Mehmet Ali Coşkuner

Mehmet Ali Coşkuner

SAMSUN'DA İMAR RUHSATLARI HAVADA UÇUŞUYOR!

Sizce bir şehrin büyümesi, sadece yeni binalar dikmek midir?

Yoksa o binaların sağlam bir zemin üzerine, akıl ve bilimle inşa edilmesi midir?

Geçtiğimiz günlerde Canik’te yaşadığımız facia, toprağın altında bir aileyi değil sadece, yıllardır halının altına süpürülen ihmalleri de açığa çıkardı.

Şimdi gelin, hep birlikte şehrimizin altına bir bakalım:

Zemin nasıl?

Nereler riskli?

Ve en önemlisi: İmar izinleri neye göre veriliyor?

1. Samsun’un Yer Altı Gerçeği: Sağlam Zemin Masalı

Samsun, Kuzey Anadolu Fay Hattı'na çok uzak değil.

Ama bu şehirdeki asıl tehlike, depremden ziyade heyelan riski ve zayıf zemin yapısı.

Özellikle Canik, İlkadım, Atakum’un yüksek eğimli mahalleleri; Tepecik, Toptepe, Gaziosmanpaşa gibi bölgeler şev kaymaları ve zemin sıvılaşması açısından oldukça riskli.

Karadeniz Teknik Üniversitesi’nden 2022’de yayınlanan bir raporda, Samsun'un doğu ve güney doğu yamacındaki yerleşim alanlarının ciddi stabilite sorunları taşıdığı açıkça belirtilmişti.

Peki bu raporları okuyan oldu mu?

Belediyeler ne önlem aldı?

Hangi bölgelerde yapılaşma sınırlandırıldı?

Yanıt açık: Hiçbirinde gereken ciddiyet gösterilmedi.

2. Kırmızı Alarm Veren Mahalleler

Yapılan jeolojik çalışmalar ve afet yönetimi planlarına göre Samsun’da en riskli bölgeler şunlardır:

  • Canik – Toptepe, Gaziosmanpaşa, Karşıyaka:
    Zemin gevşek, eğim dik. Üst üste yapılaşma var.

  • İlkadım – Kıran, Kadifekale, Zeytinlik:
    Eski toprak kayma alanları, derin kazılar nedeniyle aktif hale gelebilir.

  • Atakum – Taflan, Çobanlı:
    Kıyı dolgusu üzerine kurulmuş yapılar ve zeminde sıvılaşma riski.

Ne acıdır ki, bu bölgelerde hâlâ yeni bina ruhsatları veriliyor.

Yeni siteler, apartmanlar, hatta AVM’ler yükseliyor.

Zeminin değil, rantın üzerine kurulu bir şehirleşme anlayışı hâkim.

3. İmar Planları: Kağıt Üzerinde Sağlam, Gerçekte Çökük

Peki bu yapılaşmalar nasıl oluyor?

Samsun Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri, çoğu zaman yatırımcının taleplerini karşılamak adına imar planı değişikliklerine göz yumuyor.


“Buraya yapı yapılmaz” diyen eski planlar, bir kalem darbesiyle değiştiriliyor.


Zemin etüdü raporları, çoğu zaman masa başında hazırlanıyor.

Arazide teknik inceleme yapılmadan, “uygun” kaşesi vuruluyor.

Jeoloji mühendislerinin uyarıları mı?

Çoğu belediyede ne jeoloji mühendisi ne de şehir plancısı tam zamanlı istihdam ediliyor.

Bu işleri müteahhitler tarafından getirilen özel firmalar hallediyor.

Denetimi kim yapıyor? Kimse.

4. Riskli Alanlar için Kentsel Dönüşüm mü, Rantsal Dönüşüm mü?

Afet riski taşıyan mahallelerde TOKİ destekli kentsel dönüşüm projeleri başlatıldı, evet.

Ama uygulamada ne görüyoruz?

Vatandaşın eski evi yıkılıyor, yerine yüksek katlı lüks bloklar dikiliyor.

Zemin aynı, tehlike aynı. Fark ne?

Fark, binanın dış cephe boyası ve daire fiyatı…

Kentsel dönüşüm halkı korumak için değil, müteahhidi zengin etmek için yapılıyor ne yazık ki.

5. Ne Yapmalı?

Artık bu şehrin bir deprem planı, bir heyelan eylem planı, bir zemin risk haritası kamuya açık ve etkili şekilde uygulanmalı.

  • Riskli alanlarda yapılaşma derhal durdurulmalı.
  • Belediyelere zemin mühendisliği zorunluluğu getirilmeli.
  • İmar ruhsatları, sadece “bilimsel veri” temelinde verilmeli.
  • Vatandaş, yapılan her binanın zemin raporunu online olarak görebilmeli.
  • “Kentsel dönüşüm” değil, “afet önleyici şehir planlaması” hedeflenmeli.

Sonuç: Bu şehir ya aklın kurallarıyla büyür, ya toprağın altında kaybolur.

Samsun, sadece sahil yürüyüşleriyle değil, arkasındaki dik yamaçlarıyla da var.

O yamaçlarda hangi bina yapılacaksa, önce şehrin vicdanı izin vermeli.

Bir daha kimse ölmesin, çocuklar toprak altında kalmasın diye...


Bir sonraki yazımda, Samsun’da afetlere karşı hazır olup olmadığımızı; belediyelerin, AFAD’ın, vatandaşın bu konuda neler yapması gerektiğini tek tek değerlendireceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mehmet Ali Coşkuner Arşivi
SON YAZILAR