‘Keşke’ler

İyi ve kötüyü ayırt etmek bazen zor oluyor. Kestiremiyoruz. Bir yanda duygularımız bir yanda mantığımız… Mantık ve duygular iç içe geçmiş iki düğüm şeklinde karşımıza dikiliyor.  Sonunda duygularımıza kulak verip ilerliyoruz yolumuza ve sonrasında olmadı diyebiliyoruz. Bazen de mantığımıza kulak verip rotamızı belirliyoruz. Sonucu olumsuz olabiliyor. Yahut ta seçtiğimiz yol dönüm noktamız olabiliyor. Duygularımız ve mantığımız orta yolu bulabiliyor.
Geçmişe dönüp baktığımızda "keşke olmasaydı" dediğimiz, değiştiremeyeceğimiz hatalarımız olmuştur hepimizin. Hemen hemen her insanın hayatında birbirine benzeyen kareleri vardır. Ne demişler “başa gelmeden anlayamıyor insan”.
Geçenlerde bir arkadaşım hayatında yapmaması gereken iki pişmanlığını anlattı. Dinlediğiniz zaman her insanın başına gelebilecek olaylar. Dedim ya ne kadar görürsek görelim çevremizden değiştiremiyor, engel olamıyoruz başımıza geleceklere. Mantığımız ve duygularımız ne kadar direnirse dirensin, kaderimiz bazen elimizde olmayabiliyor.
  Pişmanlıklar insanı kemirip bitiren en önemli duygulardan bir tanesi. Bizi kendimize düşman edebilecek kadar büyük bir silah. İnsanlar bazı zaman içinde bulunduğu psikoloji ile çıkmaza girebiliyor. Böyle durumlarda kendisine dışarıdan uzanan ele de kulak vermezse işte o zaman içler acısı durumlar ortaya çıkıyor. İleri boyutlarda yapılan hatalar, insanları bunalıma kadar sürükleyebiliyor. Hemen hemen her gün karşımıza çıkabilen intihar vakaları ya da kriz vakaları duyuyoruz.
Elbette ki, bütün pişmanlıklar sadece bu sonuçları vermiyor. Kendisinden emin, çevresine duyarlı, insanlar; sonuçlarına katlanarak kabulleniyor yaptığı hatayı ve ders almayı biliyor. Geri dönüşü buluyor kendi içinde ve hayata karşı direnmeyi seçiyor. Ne olursa olsun yaşamın kıyısında kalmıyor. İçinde ortasında yaşıyor. Kendisine barışık çevresindekine barışık göğüs geriyor zorluklara.
Kendisine şen kahkahalarıyla özendiğim bir tanıdığım var. Hayata yıkılmayan, birçok sorunun üstesinden gelebilmiş ve yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen çevresindeki insanlara pozitif enerji veren. Tam bir terapi gibi geliyor insana.
 Keşke hepimiz onun kadar kendimizle, hayatla barışık kalabilsek… Bu "keşke" benim pişmanlığım değil, beni hayat bağlayan olgu.

 
    


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Yeşim Akar Arşivi
SON YAZILAR