SAMSUN'DA CHP PANELİ

Mehmet Ali Coşkuner

Samsun’da geçtiğimiz günlerde gerçekleşen “Ekonomi ve Güvenlik Politikaları Paneli”, ülkenin içinden geçtiği zorlu süreci anlamak ve çıkış yollarını konuşmak açısından dikkat çekici bir etkinlikti.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Yalçın Karatepe ve Yankı Bağcıoğlu’nun katılımıyla Atakum Belediyesi Hasan Ali Yücel Gençlik ve Bilim Sanat Merkezi’nde düzenlenen panelde, iki temel başlık öne çıktı.

Ekonomi ve güvenlik.

Her iki alan da Türkiye'nin uzun yıllardır içinden çıkamadığı ve derinleşerek devam eden sorunlarını barındırıyor.

Panel, bu iki başlığı aynı zeminde buluşturarak aslında çok doğru bir iş yaptı.

Çünkü güvenlik ve ekonomi, bir ülkenin hem iç bütünlüğünü hem de dışa karşı direncini şekillendiren iki temel sacayağıdır.

Yankı Bağcıoğlu’nun özellikle sınır güvenliği ve düzensiz göç konusundaki tespitleri son derece yerindeydi.

Türkiye, yıllar boyunca düzensiz göçe karşı etkin bir politika geliştiremedi.

Bu süreçte sınırlarımız adeta bir “delik süzgeç” gibi çalıştı.

Bağcıoğlu’nun ifadesiyle “bir dönem elini kolunu sallayan” Türkiye topraklarına rahatça girebildi.

Bu durum sadece sosyal ve ekonomik değil, aynı zamanda ciddi bir milli güvenlik riski haline dönüştü.

Bugün, sınırların kontrol altına alınması yönünde atılan bazı adımlar olumlu olsa da, ortada hâlâ sistematik ve kalıcı bir göç politikası yok.

CHP’nin bu konudaki çalışmaları ve önerileri, özellikle önümüzdeki dönemde kamuoyuyla daha net paylaşılmalı.

Çünkü artık bu mesele, partiler üstü bir devlet politikası haline gelmek zorundadır.

Yalçın Karatepe’nin Türkiye ekonomisine dair yaptığı değerlendirmeler, yüzleşmekten kaçtığımız bazı gerçekleri yeniden gözler önüne serdi.

Evet, Türkiye uzun süredir makro verilerde büyüyen ama halkının refahı azalan bir ülke görüntüsü çiziyor.

Milli gelir artıyor ama vatandaşın cebine giren para yerinde sayıyor.

TÜİK’in rakamları ne söylerse söylesin, halkın mutfağındaki yangın asıl gerçeği anlatıyor.

Karatepe’nin “ekonomiyi baştan kurgulamalıyız” sözü ise tam da bu noktada önem kazanıyor.

Türkiye, artık günü kurtaran, geçici pansumanlarla idare edilen ekonomi politikalarını bir kenara bırakmak zorunda.

Yapısal reformlar yapılmadığı sürece, sadece faiz indirmekle ya da kredi teşvikleriyle kalıcı iyileşme beklemek ham hayal olur.

Karatepe’nin dikkat çektiği bir diğer konu ise gelir dağılımındaki adaletsizlik.

Türkiye, dünyada en uzun süre enflasyonla yaşayan ülkelerden biri.

Enflasyonun kronikleştiği bir ülkede orta sınıfın yok olması, yoksulluğun kalıcılaşması ve refahın sadece belirli bir kesimde toplanması kaçınılmaz hale geliyor.

Bu da sosyal huzursuzlukları tetikliyor.

Samsun’daki panel, aslında sadece CHP’nin değil, her vatandaşın düşünmesi gereken bazı temel gerçekleri hatırlattı.

Güvenlik, sadece silahlarla sağlanmaz; demografik kontrol, sınır denetimi ve diplomatik hassasiyetle desteklenmelidir.

Ekonomi, sadece rakamlardan ibaret değildir; adaletli paylaşım, üretim dengesi ve uzun vadeli planlarla ayakta tutulabilir.

Türkiye’nin en temel ihtiyacı, geçici çözümler değil, sağlam temelli stratejik vizyonlardır.

Bu tür panellerin sadece büyükşehirlerde değil, Anadolu’nun dört bir yanında yapılması gerekiyor.

Çünkü bu ülkenin gerçek sahibi halktır.

Halkın anlayacağı, katılacağı, sorgulayacağı platformlara ihtiyacımız var.

Samsun’da verilen mesaj netti.

Türkiye’nin güvenlik ve ekonomi gibi hayati alanlarda artık “ezberleri” değil, “aklı” konuşması gerekiyor.

CHP’nin bu çabasını yalnızca bir partisel çıkış değil, aynı zamanda kamuoyunun vicdanına seslenen bir çağrı olarak da değerlendirmek gerek.

Çünkü sorun hepimizin, çözüm de ortak akılda gizli.

Türkiye’nin önünde uzun ve zorlu bir yol var.

Ancak bu yolu aydınlatacak olan, sadece iktidarın değil, muhalefetin de yapıcı ve sorumlu yaklaşımları olacaktır.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.