet vesilesi, ya da felaket ve azap gerekçesi olurlar. Bu hem Kur’ani bir mesaj, hem Peygamberi bir uyarıdır. Çocukların kız erkek ayırt edilmeden, nimet olduğu dinimizin bize sunduğu bir bilgidir. Onlara karşı olan sorumlulukların yerine getirilmemesi halinde, başta anne-babaya olmak üzere, içinde bulundukları toplum için bir fitneye dönüşürler. Bu sonuç, anne-babanın hem dünyasını, hem de ahiretini olumsuz etkileyerek, cezaya ve azaba dönüşür.

Müslüman olmak; bir kimliktir, bir etikettir. Bu kimliğin sahibi olanlar, kimliğin gereğine göre yaşam şekli oluşturmak zorundadırlar. Müslüman kimliğinin hayat bulmuş şekli, Hz. Peygamberin sünnetidir. “Sünnet Olmak” da, Peygamberimizin hem sözlü hem fiili sünnetlerindendir. Bu önemli sünnetin, Müslüman kimliğini zedeleyecek etkinliklerle ilan edilmesi son derece yanlıştır. Müslümanın etkinliğinin genel hatlarını, yine Müslüman kimliğinin hayat bulmuş şekli olan Hz. Peygamberin yaşam şekli, yani sünneti belirlemelidir. Sünnet programları başta olmak üzere, Müslümanların sevinçli günlerinin ilan edilmesi anlamına gelen, özellikle salon programlarının nasıl olması gerektiği hususunda, “Müslüman Program Formatı” oluşturulması zorunluluk haline gelmiştir.  Adı “Sünnet” olan programlar, Sünnete aykırı olmamalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR