CHP Samsun İl Örgütü bir önceki kongrede seçildiği günden bugüne, yani son iki yılda, en çalkantılı süreçleri yaşadı.
Genel seçimlerin hayal kırıklığı, ittifakların dağılması, partililerdeki moral kaybı ve ardından gelen kurultay süreci…
Tüm bunların üzerine 2024 yerel seçim takviminin açıklanmasıyla birlikte CHP il örgütü, üç buçuk aylık dar bir zaman dilimine sıkışmış bir seçim atmosferine sürüklendi.
Bu sürecin merkezindeki isimlerden biri olan Mehmet Özdağ, il başkanlığı görevini devraldığı günden itibaren daha çok savunmada kalacağı bir döneme değil; ağır sorumluluklarla yüklü bir sahaya adım atmıştı.
Zira ilçelerde aday adaylıkları çoktan açıklanmış, mülakatlar başlamış ve örgütün manevra alanı daralmıştı.
Aday belirleme süreçlerinde il başkanının hamle şansı sınırlıydı.
Bu nedenle seçim sürecine yön vermekten çok, sahayı toparlamaya odaklanan bir örgüt modeli ortaya çıktı.
Eleştirilerin merkezinde de tam olarak bu gerçeklik yer aldı.
Daha etkin olunabilirdi.
Ancak mümkün olana değil, beklenene bakarak yapılan yorumların çoğu sahadaki atmosferi göz ardı etti.
Çünkü seçimlere girilen koşullar, normal rekabet şartlarını çoktan aşmıştı.
Karşıda büyük imkanların gölgesinde kampanya yürüten güçlü adaylar, geçmişte belediye başkanlığı yapmış isimler ve örgütlü bir iktidar yapısı vardı.
Bu tabloya 2019 ve 2023’te sağ partilere yönlendirilen seçmen desteğinin yarattığı kırılmaları da eklemek gerekir.
Yerel seçimlerde CHP tabanının önemli bir kısmı, ittifak etkisinin dağılmasıyla sandıkta yönsüz kaldı.
Özellikle İlkadım örneği, geçmişte ittifak adına verilen desteğin bu kez tereddüt olarak geri döndüğünü gösterdi.
Parti içinden bazı eski yöneticilerin farklı adayların yanında pozisyon alması da seçmen nezdinde kafa karışıklığını artırdı.
Seçim yenilgisi sonrası örgütü yeniden yapılandırma süreci hızla devreye sokuldu.
Sekiz ilçede değişiklik yapıldı, eksikler raporlandı, kırılmaların kaynağına inilerek bütüncül bir yenilenme başlatıldı.
İl örgütü, bu dönemle birlikte savunma refleksinden çıkıp yeniden yapılanmayı önceleyen bir modele döndü.
Bu değişimin önemli yansımalarından biri de üye sayısındaki artış oldu.
17 binden 24 bine uzanan bir yükseliş, örgütün sahayla yeniden temas kurma iradesinin işareti oldu.
Bugün gelinen noktada CHP için Samsun’daki tabloya iki pencereden bakmak mümkün.
Birincisi, tüm zorluklara rağmen partinin dağılmadığı ve yeniden toparlanma becerisi gösterdiği gerçeği.
İkincisi ise, yeni dönemin artık sadece yönetim değil, sonuç üretme dönemi olduğu gerçeği.
Tam da bu atmosferde yapılan kongre öncesi CHP il başkanı Mehmet Özdağ, süreci değerlendiren ve örgüte mesaj veren bir çıkış yaptı.
Bu açıklama, savunma refleksi değil; yeniden pozisyon alma kararlılığıydı.
Örgüte bu kez koşullar ve tecrübe elimde mesajı verildi.
Ve nitekim parti içindeki dört adaylı yarışta Özdağ yeniden seçildi.
Bu sonuç, sadece bir kişinin kazanımı olarak okunmamalı.
Asıl mesaj şurada gizli.
CHP Samsun İl Örgütü, kavga siyaseti değil mücadele siyaseti üzerinden ilerlemek istiyor.
Parti, iç rekabeti dağıtan değil, yön veren bir anlayışla yorumlamayı tercih ediyor.
Bu tercihi de sandığa yansıttı.
Şimdi asıl sınav başlıyor.
Bu dönem, mazeretlerin değil, sonuçların konuşulacağı dönem olacak.
Özdağ’ın yeniden seçilmesi, geçmişe yönelik bir onaydan çok geleceğe verilmiş bir kredi niteliğinde.
Beklenti net.
Samsun'da artık saha, söylem ve strateji üretme zamanı.
Kongredeki bu sonuç, CHP’nin Samsun’da yeniden ivme kazanabileceğinin sinyali olabilir.
Bundan sonrası, örgüt bilinci ve siyasi dayanışma üzerinden inşa edilirse anlam kazanacak.
Çünkü, zaman yoktu denilebilecek bir dönem değil.
Sandıkta verilen mesaj da tam olarak bu.
Artık meşruiyet değil, başarı tartışılacak.