Dersimizi verdiler?

Kalpar'ın Akhisar ve Altay maçından sonra yaptığı açıklamalardan Mersin maçı için bazı şeyleri yola koyacağı inancına kapılmıştım. Zira Kalpar iki maçta alınan 6 puana rağmen oyundan memnun olmadığını özellikle vurgulamıştı. Mersin gibi önemli bir maça hem teknik heyet hem de oyuncularımız iyi çalışarak hazırlanmalıydı. Kaldı ki bu maçtan puan çıkarabilseydik - ki maçtan önce 1 puana kafiydim - hem ligdeki konumumuzu zirveyle perçinleyecek hem de Mersin'in play-off hevesini kursaklarına dizecektik. Ancak olmadı, dersine iyi çalışan ve takımımızı ince ince çok iyi etüd eden Nurullah Sağlam'ın talebelerine verdik 3 puanı.
Devre arasında 11 transfer yapan ve play-off hevesi ile yanıp tutuşan Mersin'in taraftarının da desteğiyle ateşli bir başlangıç yapacağı belliydi. Takımımız ilk 15 dakikalık baskıyı atlatabilse, büyük risk alıp 3'lü savunma oynayan rakibimizi sürklase edebilirdi. Ancak olabilecek en kötü şey oldu ve maça 1-0 yenik başladık. Rakibi tartarak oynamak varken erken yediğimiz golün cezası olarak rakibin yükselttiği tempoya ayak uydurmak durumunda kaldık. Bu süreçte Zenke yakaladığı fırsatı değerlendirmeliydi. İlk devre bir türlü oyunun hiçbir alanında ritim tutturamadık. Hoş ikinci devrede de farklı şeyler olmadı. Hafif hareketlendiğimiz noktalarda ise Mersin'in orta sahadaki taktik faullerine maruz kaldık. Hakem de ev sahibi lehine bir tutum sergileyince ortaya perişan bir Samsunspor portresi çıktı. Mersin teknik heyetinin Samsunspor'umuzu çok iyi irdelediğini gördük. Özellikle Zenke ve Hakan Bayraktar'a vurulan adam markajı prangasıyla takımın tüm ofansif hareket noktalarını kestiler. Aylardır bas bas bağırdığımız varyasyon çeşitliliğini sahaya yansıtamadığımız için de alternatif bir hucüm şekli yaratamadık. Lig ikincisi bir takımın Zenke'nin önüne atılan toplardan başka bir tercihi de olmalıydı! Duran topları kötü kullanmamızdan her hafta bahsediyoruz burada. Hadi onu geçtim duran topları savunmak için de bir planımız yok. Her şey Ahmet Şahin'e bırakılmış. Devre arasında Ufuk ve Agbetu ısınıyor, hocanın kafasında belli ki bu oyuncuları devreye sokmak var. Soyunma odasından yeni varyasyon, yeni oyuncularla çıkmak yerine oyundan çıkacağı belli olan Turgay'a gereksiz bir şekilde 10 dakika daha tahammül ediliyor. 55.dakikada yapılan değişikliği inanın benim aklım almıyor. Billy ileride sönük kalınca topu yere indirmeye çalışan hoca, daha çok kapanacak rakibi santraforsuz nasıl açmayı planlıyor, benim aklım almıyor.
Suç yalnızca taktiksel olarak iyi hazırlanamayan Kalpar'ın değil, oyuncularda beklentilerin çok çok altındaydı. Aslında Samsunspor'un çok enteresan bir kadro yapısı var. Oyuncular bir türlü gerçek bir 11 ritmi sergileyemiyor. Sahada her şeyin tas tamam olması için 12-13 kişi sahaya çıkmamız gerekiyor. Farz-ı misal Turgay'ın orta sahanın ortasında oynaması sadece defansif açıdan geçer not alabilir. Top kullanma yetisi dar olan bu oyuncunun formsuz hali hiç çekilmiyor. Veya Abdülaziz, kötü gününde olduğu zamanki futbolu sabır gerektiriyor. Ne yazık ki sezon başından beri bir orta yol bulamadı. Orhan,Agbetu gibi oyuncuların daha top istop etme gibi temel noktalarda sıkıntıları var. Billy fiziken aradığımız isim ama futbol olarak değil belli ki. Bir de sahada sorumluluk alma konusunda adaletsizlik var. Topu ayağına alan ik bölgede Hakan Bayraktar'ı, ikinci bölgede ise Zenke'yi görüyor. Hele Zenke ileride her şeyle tek başına mücadele ediyor. Zaman zaman bu isimlere Murat katılıyor. Dikkat ediyorum sahada herkes sorumluluğu birbirine yıkma derdinde. Billy varken ısrarla ayağa oynayan oyuncularımızın, Billy çıktıktan sonra şişirme toplara başvurması da ayrı bir garabet örneği. Bu sorumluluktan kaçma değil de nedir sizce?
Samsunspor ikinci devreye kadar iyi kötü taraftar desteği ve Zenke'nin ekstralarıyla geldi. Ancak süreç bizi öyle bir yere taşıdı ki, bundan sonra dersimize daha çok çalışarak başarılı olmamız mümkün. Lig ikincisi olan bir takımın at gözlüğüne benzer oyun şablonuyla süper lige gitmesi hayal. Eğer yeni bir şeyler yaratmazsak, böyle daha çok ders verirler bize.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR