"Kamu Çalışanlarının Maaşı Enflasyon ve Vergiye Gidiyor!"

Taşkın, kağıt üzerinde düşük gösterilen enflasyon rakamları nedeniyle dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının sefalete sürüklendiğini savundu. TÜİK'in Ekim ayı enflasyonunu aylık %2,55, yıllık ise %32,87 olarak açıklamasını eleştiren Genel Başkan Necip Taşkın, bağımsız kuruluş ENAG'ın yıllık enflasyonu %60 olarak belirlediğine dikkat çekti. Taşkın, gıda, ulaştırma ve konut gibi en yüksek ağırlığa sahip gruplardaki resmi artış oranlarının bile inandırıcı olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Çarşıda, pazarda, marketlerde gördüğümüz fiyat etiketleri bu oranları yalanlıyor. Büyük şehirlerde memur kirasını ödeyemiyor, gıdaya ulaşmakta zorlanıyor. Elektriğe, doğalgaza, akaryakıta gelen zamlar varken, ekim ayında enflasyonun %2.55 arttığına inanmamızı kimse beklemesin." Taşkın, Türkiye ekonomisine %40'tan fazla katkı veren İstanbul'da bile fiyatlar yükselirken, Türkiye genelinde fiyatların düştüğünü dayatmanın bilimsel gerçeklikle ilgisi olmadığını vurguladı.

Maaşlar yoksulluk sınırının altında, refah payı şart
TÜİK'in piyasayla örtüşmeyen düşük enflasyon açıklamalarının, memur ve memur emeklilerine yapılacak zamları doğrudan etkilediğini belirten Taşkın, bu durumun kamu çalışanlarını daha da yoksullaştırdığını kaydetti: "Bugüne kadar yapılan maaş artışları ne yazık ki enflasyonun altında kaldı. TÜİK'in düşük enflasyon oranlarına göre yapılacak düşük maaş artışı, dar ve sabit gelirli kamu çalışanlarının ve emeklilerinin daha da yoksullaşması anlamına geliyor. Kamu çalışanlarının maaşı enflasyona ve vergiye gidiyor. Bu haksızlığı kabul etmek mümkün değil." Yoksulluk sınırının altında maaş alan memurun banka promosyonlarına mahkûm edildiğini ifade eden Necip Taşkın, memur ve memur emeklisine acilen refah payı verilerek iyileştirme yapılmasının zorunlu olduğunu sözlerine ekledi.