KARAKTERSİZLERE KANMAYIN

Hayat enerjinizi emenlerden kendinizi koruyun. Hayat; bir mücadele sahasıdır. Kimi insanlar bu sahada alın teriyle iz bırakırken, kimileri de başkalarının emeği üzerinden var olmaya çalışmaktadır. Ne yazık ki her dönemde karşımıza çıkan hasedçi, çıkarcı, hesapçı, kıskanç ve vizyonsuz karakterler; sadece kendi karanlıklarında boğulmakla kalmaz, çevresindekileri de içine çeken bir girdap haline gelmektedir.

Bu tür insanlar üretici değil tüketicidir; umutları, heyecanları, planları, dostlukları, güveni ve hatta en masum niyetleri bile tüketmektedirler. İlk bakışta süslü cümlelerle, iltifatlarla, abartılı destek sözleriyle sizi sararlar. Ama bu köpüklü sözlerin altında gizlenen derin bir hesap vardır. İltifatlarının ardında imrenme değil kıskançlık, desteğe benzeyen sözlerinin gerisinde yıkıcı bir hesap, pazarlıkçı yaklaşımlarının gerisinde ise sadece kendi menfaatlerini gözeten sinsi bir düzenek bulunmaktadır.

Asalak karaterli insanlar çok tehlikelidir. Çünkü bu karakterler; üretmek yerine konuşmayı tercih ederler. Tembeldirler ama konuşkandırlar. Cesaretsizdirler ama eleştiride oldukça cüretkârdırlar. Cesur adımlar atanların ayağına çelme takmak, yükselenleri kıskanmak, başarıyı küçümseyip başarısızlığı mazur göstermek onların hayat tarzıdır. Ne başarıya katkı sunarlar ne de sessizce kenarda dururlar; her zaman sahnenin bir yerinde fitneyle var olmaya çalışırlar.

İslâm ahlâkı bu tiplere karşı net bir duruş sergilenmektedir. İslâm, hasedin kalpte bir yangın olduğunu ve sahibini yakacağını bildirmektedir. Efendimiz (sav), "Birbirinizi kıskanmayın, birbirinize buğzetmeyin, birbirinize sırt çevirmeyin…" buyurarak bu tür ilişkilerin toplumsal barışı nasıl zedeleyeceğini vurgulamaktadır. Hased edenin kazandığı hiçbir şey yoktur; haset ettiği kimseyi değil, kendi kalbini zehirler. Aynı şekilde; sürekli hesap yapan, pazarlık eden, menfaat peşinde koşan, hayra değil fitneye vesile olan kimselerin topluma katkısı değil zararı dokunur.

Ruhunuzu taşıyan hayat uçağınızda; size güvenen, sizi motive eden, sizi Allah’a yaklaştıran insanlar olmalıdır. Hasediyle, fesadıyla, kıskançlığıyla, kurnazlığıyla sizi yavaşlatanlar değil… Kimi insanlar vardır, sizi sadece kendilerine göre ayarlamak isterler. Siz büyüdükçe onları rahatsız edersiniz. Çünkü sizin gelişiminiz, onların tembelliğini açığa çıkarır. Siz vizyon kurdukça, onların vizyonsuzluğu görünür olur. Sizi bu yüzden yıpratmak isterler. Bu insanlar; “N’apacaksın, boş ver, zaten kimse bir şey olmamış” gibi cümlelerle sizi sindirmeye çalışır. Ama bu sözler, gerçekte onların ruhlarının bataklığından gelen çamurlardır.

Kendinizle yetinmeyi bilin. Dış onay arayışı; kişiyi, bu tip kişilerin ağına düşüren en büyük zaaflardan biridir. Sürekli beğenilme, takdir görme, kabul edilme arzusu insanı; hasedçilerin, çıkarcıların kontrol alanına sokar. Oysa “Kendin ol”mak; onlardan özgürleşmektir. Hz. Ali’nin şu sözü kulağımızda küpe olmalıdır; “İnsan, kendi değerini bilirse, başkasının kendisine biçtiği değere razı olmaz.”

İç huzur; başkasının gözünde büyümekle değil, kendi içinde denge kurmakla elde edilir. Teşhir edilen değil, tahsil edilen değerlidir. Gösterişle değil, özveriyle yaşamak esastır. O halde kendinizle yetinmeyi bilin ve buna şükredin. Kimsenin alkışına bağımlı olmadan, Allah’ın rızasına odaklı yaşayın. Zira rıza-i İlahiye odaklı yaşayanlar, insanlardan gelen her türlü rüzgâra karşı sabit bir dağ gibi ayakta kalırlar.
Hayatınızın çevresini dikkatle seçin. Her “canlı” görünen kişi, size hayat vermek için değil, sizdeki hayatı emmek için yaklaşabilir.

Her tatlı söz, bir dostluk çağrısı değildir. Her gülümsemenin ardında samimiyet bulunmaz. Bu yüzden; hasedçiyle dostluk kurmayın, çıkarcıya sırtınızı yaslamayın, vizyonsuza akıl danışmayın, pazarlıkçıyı sırdaş etmeyin. Uçmak isteyenler; sürünenlere değil, kanat çırpanlara bakar.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR