RAMAZAN KARDEŞLİĞİ

Ramazan ayı, sadece oruç tutmakla sınırlı olmayan, aynı zamanda manevi bir arınma ve kardeşlik duygularının pekiştiği mübarek bir zaman dilimidir. Bu ayda, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma gibi insani değerler en üst seviyeye ulaşır. Ramazan, yalnızca bireysel ibadetlerin değil, toplumsal birlik ve beraberliğin de zirveye ulaştığı bir dönemdir.

Ramazan, paylaşma ve dayanışma ayıdır. Müminler, iftar sofralarını ihtiyaç sahipleriyle paylaşarak, zekât ve fitre vererek, yoksulları gözeterek toplumsal dayanışmayı güçlendirirler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Ramazan ayında yapılan iyiliklerin sevabının kat kat fazla olduğunu bildirmiştir. Bu yüzden Müslümanlar, Ramazan’da daha cömert olmaya gayret eder, komşularını, akrabalarını ve muhtaçları gözetirler.
İslam, bireysel sorumluluk kadar toplumsal sorumluluğa da büyük önem verir.

Ramazan’da fakirleri gözetmek, onların derdine ortak olmak, toplumda gelir adaletini sağlama yolunda önemli bir adımdır. Bir lokma ekmeğin, bir yudum suyun değerinin en iyi anlaşıldığı bu ayda, paylaşmanın mutluluğu ve huzuru tüm kalpleri sarar. Bu dayanışma ruhu, sadece Ramazan ayı ile sınırlı kalmamalı, yılın her gününe yayılmalıdır.

Ramazan, paylaşmanın bereketini en güzel şekilde hissettiren bir aydır. Müminler, sofralarını aç karnına oruç bekleyen kardeşleriyle paylaştıkça hem dünyada hem de ahirette kazançlı çıkarlar. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Kim bir oruçluya iftar ettirirse, oruçlunun sevabı kadar sevap kazanır, oruçlunun sevabından da hiçbir eksilme olmaz.” buyurarak paylaşmanın manevi kazancını vurgulamıştır.

Bu ayda yapılan hayırlar, sadece maddi yardımlarla sınırlı değildir. Bir gönül almak, kırgınlıkları bitirmek, selamı yaymak, hasta ziyaretinde bulunmak da Ramazan kardeşliğinin birer yansımasıdır. Ramazan ayı, insanları bir araya getiren, birlik ve beraberliği pekiştiren bir aydır.

Ramazan, sadece ibadetlerin değil, aynı zamanda ahlaki değerlerin de en yoğun yaşandığı aydır. Bu ayda kazanılan kardeşlik, yardımlaşma ve dayanışma ruhu, Ramazan’dan sonra da devam ettirilmelidir. Çünkü İslam, yalnızca belirli bir zaman diliminde değil, hayatın her anında paylaşmayı ve yardımlaşmayı emreder.

Ramazan kardeşliği, insanların birbirine daha yakın olduğu, kalplerin yumuşadığı ve merhametin arttığı bir dönemi ifade eder.
Bu bilinçle hareket eden Müslümanlar, Ramazan’ın bereketini sadece bir ay değil, tüm yıla yayarak gerçek anlamda bir İslam toplumunun temelini atmış olurlar. Paylaşmanın, yardımlaşmanın ve kardeşliğin sadece Ramazan’a özgü kalmaması toplumun huzurunu sağlayacak sigortadır.

Ramazan vesileyle oluşan günlük yaşam sistemi içinde en öne çıkan özellik, insanların birbirlerine karşı muhabbetidir. İslâm kardeşliğinin fotoğrafını yansıtan böylesi bir ortam ramazanın ürünüdür. Bu nedenle de; İslam kardeşliğinin formunu oluşturan ramazan uygulamalarının tamamına "Ramazan Kardeşliği" demek doğru bir tarif olur. İçinde bir çok farklı ibedetin bir ay süresince, diğer insanlarla da birlikte yerine getirilmesi, İslâmın öğrettiği ve istediği kardeşlik modelidir.

Bir aylık teorik ve pratik eğitim içeriğine sahip ramazan kardeşliğinin müfredatı ilahidir. Ramazan vesilesiyle kısa süreli kampa alınan Müslümanlar, bir aylık sürede; hem eğitilmiş, hem de ruh ve beden temizliğinden geçmiş olmaktadırlar. Müslümanın onbir aylık ramazan sonrası dönemin eğitimi böylece ramazanda yapılmış olur. Bu nedenle ramazan ayına, onbir ayın sultanı denir.

Bütün müminler kardeştir. Kardeşliğin gereği, birbirlerinin elinden tutmaktır. Ramazan bu kardeşliğin uygulamada zirve yaptığı bir aydır. O nedenle, ramazan kardeşleği çok kıymetlidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR