Türk sanayisi kendini kanıtladı

Varank, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen "Güçlü Sanayi Güçlü Türkiye Buluşması"nda yaptığı konuşmada, küresel ve bölgesel onlarca badireye, gizli, açık saldırı ve ambargolara rağmen Türkiye'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde her zaman rotasında tutunmayı başardığını söyledi. Varank, "En zorlu küresel şartlarda dahi kendini kanıtlamış güçlü sanayimizle, yeniliklerin sadece takipçisi değil, öncüsü olan AR-GE ve inovasyon sistemimizle, kendine güvenen girişimcilerimizle kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Kriz çığırtkanlarına inat, ülkemizdeki yatırım iştahı hiç olmadığı kadar yüksek." dedi. Girişimcilerin yeni yatırım, yeni taleplerini karşılayabilmek için OSB'leri büyüttüklerini, yeni OSB'ler kurduklarını anlatan Varank, Türkiye'nin artık Turcorn'ları, Decacorn'ları konuştuğunu belirtti. Varank, gençlerin kurduğu girişimlerin küresel pazarda kendinden söz ettirebildiğini ifade ederek, "Bu tabloya elbette kolayca ulaşmadık. Her şartta yatırımcısını kollayan, girişimcisine cesaret veren, onların önündeki engelleri kaldıran bir siyasi irade, bir lider olmasaydı emin olun bu tablo da olmazdı. İşte bunun kıymetini de en iyi iş insanlarımız biliyor, onlar takdir ediyor." diye konuştu. "Bir şirketi bile yönetemeyeceğiniz modelle ülkeyi yönetmeyi vaat eden bir anlayışla karşı karşıyayız"
Mustafa Varank, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu seçim döneminde konuştuğum bütün iş insanlarına şu soruyu sordum; 'hükümet olarak desek ki bundan sonra ticaret kanununu değiştireceğiz, bundan sonra her şirkette en az 7 tane genel müdür yardımcısı olacak, bir tane de genel müdür olacak, bundan sonra şirketlerin genel müdürleri karar almak için 7 tane genel müdür yardımcısının onayına mecbur kalacak. Böyle bir sistemi siz iş insanları olarak kabul eder misiniz?' Bana 'Sayın Bakanım, siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Öyle bir sistem çalışır mı? Bizim bütün şirketlerimiz batar' dediler. İşte bir şirketi bile yönetemeyeceğiniz modelle ülkeyi yönetmeyi vaat eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Bu kaos vaadini de en iyi iş dünyası görüp iş dünyası değerlendirecektir. Ama hamdolsun, 14 Mayıs'ta milletimiz bunlara gereken cevabı verdi. Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'yle ilgili bütün tartışmaları Meclis'teki Cumhur İttifakı çoğunluğuyla artık bitirdi. İnşallah bu hafta sonu da esas cevabını verecek. Biz buna yürekten inanıyoruz. Milletimiz, Türkiye'yi yönetme iddiasında bulunanlardan gerçekçi, ayakları yere basan projeler duymak ister. Oysa ki karşımızda kaynağı belirsiz fonlarla Türkiye ekonomisini güçlendireceğini söyleyen, yapılmış projeleri vaat diye sunan bir muhalefet var. Ekonomiye dair bırakın güven vermeyi, kriz dışında bir söylem dahi geliştirememiş bir anlayış var. Zaten bu kulvara gelinceye kadar halletmeleri gereken çok temel meseleler ortada duruyor. Sayın Cumhurbaşkanım, sizler bu muhalefet için '5 koyun emanet edin, kaybedip gelirler' demiştiniz. İşte bunun en ibretlik örneğini aslında biz bu seçim döneminde gördük. Kılıçdaroğlu'na Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanlığını ve Cumhurbaşkanı adaylığını emanet ettiler. Sonuç ne oldu? Gitti binde beş bile oy alamayan partilere 40 vekillik verdi. İşte böyle bir zihniyetin ülke yönetiminde olduğunu düşünün. Rusya-Ukrayna savaşında ülkemiz kilit ülke olabilir miydi? Suriye'nin kuzeyinde bir terör devletine engel olunabilir miydi? Karabağ'da zaferin ortağı olunabilir miydi? Mavi Vatan'da haklarımız savunulabilir miydi? Togg'dan, TCG Anadolu'dan, Kızıl Elma'dan, Hürjet'ten bahsedebilir miydik? Milletimiz, bu soruların cevabını gayet iyi biliyor. İşte onun için diyor ki 'doğru adam Recep Tayyip Erdoğan ve doğru adamla yola devam...'"