Sevgili Samsunsporlular, futbolcular ve teknik ekip zor bir haftayı öyle ya da böyle atlattık öncelikle hepimize geçmiş olsun.
Trabzonspor deplasmanından sonra da söylemiştim önümüzde 9 günde oynayacağımız 3 maç var çok zorlu bir sürece giriyoruz takımımızı destekleyelim onları yalnız bırakmayalım onların yorgunluklarına ilaç olalım diye.
Nitekim evimizde oynadığımız 3 maç sonrasında gördüm ki bazı Samsunsporlular bu çağrıma çok kulak asmamış.
Ne Antalya, ne Kasımpaşa ne de Karagümrük hiçbir maçta beklenilen desteği takıma veremedik, stadı dolduramadık, takımı tam anlamıyla yalnız bıraktık. Türkiye’nin en köklü ve büyük takımlarından Samsunspor’umuzun coşkusuyla ve aşkıyla nam salmış büyük taraftarı maalesef sınıfta kaldı. Bu takımın eksikleri var mı? Var. Birazdan değineceğiz ama kısa bir sürede en korkulu Anadolu kulübü haline gelen geçtiğimiz sezonu 3. bitiren ve Avrupa’ya giden takımın taraftarlarının stadı doldurması için bu takımın daha ne yapması lazım? Takımın bunları başarmasına da gerek yok bu takım kümeye de oynasa bu stat bu kadar boş olmamalı.
Beyler hani sokakta da oynasa kaldırımda desteklerdik, ne oldu bu sözlere? Ben şahsen çok utandım… Kendimize gelelim. Stadı sadece İstanbul burjuvasının maçlarında doldurmayalım!
Şimdi gelelim maç maç futbolcularımızı, teknik ekibi ve oyunu değerlendirmeye. Açıkçası gittikçe yükselen bir form grafiği çizdik. Antalyaspor maçında sahadaki rezaletten sonra Kasımpaşa’ya karşı kötü olmamıza rağmen Antalya maçı kadar da kötü değildik. Karagümrük’e karşı ise biraz toparladık ama kime Karagümrük'e karşı zaten sırasıyla mağlubiyet beraberlik ve galibiyet aldık.
Antalyaspor maçındaki hakem skandalları ve Antalyasporlu oyuncuların zaman geçirmesini sahadaki berbat oyuna bahane olarak kabul etmeyeceğimden onlara yazıklar olsun deyip orayı geçiyorum. İlk 2 maçta sahada oyun namına hiçbir şey göremedik, oyuncularımız çabaladı ancak kazanamadık. Son dakikalarda 3 puan almak için kendi sahamızda baskı yapmamız gerekirken hala defansta kalmamız topu rakip takıma verip ilerde yalnızca Marius’un olması bizi adeta çıldırttı.
Maça katkı yapamayan bazı futbolcularımız oldu Makoumbou orta sahadaki gerekli dinamizmi gösteremedi hem defans hem hücum açısından sınıfta kaldı. Pas hataları ve top kayıpları yaptı. Antalyaspor maçında Polat son 10 dakikada kurtarıcı olarak oyuna girdi ancak tek bir şut bile çekemedi bu çocuk. Kasımpaşa maçında daha hiç profesyonel maça çıkmamış Tahsin 0-0 giden maçta hücumdan hiç kopmamamız gereken anda oyuna girdi ve tabii ki hiçbir şey yapamadığı gibi atakları kesti. Bakın gençlerimizi veya yeni transferlerimizi yerden yere vurmak istemiyorum yeniler, gençler, heyecanlılar uzun vadede çok şey vereceklerdir. Ama onları oyuna sokan Reis’in iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum.
Reis ve yardımcısı bu haftada hiç kendilerinde değillerdi çıkardıkları 11’ler, oynattıkları oyun, yaptıkları değişiklikler, sahaya çıkardığı diziliş, oyuncuları farklı mevkilerde oynatmaları, oyunun gidişatına pozitif katkı verememesi, 3 maçta sadece 4 puan almamız vb. birçok sebepten sınıfta kaldı Reis hoca sanki ben gitmek istiyorum dermişçesine kararlar aldı tanımasak bilmesek yeni gelmiş olsa ben bu saçma kararlardan ancak bunu anlıyorum ya da gençlerimizi kötü oynayacağını ve oyunu döndüremeyeceğini bile bile oyuna sokup sonra kötü oynadıklarında taraftar önüne atmaya çalıştığını düşünürdüm.
Reis hocam biz senin sayende bu başarıları yakaladık bir an önce kendine gelmeni istiyoruz.
Lider Galatasaray’ın daha Eylül ayında arayı diğer takımlarla bayağı açtığı bir ligde şu an adeta diğer takımlar birbiriyle 2. olmak için yarışıyormuş gibi bir hava var. Bu havayı bozalım! Ama bunu bozalım deyince bozamıyoruz. Ne yapmamız mı lazım? Öncelikle Reis hocamız ve ekibimizin kendilerine gelmesi eski inançları ve disiplinlerini yakalaması eski formlarına kavuşması ve başarılı oldukları 4.2.3.1 sistemine dönmeleri lazım. Sonrasında bunun futbolculara etki etmesi ve tabii ki taraftarımızın stadı doldurması lazım. Kısa bir sürede kötü gidişatı tersine çevirebiliriz. Hala en büyük biziz! Hala Samsun onların korkulu rüyası! Gelmek istemeyecekleri bir deplasman! Samsunspor camiasında yer alan herkeste bir form düşüklüğü var bunun farkındayız ama herkesin kendine gelmesi lazım çünkü burası SAMSUN.
Not: önceki yazıda da belirtmiştim zemin üst üste 3 maça dayanamaz ve elverişsiz olursa iç saha avantajımız dezavantaja dönüşür diye. Dün Reis’te zemine rezalet dedi inanamadı. Çimlerle ilgilenen emekçi arkadaşlar bile takımın bu 4.1.4.1 sistemi ile çalışıyorlar galiba desem doğru olur galiba, ama yine de onları çok seviyorum.
Son olarak önümüzde zorlu bir Gaziantep deplasmanı var bir an evvel çok acı bir gerçek ve skor ile karşılaşmak istemiyorsak acilen kendimize yani geçen yılki FABRİKA AYARALARIMIZA geri dönelim.