Samsun’un Atakum ilçesinde yapılan CHP delege seçimlerinde yaşanan üzücü olay, siyasetin hafızasına kara bir not olarak düştü.
Keşke olmasaydı…
Keşke tartışmalar büyümeden, fikirler sözle ifade edilseydi…
Keşke bugün bir partilinin yaşam mücadelesinden değil, sağlıklı bir siyasi yarıştan bahsediyor olsaydık.
Bir partilinin ağır yaralanması, sadece CHP içinde yaşanan bir hadise değildir.
Bu, aslında Türkiye’de siyasetin geldiği nokta üzerine hepimizin düşünmesi gereken bir olaydır.
Çünkü şiddet, hangi gerekçeyle olursa olsun, siyasetin dili olamaz.
Siyaset, insanların hayatına dokunmak, çözüm üretmek için vardır.
Oysa Atakum’da yaşanan tablo, siyasetin amacını unuttuğumuzda neler olabileceğini gösterdi.
Kavganın, tartışmanın, öfkenin hakim olduğu yerde ne demokrasi ne de insana saygı ayakta kalabilir.
CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ’ın şu sözleri aslında hepimiz için ders niteliğinde;
“Hiçbir siyasi hesap, bir insanın sağlığından ve yaşamından daha değerli değildir.”
Keşke bu sözler olay yaşanmadan önce hatırlansaydı.
Olay sonrası CHP Genel Merkezi’nin müdahale etmesi, disiplin sürecini başlatması ve seçimleri ertelemesi, siyasetin kendi içinde öz eleştiri yapabileceğini gösteriyor.
Bu, umut verici bir adımdır.
Çünkü hatalardan ders almak, demokrasiyi olgunlaştırır.
Yine de unutmamamız gereken şudur.
Hiçbir disiplin süreci, hiçbir siyasi karar, yaşanan acıyı geri getiremez.
Asıl yapılması gereken, bir daha böyle tabloların yaşanmaması için siyasetin dilini değiştirmektir.
Bizler farklı fikirlerde olabiliriz, farklı partilere gönül verebiliriz.
Ama ortak paydamız insandır.
Eğer bir insanın yaşamı, siyasi hesapların gölgesinde kalıyorsa; orada kaybeden sadece bir parti değil, tüm toplumdur.
Keşke olmasaydı…
Ama oldu.
Şimdi bize düşen görev, bu olaydan ders çıkararak siyaseti daha insancıl, daha yapıcı, daha umut verici bir zemine taşımaktır.
Ve en büyük temennimiz, bundan sonra siyasetin kavga değil, çözüm üretmesi; öfke değil, sağduyu üretmesidir.
Ama bu acı deneyim, gelecekte çok daha olgun, çok daha barışçıl bir siyasi kültürün kapısını aralayabilir.
Eğer ders çıkarırsak, bu yaşananlar belki de daha güçlü bir demokrasinin başlangıcı olabilir.