Samsun son yıllarda adeta kabuğunu kıran bir şehir haline geldi.
Bu değişimin temelinde birbirini tamamlayan güçlü bir yönetim uyumu yatıyor.
Mehmet Muş’un Samsun milletvekili olarak hem Ankara’daki etkili konumu hem de Samsun’a olan aidiyet duygusu, uzun zamandır beklenen büyük ölçekli yatırımların önünü açtı.
Şehir artık karar alma süreçlerinde daha görünür, projelerde daha etkin, Ankara’da daha duyulur bir şehir konumuna geldi.
Bu durum hem kamu yatırımlarının hızlanmasını hem de özel sektörün Samsun’a güvenle yönelmesini sağladı.
Orhan Tavlı’nın Samsun Valisi olarak göreve gelmesiyle birlikte şehirdeki kamu kurumları arasında gözle görülür bir koordinasyon sağlandı.
Tavlı’nın daha önce görev yaptığı illerdeki başarılı uygulamaları, Samsun’da da karşılığını buldu.
Bürokratik engellerin azaltıldığı, hizmetin hızlandığı, kurumlar arası iletişimin güçlendiği bir dönem başladı.
Eğitimden sağlığa, tarımdan ulaşıma kadar birçok alanda atılan adımlar, şehrin gelişim sürecine ivme kazandırdı.
Samsun’un devlet nezdinde yeniden öncelikli iller arasına girmesi, bu yönetim anlayışının doğal bir sonucu oldu.
Bu tabloyu tamamlayan unsur ise Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan’ın göreve gelmesiyle oluşan yerel yönetim dinamizmi oldu.
Doğan’ın enerjik, halkla iç içe, çözüm odaklı yaklaşımı, şehre yeni bir soluk getirdi.
Belediye artık sadece projeleri duyuran değil, sahada uygulayan, sonuçlarını takip eden bir yapıya dönüştü.
İlçelere eşit hizmet götürme anlayışı, kırsal kalkınma vurgusu ve sosyal projelere verilen önem, vatandaşın yerel yönetime olan güvenini artırdı.
Şehir merkezinden en uzak mahalleye kadar hissedilen bu yenilikçi yönetim anlayışı, Samsun’un uzun zamandır özlediği belediyecilik modelini hayata geçirdi.
Bugün Samsun’da geçmişte görülmemiş bir uyum yaşanıyor.
Milletvekili, vali ve belediye başkanının ortak paydada buluştuğu bu dönem, şehrin kaderini değiştirebilecek bir fırsat penceresi açtı.
Artık yatırımlar yalnızca kâğıt üzerinde değil, sahada, temeli atılmış, bitme aşamasına gelmiş projeler olarak karşımıza çıkıyor.
Ulaşım ağlarının genişletilmesi, yeni sanayi alanlarının planlanması, eğitim ve sağlık yatırımlarının hızlanması, kentin geleceğini şekillendiren gelişmelerin başında geliyor.
Ekonomik büyümenin yanı sıra sosyal hayat da bu değişimden payını alıyor.
Kültür etkinlikleri, gençlere yönelik projeler, spor yatırımları ve istihdam odaklı çalışmalar, Samsun’u Karadeniz’in cazibe merkezi haline getiriyor.
Şehirde uzun yıllar eksikliği hissedilen “birlik duygusu” yeniden inşa ediliyor.
Siyasetin, bürokrasinin ve yerel yönetimin aynı hedef doğrultusunda hareket etmesi, hem şehirdeki kurumlara hem de halka güven aşılıyor.
Samsun artık yalnızca Karadeniz’in değil, Türkiye’nin de dikkatle izlediği bir şehir haline geldi.
Bu ivmenin kalıcı olabilmesi için şeffaflık, denetim ve toplumsal katılımın aynı kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor.
Çünkü bugünün güçlü uyumu, yarının kalıcı başarısına dönüşecek en büyük teminat.
Samsun, uzun yıllar sonra kendi potansiyelini yakaladı ve bu kez durmak değil, daha ileriye gitmek için kararlı görünüyor.